Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan ve parti üyeleri gazetemize nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette kentteki en büyük sorunun işsizlik olduğuna dikkat çeken Bozan, Diyarbakır’da üretime yönelik yatırım yapılmadığından dolayı biz üreten bir il yerine tüketen bir il konumundayız. Gıda, tekstil gibi birçok konuda maalesef dışarıdaki illerden alım yapılıyor.” dedi.

 

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusunda her ilin kendi dinamikleriyle istişareler yapılması konusunda önerilerde bulunan Bozan, “Neticede bu ilde yaşayan bütün vatandaşların bu ilde yapılacak olan kararlar da fikir sahibi olması güzel bir şeydir. Her noktada olmayabilir ama temel meselelerde toplumda söz sahibi olan kanaat sahibi, işin ehli ve STK’larla istişarede fayda var.” Şeklinde konuştu.  

 

Saadet Partisinin başlatmış olduğu “Geçim İttifakı” kampanyası hakkında konuşan Bozan, “Biz Saadet Partisi olarak vatandaşın gerçek gündemini takip ediyoruz. İktidar suni gündemlerle vatandaşı oyalamaya çalışıyor. “Geçim İttifakı” üzerine bir kampanya oluşturduk. Önümüzdeki süreçte daha çok halkla paylaştırılacak ve vatandaşın birebir sıkıntısı problemi neyse bunu gündeme getireceğiz, bunu konuşacağız ve bunun tartışılmasını istiyoruz. Medya da bunun konuşulmasını istiyoruz yoksa diğer suni gündemlere milletimizin karnını doyurmuyor.” Diye konuştu.

 

 

“SU, ELEKTRİK VB. FATURALARIN ERTELENMESİ YERİNE SİLİNMELİDİR”

Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan’ın açıklamaları şöyle, “Diyarbakır işsizliğin yoğun olduğu bir ilimizdir. 150-200 bine yakın işsizlik ordusu var. Diyarbakır ilimizin ekonomisinin yüzde 60-70’i esnaf üzerinden oluyor. 64 bin civarında esnafımız var. Esnafımız pandeminden dolayı Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’nın (DESOB) verdiği bilgiye göre 15 bin esnafımız işyerini kapatmış ve hizmet sektöründe çalışan 30-30 bin insanımız işsiz kalmıştır. İktidar tarafından Diyarbakır’a pozitif bir ayrımcılık desteğinin yapılması gerekiyor. Devletin esnafa yapması gereken su, elektrik vb. faturaların ertelenmesi yerine silinmelidir. Faturalar birikince esnaf ödemede zorlanıyor.

 

“80 BİNE YAKIN İŞKUR’DA İŞSİZ OLARAK GÖRÜNEN SAYI VAR”

Diyarbakır’ın en büyük sorunu işsizliktir. Şuanda 80 bine yakın İşkur’da işsiz olarak görünen sayı var. Bunlar tabi resmi rakamlar. Gerçek rakamlar değil. Çünkü gidip de müracaat etmeyen, iş umudu olmayan ya da 1 yıl sonra İşkur’un onu sildiği kişiler var. Diyarbakır’da üretime yönelik yatırım yapılmadığından dolayı biz üreten bir il yerine tüketen bir il konumundayız. Gıda, tekstil gibi birçok konuda maalesef dışarıdaki illerden alım yapılıyor.

 

“DİYARBAKIR’DA EKONOMİK ANLAMDA İLERİSİ İÇİN GÜÇLÜ BİR YATIRIMLARIN YAPILMASI GEREKİR”

Diyarbakır’da ekonomik anlamda ilerisi için güçlü bir yapıya girebilmesinin temeli üretime dönük yatırımların yapılması gerekir. Bu işin özel sektöre bırakılmaması, devletin kendi imkanlarıyla özel sektörün giremediği alanlarda veya küçük çaplı yapılan yatırımların yerine daha büyük çaplı yatırımların yapılması lazım. Bugün bölgede de baktığımızda açılan sektörlerin çoğu kafe vb. tüketime dönük yatırımlardır. Bunun yerine daha çok gençlerimize istihdam sağlayacak, yönlendirecek, özendirecek olan yatırımların yapılması gerekiyor.

