DİYARBAKIR - Her gün vaka ve ölüm sayısı hızla artan koronavirüs salgını ile ilgili bilgiler veren İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Sezgin Etgül, "SARS adiyla geçen yıllarda ölümlü salgınlara neden olan hastalık ise Coronavirus ailesinden virüslerin neden olduğu ayrı bir hastalıktır. Coronavirüs'ün ülkemizde vaka bildirimi olmamıştır. Aşı ve tedavi için bilimsel çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir." dedi. Gribal İnfeksiyonlar ve Coronavirüs hakkında açıklayıcı bilgilerle uyarılarda bulunan Etgül, "gribal enfesiyonların ağırlaşması durumda doktora zamaninda başvurulması hayati öneme sahiptir" diye konutu. "ÖLÜMLÜ SALGINLARA NEDEN OLAN HASTALIK İSE CORONAVİRUS AİLESİNDEN" Çin'de başlayan ve ölüm sayısı hızla artan koronavirüs salgını ile ilgili bilgi veren Etgül, "Gribal enfeksiyon halk arasındaki tabiriyle ''soğuk algınlığı", özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlara neden olan İnfluenza virüs ailesinden virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. SARS adiyla geçen yıllarda ölümlü salgınlara neden olan hastalık ise Coronavirus ailesinden virüslerin neden olduğu ayrı bir hastalıktır. Bu sene Çin'de salgınlara neden olan virüs yine Coronavirüs ailesindedir. Bu virüslerin yüzeyindeki protein yapıları her yıl değiştiğinden yeni bir virüs olarak salgınlara neden olurlar." diye konuştu. "ÜLKEMİZDE VAKA BİLDİRİMİ OLMAMIŞTIR" Etgül, "Coronavirüs'ün ülkemizde vaka bildirimi olmamıştır. Aşı ve tedavi için bilimsel çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. Yani henüz bir aşısı ve spesifik bir tedavisi yoktur. Bu hastalığa karşı önlemler diğer virüslere karşı alınacak önlemler ile aynıdır. Bu virüsün tedavi ve aşısı olmadığından hastalar bulaş süresi geçene kadar gözetim altında tutulmaktadır. Ayrıca virüse karşı bir tedavi olmadığından, hastalığın yaptığı organ yetmezliklerine ve gelişen bakteriyel infeksiyonlara karşı tedavi verilmektedir." şeklinde konuştu. "BU VİRÜSLER DAHA ÇOK HAYVANLARDA YAŞARLAR" Etgül, "Bu virüsler daha çok hayvanlarda yaşarlar ve hayvanlarda hastalıklara neden olurlar. Hayvandan insana bulaşabilen bu virüsler, insandan insana bulaşma yeteneği kazanırlarsa artık toplum sağlığını etkileyecek boyuta gelip büyük salgınlara neden olurlar."dedi. "TİPİNE GöRE 2-11 GÜN ARASINDA DEĞİŞEBİLİR" Hastalığın belirliği ile ilgili konuşan Etgül, "Hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda, hapşırma ve öksürme sonrasında solunum yolu ile bulaşabildiği gibi, daha çok hastalığı taşıyan kişilerin sıvılarının bulaştığı yerlere diğer insanların elle temas edip burunlarına ve ağızlarına dokunmaları ile olur. Virüsler türüne göre cansız yüzeylerde 4-6 saat canlı kalabilirler. Virüsün insanlar arasında yayılımını engellemek için hasta kişiler maske takmalı ve taşıyıcılık süresince (bu zaman virusun tipine gore 2-11 gün arasında değişebilir) toplumdan olabildiğince uzak kalmalıdırlar. Hapşırma esnasında ellerini değil, dirseklerinin iç kısmını kullanmalıdırlar. Ellerini fırsat bulduklarından hemen sabunlu suyla yıkamalıdırlar."dedi. "DOKTORA ZAMANİNDA BAŞVURULMASI HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR" Grip enfeksiyonlarında dikkat edilmesi konusunda ise "Virüsler vücuda girdikten 1-2 gün sonra hastada semptomlar görülmeye başlanır. Hafif burun akıntısı, baş ağrısı ve boğaz ağrısı ilk başlarda görülür. Semptomlar hafif ise evde, ağrı kesici, bol sıvı ve meyve tüketimi gibi destek tedavisi yeterli olur. Ateş, iştahta azalma , şiddetli kas ağrıları , öksürük ve koyu renkli balgam varlıgında hasta doktora başvurmalıdır. Vürus vücuda girdikten sonra şiddetli infeksiyona neden olduğunda bağışıklık sistemi hücrelerini azaltır ve vücutta yaşayan bakterilerin vucutta infeksiyona neden olmasını saglar. Bu bakteriler ile olan infeksiyon hastanın durumunda ağırlaşmaya neden olur. Hasta bu durumda iken tedavi edilmezse hayatı tehdit eden ağır solunum ve dolaşım yetmezliğine neden olabilir. Doktora zamaninda başvurulması hayati öneme sahiptir." şeklinde konuştu. "İLK 48 SAAT ÇOK ÖNEMLİDİR" Etgül, "Hastaların tedavisinde ilk 48 saat çok önemlidir. Bu sürede başvuruldugunda antiviral tedavi ile hastalık kontrol altına alınabilir. Üzerine binmiş bakteriyel infeksiyonlar için ise antibiyotik tedavisi hayat kurtarıcıdır. Her hastanın tedavisi farklılık arzeder. Hastanın yaşına, kronik hastalıklarının varlığına ve semptomlarının ve organ yetmezliklerinin durumuna göre verilecek tedavi değişkendir. Kimi hastalar ayakta tedavi edilebilinirken, solunum yetmezliği veya ağızdan beslenemeyecek durumda olanlar ise hastanede yatırılarak tedavi verilir." dedi. "VÜCUDUN SICAK TUTMALARI ÇOK ÖNEMLİDİR" Vitamin konusunda ise Etgül; "Ayrıca C vitamininden zengin besinlerin tüketimi bağışıklık sistemini güçlendirir. Düzenli olarak yapılan egzersizler vücudun kan akımını artırdığından virüslerin vücuttan temizlenmesini artırır. İnfluenza'ya yönelik yapılan aşı %80' e varan oranda hastaları korur. Özellikle kronik hastalığı olan kişiler, 65 yaş üstündeki yaşlılar, gebeler ve sağlık hizmeti veren tüm personellerin aşılanması gerekir." diye konuştu. (Haber Merkezi)    
Editör: TE Bilisim