Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Kürt Dili Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri, Diyarbakır Zaza Derneği Başkanı Abdulkadir Büyüksayar, Süryani Kadim Kilisesi Vakıf Başkan Vekili Saliba Açiş ve İmam Ersal Arı 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle gazetemize açıklamalarda bulundu.

 

Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2000'de 21 Şubat tarihini Dünya Anadil Günü ilan etti. Bu gün, 19 yıldır dünyada dilsel farkındalık yaratmak ve çok dilliliği teşvik etmek için kutlanıyor.

 

“DİYARBAKIR’DA SÜRYANİCE DİLİNİ KONUŞAN KİŞİ SAYISI 16 KİŞİDİR”

Süryani Kadim Kilisesi Vakıf Başkan Vekili Saliba Açiş, Süryanice dili, Sami dil ailesinin Arami Lehçesi/dialektinin kolundadır. Hepsi ünsüz olan yirmi iki harften oluşur. Sami dillerinin büyük çoğunluğu gibi, Süryanice de sağdan sola doğru yazılır. Arami alfabesinin hem İbrani, hem de Arap alfabesinin temelini oluşturur. Süryani alfabesinin birkaç türü vardır. Bunlar, Estrongeli, doğu Süryanice ve batı Süryanicedir. Süryani dili İsa Mesih, Meryem Ana ve Elçilerin konuştukları dildir. Yahudiler İsa Mesih’in döneminde İbranice değil, Aramice Süryanice konuşmaktaydılar. Bundan dolayı da bütün Hıristiyanlık camiasında İsa Mesih, Meryem Aana ve Elçilerin Süryanice konuştukları kabul edilmektedir. Tevrat’ın Deniel ve İncil’in Matta kısmı bu dilde yazılmış olması, Süryaniceye ayrı bir saygınlık kazandırmıştır. Zaman zaman devletlerin resmi dilleri ve yazışma dilleri de Süryanice olmuştur. Günümüzde Süryani dili yok olma tehlikesinde olan diller arasındadır. Şuan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Süryanice dilinin, çoğunlukla konuşulduğu yer Midyat ve Çevre köyleridir. Diyarbakır’da ise Süryanice dilini konuşan kişi sayısı 16 kişidir. Diyarbakır Büyükşehir Belediye’mizin açacağı dil kursunda Süryani diline yer vermesi, hem bu dil için, hem de bölgedeki halk için önemli bir adımdır ve sevindirici bir haberdir. 21 Şubat Dünya Anadil Günü kutlu olsun…”

 

“KÜRTÇENİN ANADİLDE EĞİTİM STATÜSÜNE KAVUŞMASINI İSTİYORUZ”

Kürt Dili Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri, “Bizim en temel konumuz dil alanında eşitliktir. Türkçe bugün resmi dilse Kürtçe onun yanında niye olmasın. Kürt dilini şimdiki devlet önderleri inkar etmiyorlar. O yüzden TRT Kurdi kuruldu. Üniversiteler’de Kürt Dil Bölümü kuruldu. Onun için seçmeli ders oldu. O zaman siz bunu yasal bir konuma kavuşturacaksınız. Kürt dili de diğer diller gibi kendi mecrasında gelişecektir. Biz Kürtçenin anadilde eğitim statüsüne kavuşmasını istiyoruz. Bir dil dünyaya açılan bir penceredir. Anadille ilgili aldığımız her şey anadilin süzgecinden geçiyor. Sen dünyaya o gözle bakıyorsun. Kimlik kazanıyorsun, kültürel değerlerine sahip çıkıyorsun. Düşünün bir kürt kendi edebiyatını bilmiyorsa, türküsünü bilmiyorsa, şiirini okuyamıyorsa, kendi anne babasının çevresinin konuştuğu dilden konuşmuyorsa bu çok büyük bir zaaftır, kayıptır. Gönüllü olarak Kürtçe konuşmak istemeyen olursa biz kimseyi zorlu konuşsun demiyoruz. Biz diyoruz ki Kürtlere zorla başka bir dil kabul ettirilmesin. Kürtler kendi dilleriyle büyüsünler, duygularını aşklarını, sosyal ilişkilerini dilleriyle ifade etsinler. Dil sadece kürler için değil, her ulus ve halk için önemlidir. Tarihte de biz bu dille var olmuşuz. Son dönemde anne-babasını suçlayanlarda var. Bana öğretmediler diye. Oda suç değil, insan öğrenmek istiyorsa basit yolları var. Bizde okullara gitmedik ama kendimize görev yaptık.”

