Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Gizliden çekilip paylaşılan görüntülerin ‘özel hayatın gizliliğini ihlal suçu’nu oluşturduğunu kaydeden avukat Sansarkan, “Fotoğraflar mümkün olduğunca çocuğun veya ondan sorumlu bir yetişkinin rızası alınarak çekilmeli. İzin alınmadan fotoğrafların çekilmesi çocuk hakları bildirgesine aykırıdır, bildirgeye ters düşmektedir. Herhangi bir haberde çocuk fotoğrafı kullanılacaksa ancak çocuğun yüzü kapatılarak kullanılabilmelidir. Kullanılan fotoğrafın yol açabileceği olumsuz ve yanlış algıya dikkat edilmeli” dedi.

 

Çocuk işçiliğini normalleştirmenin büyük bir hata olduğunu belirten avukat Sansarkan, “Çocukların kullanıldığı bir sosyal medya ürününü tanıtarak çocukların kullanılmasına ve teşhirine aracı olmak kesinlikle yanlıştır. Yine çocuklar ve ailelerinin aranıp bulunmaması, görüntülerin hiçbir araştırma ve sorgulamaya tabi tutulmadan yayımlanması, Çocukların mahremiyeti ihlal edildiği gibi yüzleri de kapatılmayarak paylaşım yapılması özel hayatın gizliliğini ihlaldir. Son dönemde yaygın olan çocuk işçiliğin normalmiş gibi sunularak meşrulaştırılması ve buna ilişkin uyarıların yapılmaması haber açısından hatalıdır” dedi.

 

Sosyal medyanın son dönemde yaygınlaşması ve tüketimin artmasıyla birçok ihlalleri de beraberinde getirdi. Bazı yardım derneklerinin çocuklara yaptıkları iyilikleri gizliden görüntüye alarak çekmeleri de bunlardan biridir. Konuya ilişkin görüştüğümüz Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatlarından Ömer Sansarkan, bu konuda hem ailelere hem de yardım dernekleriyle sosyal medya fenomenlerine uyarıda bulunarak yapılan eylemler sonrası yaşanabilen sorunlara dikkat çekti. 

 

Diyarbakır Barosu’na kayıtlı Av. Ömer Sansarkan, sorularımızı şöyle yanıtladı:

 

 

 “ÇOCUK FOTOĞRAFLARI AİLESİNDEN İZİN ALINMADAN ÇEKİLMEMELİ”

1) Haberde çocukların fotoğrafları nasıl kullanılmalıdır?

Av. Ömer Sansarkan: Fotoğraflar mümkün olduğunca çocuğun veya ondan sorumlu bir yetişkinin rızasıalınarak çekilmeli. İzin alınmadan fotoğrafların çekilmesi çocuk hakları bildirgesine aykırıdır, bildirgeye ters düşmektedir. Herhangi bir haberde çocuk fotoğrafı kullanılacaksa ancak çocuğun yüzü kapatılarak kullanılabilmelidir. Kullanılan fotoğrafın yol açabileceği olumsuz ve yanlış algıya dikkat edilmeli. Görsel seçiminde çocuk “çok tehlikeli bir suç” işlemiş bile olsa bu durumun bir sonuç olduğu, çocuğun haklarının ihlal edilmiş olduğu yaklaşımı temel alınmalı. Kullanılan görseller çocuğu küçük düşürücü bir anlam içermemeli. İsimler değiştirilmiş, gizlenmiş ve hatta kullanılmamış olsa bile çocuğun, kardeşleri ya da yakınlarının kimlik bilgilerini açık edecek, onları riske atacak görüntülerkullanılmamalıdır.

 

“YARDIM DERNEKLERİNİN VİCDAN MASTURBASYONU YAPTIKLARINI DÜŞÜNÜYORUM”

2) Yardım derneklerinin çocuklara yapılan iyilikleri karşılığında fotoğraflarını kullanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Av. Ömer Sansarkan: Açıkçası bir tür vicdan mastürbasyonu tanımadığımız kişilere karşı gösterdiğimiz her iyi niyetin ve yaptığımız her göstermelik iyiliğin temelinde yatan sebep. ‘sosyal duyarlılık’ kampanyaları aracılığıyla yapılan şey.)  yaptıklarını düşünüyorum. Belki klasik olacak ama bir elin verdiğini diğer elin görmemesi yapılan iyiliklerde makbul olandır. Zaten o paylaşımı yapanlar için çocuk araçtır, asıl amaç kendilerinin ön plana çıkmasıdır. Paylaşım yapılarak diğer yardımsever insanları teşvik amaçlandığı belirtilse de bu durum çocuğun görüntüsü olmadan da yapılabilmelidir. Vicdan istismarı yapmanın veya duygu sömürüsü adı altında çocukları kullanmanın geçerli hiçbir nedeni olmamalıdır. Topluma/kamuya açık olarak paylaşılan çocuk fotoğrafları, mahremiyet ihlaline sebep olabilir ve çocukların istismar tehlikesiyle karşı karşıya kalmalarına yol açabilir. Sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların ve kişisel bilgilerin, çocuklarda psikolojik sorunlar ve aile içi iletişim problemleriyle birlikte; çocuk istismarı, çocuk pornografisi, pedofili gibi konularda bazı tehlikelere yol açtığı bilinmektedir.

