Devrim AKTÜRK

MÜCADELE HABER- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2,5 yıl aradan sonra Diyarbakır'a gerçekleştirdiği ziyaret ve verdiği mesajlar, geniş yankı uyandırdı. Diyarbakır’da düzenlenen açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çözüm sürecini biz başlattık. Çözüm sürecini sonlandıran biz olmadık. Bunların art niyetleri, gizli gündemleri sonlandırdı.” İfadelerini kullanmıştı. Konuya ilişkin gazetemize konuşan HDP Eski Milletvekili Mehmet Ali Aslan, “Diyarbakır halkı hem bölge halkı, hem de Türkiye’deki Kürtler daha somut ve daha elle tutulabilir, gerçekçi ya da net mesajlar bekliyordu. Tabi çözüm süreci ile ilgili söylediklerinden ziyade, geçmişe ait söylemler yaptı. İnsanlar da daha çok geleceğe ait proje istiyordu. Tarih içerisinde değerlendirilebilecek bir şey ama bugün başlatmak önemlidir. Buradaki görev en başta iktidara düşüyor. Çünkü iktidarın bir yaptırım gücü var. İktidar devletin de imkanlarını kullanarak en ücra köylere ve mezralara kadar girebiliyor. İktidar bu adımı atabilirse bütün partilerle, bütün STK’larla bu işi çözebilir. “ dedi.

 

25. ve 26. Dönemde HDP’den Mardin ile Batman Milletvekilliğini yürüten Mehmet Ali Aslan gazetemize nezaket ziyaretinde bulundu. Aslan, Geçmişte adı zulümle anılan Diyarbakır Cezaevi’nin yakında boşaltılıp yerine Kültür Merkezi’nin yapılacak olmasına ise, “Diyarbakır Cezaevi’nin kültür merkezi olarak yapılacak olması bence olumludur, önemlidir ve geç kalınmıştır. Geçmişte de bunun yapılacağı söylenmişti.” dedi.

 

Diyarbakır ve bölge ekonomisi için istihdam adımlarının da olması gerektiğini söyleyen Aslan,  “Ekonomi ile ilgili sözleri dikkat ve takip ettim ama istihdama yönelik bir şey yoktu. Aynı şekilde üretime yönelik de bir şey yoktu. Yol yaptık diyorlar, bunların zaten her hükümet tarafından yapılması gerekir. Keşke rutinin dışına çıkılan icraatlar anlatılsaydı. Büyük çalışmalardan bahsedilmesi bekleniliyordu.” Diye konuştu.

 

HDP Eski Milletvekili Mehmet Ali Aslan, gazetemizin sorularını şöyle yanıtladı:

 

“KÜRTLER GERÇEKÇİ YA DA NET MESAJLAR BEKLİYORDU”

Mücadele Haber: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm süreci çıkışını nasıl yorumluyorsunuz?

Mehmet Ali Aslan: Genel kanı şuydu, hem Diyarbakır halkı hem bölge halkı, hem de Türkiye’deki Kürtler daha somut ve daha elle tutulabilir, gerçekçi ya da net mesajlar bekliyordu. Tabi çözüm süreci ile ilgili söylediklerinden ziyade, geçmişe ait söylemler yaptı. İnsanlar da daha çok geleceğe ait proje istiyordu. Şimdi çözüm sürecini kimin bozduğu ortalıkta yok. Tarih içerisinde değerlendirilebilecek bir şey ama bugün başlatmak önemlidir. Buradaki görev en başta iktidara düşüyor. Çünkü iktidarın bir yaptırım gücü var. İktidar devletin de imkanlarını kullanarak en ücra köylere ve mezralara kadar girebiliyor. İktidar bu adımı atabilirse bütün partilerle, bütün STK’larla bu işi çözebilir.

