Kuzey Irak'taki Sincar'ın DEAŞ'tan geri alınmasının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen, DEAŞ tarafından yerlerinden edilen çoğu Ezidi olan 200 bin kişinin dönecek yeri yok. Geçtiğimiz ay Ezidi insan hakları savunucusu Nadia Murad'a verilen Nobel Barış Ödülü ile Ezidi kurbanların sıkıntıları vurgulandı. Irak'ta yeniden yapılanmanın yavaş yavaş gerçekleştiği başka yerlerin aksine, Sincar’da yapılanma hiç başlamadı ve şehir büyük ölçüde yaşanmaz halde. Sünni Müslümanlar kendilerine misilleme yapılacağı gerekçesiyle geri dönmekten korkuyor. Sincar'ın DEAŞ'tan geri alınmasından 3 yıl geçmesine rağmen çoğunluğu Ezidi olan yerlerinden edilmiş 200 bin kişi Irak'ın kuzeyinde ve başka yerlerde yaşıyor. Norveç Mülteci Konseyi (NRC), Sincar'daki DEAŞ zulmünden kurtulmayı başarmış Ezidi mağdurlar ile röportajlar yaptı. “Sincar’daki durum çok kötü” Sincar'daki durumun çok kötü olduğunu söyleyen Baybon, "Geçtiğimiz yıllarda hiç elektrik yoktu. Şimdi elektrik geri geldi ama bu sefer de elektrik kesintileri yaşıyoruz. Bazen günlerce elektriğimiz olmuyor. Su içilebilir değildir. Sincar için hiçbir şey yapmıyorlar. Evlerin çoğu yok edildi. Sincar'a geri döndük, ama burada yaşayabileceğimiz bir hayat yok. Sadece canlı olduğumuzu söyleyebilirim. Okul yok ve hastane yok. Birkaç hamile kadın hastanelerin ve doktorların eksikliği nedeniyle öldü" dedi. “DEAŞ'tan önce durumumuz iyiydi” Duhok'ta bir kampta 4 yıldır yaşadıklarını söyleyen Sincarlı Base Khalaf , "DEAŞ'tan önce durumumuz iyiydi. Zengin değildik ama iyiydik. DEAŞ kadınlarımızı aldı, gençlerimizi öldürdüler, her şeyimizi alarak bizi mutsuz ettiler. Yaşlı adamlar ve kadınlar evlerinde öldü, çocuklar dağda susuzluktan ve açlıktan öldü. Bu çadırlardaki durumumuz çok kötü. İçeride ölü gibi hissediyoruz. Elektrik ve suya sahip değiliz. Birçok insanın hiçbir geliri yok ve sadece ölü olarak kabul ediliyor. Burada iş yok" ifadelerini kullandı. “Dönersek aynı şeyleri tekrar yaşarız” Sincar'a dönmenin onlar için çok zor olduğunu söyleyen Duhok’taki başka bir Sincarlı Farhan Qasem, "Sincar’da yaşamamız için bir şeyler yapılacaksa, geri dönmek istiyoruz. Eğer bizim için uluslararası bir koruma olursa, geri döneceğiz. Ama şu durumda oraya dönmek güvenli değil, dönersek aynı şeyleri tekrar yaşarız" dedi. “Bu durumdan kurtulmamıza yardım etmelerin BM, uluslararası toplum ve insani yardım kuruluşlarından yardım etmelerini isteyen başka bir kamp sakini Van Hussain, “İlk önce DEAŞ tarafından kaçırılan annelerimizi, kızlarımızı, babalarımızı ve kardeşlerimizi geri getirilmesini istiyoruz. Şehitlerimizin kemikleri hala sokaklarda ve gömülmemiş durumda. Ayrıca Sincar'a giden yolu da kapatmışlar. Ne evlerimizi görmek ne de mezarlarımızı ziyaret etmek için Sincar'a geri dönemeyiz" dedi. Sincar'da röportajları gerçekleştiren NRC'nin Irak'taki Medya Koordinatörü Tom Peyre-Costa, DEAŞ'tan geri alınmasından 3 yıl geçmesine rağmen Sincar’ın hala hayalet bir şehir olduğunu söyledi. Peyre-Costa, "Sincar'da sokaklar bomboş, hiç kimseyi göremiyorsunuz. Yerlerinden edilmiş yüz binlerce Ezidi ülkenin farklı bölgelerinde yaşıyor ve güvenlik sorunlarıyla beraber su ve elektrik gibi sıkıntılar yüzünden geri dönemiyor. Okulları ve hastaneleri yeniden inşa etmek için acil bir ihtiyaç var, aksi takdirde Sincar boş kalacak" dedi. NRC yaptığı araştırma sonucunda, Sincar'ın sağlık merkezleri, okullar ve güvenlikten yoksun olduğunu tespit etti. Sincar'dan kaçan insanlar, ayrıca uzun süreli psikososyal destek gerektiren yüksek düzeyde psikolojik sıkıntılar yaşıyor.
Editör: TE Bilisim