 

“GİZLİDEN ÇEKİLİP PAYLAŞILAN GÖRÜNTÜLER ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇUNU OLUŞTURMAKTADIR”

3) Gizliden çekilmiş çocuk veya bir yetişkinin fotoğrafını kullanmak yasal olarak suç mudur, suçsa ne gibi cezaları var?

Av. Ömer Sansarkan: Suçtur, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmaktadır. Nitekim Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ceza Kanunumuzda bu durum açıkça belirtilmiştir. Şöyle ki;

Anayasanın 20. Maddesinde ''Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.''

AİHS 8. Madde Özel ve aile hayatına saygı hakkı bölümünde;

''1. Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.

2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir. '' şeklinde açık hüküm bulunmaktadır.

Türk Ceza Kanunu da madde 134 'te; Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun nitelikli şekli, yani ses veya görüntülerin ifşa edilmesi suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapistir. İfşanın basın, yayın veya internet yoluyla yapılması halinde de aynı ceza uygulanır.

 

“ÇOCUK İŞÇİLİĞİN NORMALMİŞ GİBİ SUNULARAK MEŞRULAŞTIRILMASI VE BUNA İLİŞKİN UYARILARIN YAPILMAMASI HABER AÇISINDAN HATALIDIR”

4) Çocukların fotoğrafını haber veya sosyal medyada nasıl kullanılmalıdır?

Av. Ömer Sansarkan: İlk soruda belirttiğim hususlar aynen geçerli olmak üzere; Çocukların kullanıldığı bir sosyal medya ürününü tanıtarak çocukların kullanılmasına ve teşhirine aracı olmak kesinlikle yanlıştır. Yine çocuklar ve ailelerinin aranıp bulunmaması, görüntülerin hiçbir araştırma ve sorgulamaya tabi tutulmadan yayımlanması, Çocukların mahremiyeti ihlal edildiği gibi yüzleri de kapatılmayarak paylaşım yapılması özel hayatın gizliliğini ihlaldir.

Son dönemde yaygın olan çocuk işçiliğin normalmiş gibi sunularak meşrulaştırılması ve buna ilişkin uyarıların yapılmaması haber açısından hatalıdır.

 

“KİMSE 60 YAŞINA GELDİĞİNDE BİLE HALA ‘TRAFİK IŞIKLARINDA SU SATAN KIZ ÇOCUĞU’ OLARAK ANILMAK İSTEMEYECEKTİR.”

5) Son olarak eklemek istediğiniz?

Av. Ömer Sansarkan: Anayasa’da açıkça düzenlenmemiş olsa da kişilerin manevi bütünlüğü bağlamında şeref ve itibarının korunması hakkı ile kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı bir arada düşünüldüğünde, kişisel verilerin korunmasına dayalı unutulma hakkı önemsenmektedir.  Avrupa Birliği’nin en yüksek mahkemesi olan Avrupa Adalet Divanı, 13 Mayıs 2014 tarihli kararında, Google’ın kullanıcılarına bazı durumlarda kendileri ile ilgili bilgilere yönlendiren linkleri silme hakkı tanıması gerektiğine karar verdi. Mahkeme, Avrupa genelinde tanınmış hale gelen “unutulma hakkı” kapsamında, silmemek için “özel/belirli bir neden” bulunmadıkça, Google gibi bir arama motorunun bir süre sonra kullanıcılar ile ilgili arama sonuçlarının silinmesine izin vermesi gerektiğine hükmetmiştir. Ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 17.6.2015 tarihli kararında "unutulma hakkı" terimini kullanarak, Avrupa Adalet Divanı'nın kararına doğrudan atıfta bulunmuş ve unutulma hakkını "üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı" olarak tanımlamıştır. Sosyal medyada yer alan kişisel verilerin tüm zamanları kapsayıcı ve ulaşılabilir olması bu konuda hukuki süreçlerin devreye girmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu konuda dünya üzerinde atılan ilk adım, 2016 yılında Fransa’da yapılan hukuki düzenlemelerle birlikte sosyal medyada fotoğrafları paylaşılan çocukların, ailelerine dava açma hakkına sahip oldukları ve böyle bir durumda yasaların çocukları destekleyici nitelikte adımlar atacağı konusunda yetkililerin ebeveynleri uyarması olmuştur. Hal böyleyken tamamen 3. Kişiler tarafından çocukların görüntülerinin sosyal medyada paylaşılmasından kaynaklı çocuklar bu konuda ilgili kişilere dava açabilmektedir.  Çocuklarıngörüntülerinin paylaşılarak bu görüntüler üzerinden prim kasmaya çalışan kişilerin işin yasal cezai boyutundan ziyade bir çocuğun ileride karşılaşabileceği sorunları düşünmelerini temenni ederim. Zira kimse 60 yaşına geldiğinde bile hala ‘trafik ışıklarında su satan kız çocuğu’ olarak anılmak istemeyecektir.”

 

Öte yandan Diyarbakır'da, çocuk işçilerin görüntülerinin çekilerek sosyal medyada paylaşıldığı sosyal deneyler için Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından suç duyurusunda bulunulmuştu.

Editör: TE Bilisim