 

“BÖLGEMİZDE VAR OLAN KÜRT MESELESİ”

Bir diğer sorun ise bölgemizde var olan Kürt meselesi dediğimiz, insan hakları bağlamında vatandaşın bir kimlik sorunu bir var. Özellikle Kürt halkının talebi olan anadilde eğitim ve bunun anayasal çerçeve altına alınması konusunda haklı bir talep var.

 

“YEREL YÖNETİMLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ”

Ortak akıl sorunu sadece Diyarbakır’da değil Türkiye’de de aynı sıkıntı var. İstişare ve ortak akıl ruhundan uzak daha çok tek kişi zihniyeti, aldığı kararlara bağlı olan bir ülke olarak yönetiliyor. Biz yerel seçimlerde de söylediğimiz gibi yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusunda her ilin kendi dinamikleriyle daha çok istişare edilerek kendi ili için var olana sıkıntılar ve çözümler nelerdir diye istişare yapılır ve ona göre doğru reçeteler tespit edilirse daha başarılı daha doğru ve isabetli, kararlar alma imkanı olur. Neticede bu ilde yaşayan bütün vatandaşların bu ilde yapılacak olan kararlar da fikir sahibi olması güzel bir şeydir. Her noktada olmayabilir ama temel meselelerde toplumda söz sahibi olan kanaat sahibi, işin ehli ve STK’larla istişarede fayda var.

 

“GEÇİM İTTİFAKI” KAMPANYASI

Saadet Partisinin başlatmış olduğu “Geçim İttifakı” kampanyası hakkında konuşan Bozan, “Biz Saadet Partisi olarak vatandaşın gerçek gündemini takip ediyoruz. Bugün iktidarın özellikle eğitim alanında, ekonomi alanında iç politika, dış politika her alanda göstermiş olduğu başarısızlığı kapatmak için suni gündemler oluşturmakta ve bu suni gündemlere de baktığımız zaman işte bir gaz bulduk yerli otomobil, uzaya çıkıyoruz, yeni anayasa, yargı reformu, ekonomik reform gibi neredeyse haftada bir yeni gündem oluşturup ona göre gündemi oluşturmaya çalışıyorlar. Vatandaşın gerçek olan problemini adalet, hak, hukuk, insan hakları ve özgürlükleri, işsizlik, riyakat, torpil, rüşvet yolsuzluk, ihale peşkeşleri bunların konuşulmasını istemiyorlar. İktidarla alakalı bir şeylerin konuşulmaması, vatandaşın kendi sıkıntılarını dile getirmemesi isteniyor. Biz Saadet Partisi olarak buna karşı vatandaşın gerçek gündemi olan bu gündemleri konuşuyoruz. Yani geçim ittifakı dediğimiz insanların bugün tenceresine aş koyamadığı bir süreçte seçim ittifakları konuşulmaya çalışılıyor. Daha seçim tarihi belli değil ne olacağı belli değil. Şuan da herkes işsiz, herkes iş arıyor. Çiftçimiz sıkıntı yaşıyor onun geliri giderini karşılamak çok pahalı, esnafımız kan ağlıyor, gençlerimiz kan ağlıyor iş bulamıyorlar ve birçok ailemiz ekonomik sıkıntılardan dolayı boşanma durumuna gelmişler. İntihar vakaları arttı. Yani vatandaşın gerçek problemi bu iken maalesef iktidar suni gündemlerle bunu oyalamaya çalışıyor. Biz Saadet Partisi olarak vatandaşın gerçek gündemi olan “Geçim İttifakı” üzerine bir kampanya oluşturduk. Önümüzdeki süreçte daha çok halkla paylaştırılacak ve vatandaşın birebir sıkıntısı problemi neyse bunu gündeme getireceğiz, bunu konuşacağız ve bunun tartışılmasını istiyoruz. Medya da bunun konuşulmasını istiyoruz yoksa diğer suni gündemlere milletimizin karnını doyurmuyor.”

Editör: TE Bilisim