MÜCADELE HABER- Dicle Üniversitesi tarafından hazırlanan "Etnografya Müzesi Projesi" kapsamında üniversite yerleşkesinde bulunan ve 1995 yılından bu yana misafirhane olarak hizmet veren köşkün müzeye dönüştürülmesi için restorasyon, konservasyon, teşhir ve tanzim çalışmalarına başlanıldı. Diyarbakır'ın tarihi ve kültürünün tematik olarak sergilendiği salonlardan oluşacak müzede çalışmaların 6 ayda tamamlanması hedefleniyor.

 

 

Diyarbakır yeni bir müzeye kavuşuyor

DÜ Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan DALKILIÇ, 1993 yılında üniversite kampüsüne taşınan Bağ Köşkü'nün Diyarbakırlıların hizmetine sunulabilmesi için etnografya müzesine dönüştürülmesine karar verdiklerini söyledi. DALKILIÇ, 25 yıldır Dicle Üniversitesi misafirhanesi olarak kullanılan yapının mimari önemine değinerek, "Bağ Köşkü Diyarbakır mimarisi açısından özel bir anlam ifade ediyor. Çünkü geleneksel Diyarbakır mimarisinde 3 konut tipini görüyoruz. Diyarbakır Sur ilçesinde yer alan avlulu evler, Bağlar ilçesinde bulunan bağ köşkleri (bağ evleri) ve Dicle Nehrinin çevresinde yer alan Gazi ve Erdebil köşkleri gibi büyük köşkler." dedi. Ana yapım malzemesi bazalt olan bu yapıların; genelde iki katlı, dikdörtgen planlı, 2 ile 4 odalı yığma yapılar olduğunu ifade eden DALKILIÇ, bunların az sayıda kalması nedeniyle son derece değerli olduğunu belirtti.

 

"Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemi eserleri sergileyeceğiz"

Dicle Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aytaç COŞKUN, kampüste yer alan Bağ Köşkü'nde teşhir, tanzim çalışmasını yürüttüklerini söyledi. Köşkteki 5 salonun kullanılacağını, bu salonlarda küçük eserlerin de sergileneceğini ifade eden COŞKUN, "Daha önce bilinmeyen Diyarbakırlıların geleneksel, Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemi yaşantısını tematik olarak burada anlatacağız. Hem öğrenciler, yerli ve yabancı misafirler müzeyi ziyaret edebilecek hem de arkeoloji, sanat tarihi, tarih bölümü öğrencileri ve öğretim üyeleri eserler üzerinde çalışma yürütebilecek. Aynı zamanda onlara burada bir çalışma sahası da oluşturuyoruz." diye konuştu. COŞKUN, sadece üniversite öğrencilerinin değil, Diyarbakır'daki ilk ve orta öğretim öğrencileri ve Diyarbakır halkının da müzeyi ziyaret edebileceğine işaret ederek, buranın yerli ve yabancı turistler için de gezilmesi gereken müzelerden olacağını söyledi.

 

"Bazı eserleri Diyarbakır halkı da ilk defa görecek"

Yapılacak restorasyon çalışmalara ilişkin bilgi veren DALKILIÇ, "Yapıya, özgün dokusuna zarar vermeden; Diyarbakır'ın geleneksel yaşamını, kültürünü, gündelik hayatını anlatan eserlerin yer aldığı uyumlu yeni bir işlev verilecek. Yapıya, basit onarım kapsamında müdahalelerde bulunulacak. Duvar yüzey temizliği, taş temizliği, derz yenilemesi, iç mekanlarda ahşap döşemelerde ve ahşap kirişli tavanlarda sağlamlaştırma çalışması yapılacak." dedi. 

 

Müzede sergilenecek eserler konusunda bilgi veren COŞKUN ise el işi ürünler, gümüş, sedef kakma, ahşap ve cam eserlerin önemli bir koleksiyon oluşturacağını dile getirerek, "Bazı eserleri Diyarbakır halkı da ilk defa görecek. Çünkü daha önce hiçbir yerde sergilenmeyen ya da bilinmeyen eserler ilk defa burada ziyaretçiye açılacak." ifadelerini kullandı.

 

Müzede, aynı zamanda Diyarbakırlı olan, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Sergül İNALÖZ DEMİR tarafından bağışlanan eserler sergilenecek.

 

Müzedeki onarım ve restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyen Rektör Prof. Dr. Mehmet KARAKOÇ,  yerel ve kültürel değerlere sahip çıkan bir anlayış içerisinde olduklarını belirterek, Etnografya Müzesi tamamlanmasıyla Diyarbakır’ın tarihine ışık tutacağını belirtti.

Editör: TE Bilisim