Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel, Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan,  Deva Partisi Diyarbakır İl Başkanı Av. Cihan Ülsen, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Diyarbakır İl Başkanı Salih Sargın ve Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl Başkanı Ali Erdem, 6-8 Ekim 2014’te meydana gelen ve 37 kişin hayatını kaybettiği  “Kobani olayları” nedeniyle HDP’ye yönelik geçen hafta düzenlenen operasyon ve gözaltılara ilişkin gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Gözaltı ve operasyonları  ‘siyasi bir karar’ olarak nitelendiren söz konusu siyasi parti liderleri, herkes için eşitlik ve adalet çağrısında bulunarak, operasyon ve gözaltılara tepki gösterdi.

 

‘Diyarbakır’daki bazı siyasi parti il başkanları,  6 yıl önce meydana gelen “Kobani olayları’ nedeniyle geçen hafta HDP’ye yönelik 7 ilde, 82 kişi hakkında çıkarılan gözaltı kararı ve sonrasında düzenlenen operasyona ilişkin gazetemize şu açıklamalarda bulundu.

 

“ÖMRÜNÜ UZATMANIN YOLU OLARAK BUNU GÖRÜYOR”

HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, “Özellikle şunu belirtelim 7 Hazirandan beri partimize yönelik her çeşit baskıyı kamuoyu bilmekte aslın da. Dış politika da sıkışan iktidar iç siyasette de topluma anlatacak bir hikaye üretememekte ve kendi için tıkanan süreci yine Kürtlere ve Kürtlerin dostlarına baskıları arttırarak yapıyor. Ömrünü uzatmanın yolu olarak bunu görüyor. Ama biz tekrar diyoruz; bizi kendilerince sahipsiz görüp her türlü hukuksuzluğu reva görenler bilsinler bizim arkamız da milyonlar var. Hiç bir yöntemleri HDP fikriyatımızdan geri adım attırmayacaktır. Bu zor günler den de halkımızın sahiplenmesi ile daha güçlü çıkacağız.”

 

“GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK VE EKONOMİNİN KONUŞULMASINI ENGELLEMEK İÇİNDİR”

CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel,  “6 yıl önce yargılanmış ve beraat edilen davayı şimdi gündeme gelmesi tamamen gündemi değiştirmek ve ekonominin konuşulmasını engellemek içindir. Davet edilince kendileri zorluk çıkarmadan gelecek olan insanları sabahın 6’sında evleri basılarak ters kelepçeyle gözaltına alınmaları hukuki ve etik değildir. Karar siyasidir. Başsavcının sarayı ziyaret ettikten sonra gözaltı kararlarını vermesi talimatla hareket ettiğinin göstergesidir. Adalet ve hukuk herkese bir gün elbet lazım olacaktır."

 

“GÖZALTI İŞLEMLERİ YÜRÜRLÜKTEKİ MEVZUATA AYKIRI YAPILMIŞTIR”

Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, “ 6-7-8 Ekim olayları gerekçesiyle yapılan gözaltı işlemleri yürürlükteki mevzuata aykırı yapılmıştır. Olayların merkezi Diyarbakır olduğu için kovuşturmanın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılması gerekirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yetki sınırlarını aşarak soruşturma yapmış olması, soruşturma kapsamında gözaltına alınan şahısların Ankara´ya götürülmesi ve sorgulama işlemlerinin usul ekonomisine aykırı bir şekilde yapılması kabul edilecek bir durum değildir. Belirttiğimiz bu durum yapılan soruşturmanın siyasi saiklerle yapıldığını sonucunu doğurmaktadır. Kişiye göre adalet, kişiye göre muamele, kişiye göre gözaltı, kişiye göre ceza adalet sistemimizde yaygın bir uygulama hali almıştır. Yargılama makamları ve yargılama sistemi bir an önce yürürlükteki mevzuata uygun hareket etmelerini aynı şekilde yargının etki altından çıkması en büyük temenimizdir.“

 

“BUNUN HİÇ KİMSEYE FAYDASI YOKTUR”

Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, “ 6-8 Ekim de meydana olaylarını ve işlenen vahşeti kabul etmemekle beraber gerçek müsebbipleri elbette cezalandırılmalıdır. Ancak başka mağduriyetlere sebep vermeden. Ayrıca olayların net anlaşılması için de olayların öncesi ve sonrası da araştırılmalıdır. Partiler birbirine düşmanı değil rakiptirler. Hiç bir partinin iktidara geldiğinde, devletin gücünü, muhalefeti sindirme veya siyasi emelleri için kullanma hakkı yoktur. Bu genel değerlendirmeler sonrasında yeni yapılan gözaltılarla ilgili değerlendirecek olursak, elbette devam eden bir soruşturma hakkında görüş belirtmek doğru değildir. Altını çizerek iktidara şunu hatırlatmak istiyorum, Devletin gücünü ve Adalet mekanizmasını, gündem değiştirmek ve kamuoyunu meşgul etmek için kullanmayınız, bunun hiç kimseye faydası yoktur."

 

“SİYASİ BASKILARDAN BİR AN ÖNCE VAZGEÇİLMELİDİR”

Deva Partisi Diyarbakır İl Başkanı Av. Cihan Ülsen, “Yaklaşık 6 sene önceki bir hadise nedeniyle yapılan gözaltılar anlaşılır gibi değildir. İyi idare edilemeyen ekonominin, Doğu Akdeniz’de, Libya’da ve başka yerlerde zoraki atılan geri adımlar, kendi ülkesinin vatandaşlarına baskı olarak geri dönüyor. Mükerrer soruşturmalar yapmak suretiyle hukuku bir “terbiye etme”  aracı gibi kullanmak hukuk güvenliği ilkesinin açık ihlalidir. Bu ve benzeri siyasi baskılardan bir an önce vazgeçilmelidir. Siyaset yapmanın önü, keyfi gözaltı ve tutuklamalar nedeniyle tıkanmamalıdır. Ülkenin her açıdan refaha kavuşmasının yolu, adalet başta olmak üzere, pek çok konuda değişiklik yapmaktan ve hukuka geri dönüşten geçiyor."

 

“BU SALDIRI KARŞISINDA MUHALEFETİN YAN YANA GELMESİ GEREKİYOR”

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Diyarbakır İl Başkanı Salih Sargın, “HDPlilere ve sosyalistlere yönelik gözaltıların hukuki dayanağı olmadığını Saray’ın muhalefeti sindirmek, bölmek, ekonomideki, sağlıktaki, dış politikadaki başarısızlıkları gizlemek için baskıyı arttırdığını da biliyoruz. Bu saldırının çok boyutlu ve bütünlüklü olduğunu düşünüyorum. Bu saldırı karşısında muhalefetin yan yana gelmesi gerekiyor. Faşizime karşı dayanışma tercih değil artık zorunluluktur"

 

“ADALET SİSTEMİMİZİ İRDELEMEK LAZIM”

Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl Başkanı Ali Erdem, “Yapılan gözaltılar 6-7 olaylarına ait açılan davalar ve soruşturmaların netice bulması ile gerçekleşmiş gözaltılardır. Savcılığın iddianamesine baktığımızda tekrarını yaşanmasını asla isteyemeyeceğimiz, o günlere ait 37 ölüm 761 insanımızın yaralandığı ve caddelerin sokakların talan edildiği, iş yerlerinin yakıp yağmalandığı günlerin elbette hukuksal bir karşılığı olmalıdır. Ama burada değinilmesi gereken başka bir husus var bakın 82 gözaltı yapılıyor ve içlerinde belediye başkanı milletvekili olan isimler var ve soruşturması yürütülen olan 2014 yılında gerçekleşmiş. 6 yıl geçmiş üzerinden bir hukuk devletinde böylesine etkisi yaşandığı dönemde ve sonrasında dahi hissedilmiş bir dava 6 yıl sürüyor ise burada durup düşünmek lazım. Adalet sistemimizi irdelemek lazım. Vakanın büyüklüğü küçüklüğü önemli değildir mağdur olan taraf için şikâyetçi olduğu dava dünyanın en büyük mağduriyetidir onun için o yüzden bu vesile ile bu açıdan değerlendirince Adalet sistemimizin de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz."

Editör: TE Bilisim