 

“TÜRKÇE OLSUN, GEREK DİĞER DİLLER OLSUN ARAPÇA’DAN ÇOK FAZLA ETKİLENMİŞLERDİR”

İmam Ersal Arı, “Arap dili dünyanın en eski dillerinden sayılmaktadır. Aynı zamanda din dili olması asabiyle de dünyada çok farklı kültürlere, farklı etnik yapılar tarafından hem öğrenilmekte, hem de konuşulmaktadır. Aynı zamanda Arapça malumunuz üzerine İslam öncesinde de bir belahat dili, yani şiirler, edebi eserler Arapça dili üzerinden yazılmıştır. Tahir’in Divanı var, İslam öncesine dayanır. Bu eser büyük Arap eserlerindendir. Aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’in de Arapça olması asabiyle de Müslümanlar arasında çoğunun konuştuğu, öğrendiği, yazmaya çalıştığı bir dildir. Bunun dışında Arap Edebiyatı dünyanın sayılı edebiyatlarındandır. İslam öncesinde de Kabe’nin duvarlarına Arapça yazılan şiirler, edebiyata verdikleri ehemmiyetten ötürü Kabe’nin duvarına asılmıştır. Dünyada aşağı yukarı tahminen 250-300 milyon civarında Arap, Arapça’yı konuşmaktadır ama dünyada bir buçuk milyon Müslüman’ın hemen hemen yarısına yakını Arapçaya hakimdirler. Dilimiz gerek Türkçe olsun, gerek diğer diller olsun Arapça’dan çok fazla etkilenmişlerdir. Hatta Batı’da da bazı diller Arapça’dan etkilenmişlerdir. Bu sebeple Arapça Avrupa’dan Asya’ya, Balkanlar’dan Ortadoğu’nun doğması asabiyle de Afrika’ya kadar bir sürü yörede konuşulmaktadır. Hem güzel bir dildir, hem de dil olarak zengin bir dildir. Müslüman olmamız asabiyle de Arapça bilmemiz lazımdır.”

 

“ZAZA DİLİNİN ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINMASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR”

Diyarbakır Zaza Derneği Başkanı Abdulkadir Büyüksayar, “Yaşadığımız toprakların en eski kadim halklarından ve halen konuşulmakta olan en eski dillerinden biri olan Zaza dilinin anayasal güvence altına alınması büyük önem taşımaktadır.2009 yılından bu yana UNESCO tarafından yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan diller içerisinde gösterilen Zaza dilinin bir an önce devletimiz tarafından güvence altına alınması gerektiğini düşünüyoruz. Diyarbakır Zaza Derneği olarak yaklaşık 7 yıldır bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir.Hem ana dili Zazaca olanlar için Zazaların yaşadığı il ilçe ve köylerde stantlar kurarak farkındalık yaratmak için mücadele ettik. Gerek devletimizin gerekse yerel yönetimlerin Zaza dili için neredeyse hiç bir faaliyet göstermediklerini görmekteyiz. Bu durum maalesef bizim için son derece olumsuz bir durumdur. Yine devletimizin birçok dilde TRT'de yayın yaptığı halde o dillere özel televizyon kanalları açtığı halde yaklaşık 12 milyon vatandaşın dili olan Zaza dili için bunu yapmaması en basit tabirle haksızlıktır. 21 Şubat dünya anadil günü münasebetiyle Zaza diline gereken ehemmiyetin verilmesini bekliyorum.”

Editör: TE Bilisim