 

“ÇÖZÜM SÜRECİ SADECE KÜRTLERİ VE TÜRKLERİ İLGİLENDİRMİYOR”

Çözüm süreci sadece Kürtleri ve Türkleri ilgilendirmiyor. Kürtlerin olduğu her kavmi ve her ırkı etkiliyor. Onlarla alakalı olumlu ya da olumsuz her şey diğer kavmi de etkiliyor. İşte, çözüm süreci denildiğinde keşke olaya bu yönüyle bakılsa ve anlatılsa. Sadece bir ya da iki ırk arasındaki sorun olarak bakılmasa. Keşke her birinin kapsatıldığı bir süreç başlatılsa. Bu niyet ve irade sergilenirse, halk ve STK’lar da buna dahil edilmiş olurlar.

 

“GÖRÜŞMELERDE NELERİN YAŞANDIĞINI BİZ BİLE BİLMİYORDUK”

Mücadele Haber: İlk çözüm süreci adımını nasıl yorumluyorsunuz?

Mehmet Ali Aslan: Şimdi yeni bir çözüm süreci yapılacaksa gizli ve saklının olmaması gerektiğine inanıyorum. Bu süreç sadece iki muhatap arasında da olmamalıdır. Çünkü bütün bir halkı ilgilendiriyor. 82 milyonu ilgilendiriyor. Herkesin şeffaf olarak elini taşın altına koyması gerekiyor. İlk çözüm sürecini yorumlayacak olursak, Oslo Görüşmelerinde CHP’nin bu durumu söylemesi ile kamuoyu biraz öğrenmeye başladı. O sırada iktidar inkar etse de, ileriki zamanlarda bu görüşmeler açıktan yapılmaya başlandı. Ardından biz milletvekili olmamıza rağmen, bu görüşmelerde nelerin yaşandığını biz bile bilmiyorduk. Yani şeffaflık yoktu ve biz birkaç yıl sonra bunları öğrenmeye başladık. Toplumun genel olarak STK’larıyla, basınıyla, dinamikleriyle ortaklaştırılarak sürecin oluşturulup başlatılması gerekir. Bu çalışma bütün bölge illerinde bir hafta sonuyla sonuçlandırılır. Buradaki önemli nokta şeffaflık ve samimiyettir ve bu dinamiklerle beraber tüm çalışmalar iki ay gibi kısa sürede son bulur.

 

“İNSANLAR YENİ BİR ÇÖZÜM SÜRECİNİN MESAJINI BEKLİYORDU ANCAK OLMADI”

Kısacası insanlar çözüm sürecinin kimler tarafından bitirilip başlatıldığını değil, kim tarafından nasıl gerçekleşeceğini, olacağını merak ediyor ve istiyor. Keza olsun da kurtulalım. Sokakta kime sorsanız cevap olarak, ‘yeter artık!’ sözünü duyuyorsunuz. Yani insanlar yeni bir çözüm sürecinin mesajını bekliyordu. Ancak maalesef ki bu olmadı. Diyarbakır Cezaevi’nin ise kültür merkezi olarak yapılacak olması bence olumludur, önemlidir ve geç kalınmıştır. Geçmişte de bunun yapılacağı söylenmişti.

 

“EKONOMİ İLE İLGİLİ SÖZLERİ TAKİP ETTİM AMA İSTİHDAMA YÖNELİK BİR ŞEY YOKTU”

Mücadele Haber: Vatandaş başka hangi vaatleri bekliyordu?

Mehmet Ali Aslan: Keşke Tahir Elçi’nin katilleri ile ilgili bir somut gelişme bilgisi verilseydi, mezarı ziyaret edilebilirdi. Şeyh Sait ile Bediüzzaman Said Nursî’nin mezarlarının nerede olduğu, bildirilmesi ve konumun halkla paylaşılması gerçekleştirilebilirdi. İnsanlar bu tür adımların atılmasını da bekliyordu. Bunlar dışında halkın içini rahatlatacak açıklamalar yapılabilirdi. Ekonomi ile ilgili sözleri dikkat ve takip ettim ama istihdama yönelik bir şey yoktu. Aynı şekilde üretime yönelik de bir şey yoktu. Yol yaptık diyorlar, bunların zaten her hükümet tarafından yapılması gerekir. Keşke rutinin dışına çıkılan icraatlar anlatılsaydı. Şu anda İstanbul’da projesi yapılan Kanal İstanbul’a benzer girişimin zamanında Diyarbakır Silvan Barajı’nda yapılması planlanmıştı. Bu tarz büyük çalışmalardan bahsedilmesi bekleniliyordu.  Aynı şekilde Mardin Kalesi’nin açılması gerekir, Hasankeyf ile alakalı özeleştiri yapılmalıydı. Şırnak’ta bulunan Cudi Dağı’nın Nuh’un Gemisi ile alakalı dünyaya ışık tutacak hadisenin bütün ülkelere pazarlanması gerekir. Orası bir cazibe merkezi olabilir.

 

“KEŞKE TARİHSEL, KÜLTÜREL, TURİSTİK, EKOLOJİK VE EKONOMİK MÜJDELER VERİLSEYDİ”

 Keşke tarihsel, kültürel, turistik, ekolojik ve ekonomik müjdeler verilseydi. Bunların dışında keşke geleceğe dönük çözüm süreciyle ilgili müjdeler verilseydi. Çünkü halk bunu bekliyordu. Aynı şekilde halen aydınlatılmayan Tahir Elçi cinayeti gibi faili meçhul cinayetlerle ilgili sözler edilseydi. Onlar üzerinden elle tutulur, gözle görülür mesajlar verilseydi bölge halkı için de, Türkiye için de çok iyi olurdu.

 

“ÇÖZÜM SÜRECİNİN YÜZLERCE FAYDASI VAR VE HİÇBİR EKSİSİ GÖRÜLMÜYOR.”

Mücadele Haber: Çözüm sürecinin olmasının olumlu yanları nelerdir?

Mehmet Ali Aslan: Çok basit bir şekilde anlatmak gerekilirse, halk arasında sirayet ettirilen ya da ettirilmek istenen ötekileştirme dili kırpılacak, durdurulacak ve belki zamanla yok edilecek. Burada da topluma güven gelecektir. İkinci olarak ekonomiye katkı olacaktır. Çünkü ekonomide savunma sanayine daha çok yatırım yapılıyor. Üçüncü olarak da uluslararası imaj düzelecektir. Bu sorun her zaman iktidarın önüne getirilmeyecektir. Son olarak da insanlar arasındaki gerilim düşmüş olacak. Bu başlıkları kapsayacak yüzlerce başlık bu sayede açılmış olacaktır. İnsanların batıdaki yanlış algısı aynı zamanda kırılacaktır. Çözüm sürecinin yüzlerce faydası var ve hiçbir eksisi görülmüyor.

 

“ELBET BİR GÜN, ENİNDE SONUNDA BARIŞ OLACAKTIR”

Mücadele Haber: Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Mehmet Ali Aslan: Türkiye’de 82 milyon çok çekti, Kürt halkı daha çok çekti. Ülkenin tamamında analar çok ağladı. Elbet bir gün, eninde sonunda barış olacaktır. O halde insanlar neden ölüyor? Yani zararın neresinden dönerseniz kardır. Bütün siyasetçiler Mustafa Kemal’in sözü olan, Yurtta Sulh Cihanda Sulh, sözünü benimsiyor. O halde bir zahmet uygulayıversinler.  

 

“ÇÖZÜM SÜRECİNİ SONLANDIRAN BİZ OLMADIK”

Diyarbakır’da düzenlenen açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çözüm sürecini biz başlattık. Çözüm sürecini sonlandıran biz olmadık. Bunların art niyetleri, gizli gündemleri sonlandırdı. Hiçbir zaman meşru demokratik hukuk düzeni içinde siyaset yapmayı düşünmediler. Allah için söyler misiniz? Dünyada hangi devlet buna müsaade eder. Hangi hukuk, adalet, vicdan buna göz yumar. Hala barış, kardeşlik, hukuk, demokrasi diyorlar. Siz bu kavramları en son ağıza alacak kişilersiniz ey HDP. Kendinizden olmayanlara hayat hakkı tanımadınız.” İfadelerini kullanmıştı.

Editör: TE Bilisim