MÜCADELE HABER- DTSO Başkan Yardımcısı Avşar yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre; Güneydoğu Anadolu Bölgesinin su/tarım yılı yağışı 303.3 mm, normali 418.7 mm ve 2020 su/tarım yılı aynı dönem yağışı 507.5 mm'dir. Bu yıl yağışlarda normaline göre %28, 2020 su/tarım yılı yağışlarına göre %40 azalma gerçekleşmiş durumda. Bu tüm bölgeler arasında görülen en yüksek azalma. Güneydoğu Anadolu Bölgesi genelinde bu yıl mart ayında alınan yağışlarda önceki yıla göre %56 azalma yaşandı. Yaşanan bu kuraklık nedeni ile 3 milyon dekar tarım alanı kuraklıktan etkilendi ve binlerce çiftçi bu yıl hasat yapamayacak durumda” dedi.

 

Avşar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tahıl ve baklagillerin en çok üretildiği bölge olduğunu, sadece Diyarbakır’ın ülkenin toplam buğday rekoltesinin yaklaşık %5’ini ve kırmızı mercimeğin %30’a yakınını ürettiğini söyledi. Genel olarak yaşanan kuraklığın bölgede daha yoğun olduğunu, bunun bölgede yetişen ürünlerin toplam rekoltesini düşüreceğini ve tüketici fiyatlarını etkileyerek ithalat yapılmasına da neden olabileceğini aktardı.

 

ÜRETİCİLER VE SEKTÖRE GİRDİ SAĞLAYAN İŞLETMELERİN ZARARLARI KARŞILANMALI

Üretim yapan çiftçilerin yüksek girdi maliyetleri nedeni ile son yıllarda oldukça zorlandıklarını, pandemi ve sonrasında bu kuraklık nedeni ile de daha büyük zararlar ile karşı karşıya olduklarını belirten Avşar,

 

“Çiftçiler ekim döneminde kullanacakları girdiler için işletmelere borçlanıyor, kredi kullanıyor. Hasat yapıldıktan sonra ödemelerini gerçekleştirmeye başlıyor. Aldıkları mazot, gübre vb. girdi destekleri piyasa fiyatlarına göre oldukça yetersiz. Hasat yapamayınca borçları katlanıyor ve bu durum ürün ve hizmet aldıkları işletmeleri de olumsuz etkiliyor.” dedi.

 

Avşar, bölgede bu yıl ekim yapan tüm çiftçilerin ve sektöre girdi sağlayan işletmelerin karşılaştıkları zararların karşılanması gerektiğini belirterek, “Yaşanan bu kuraklık bir doğal afettir. Bu doğal afetten zarar gören tüm kesimlerin desteklenmesi gerekir” şeklinde konuştu.

 

Avşar, bölgede yıllardır devam eden sulama projelerinin tamamlanamadığını, üreticilerin kendi imkanları ile sulama yaptıklarını belirterek, sulama projelerindeki gecikmeler, girdi maliyetlerinde önlenemeyen artışlar ve üzerine kuraklık gibi doğal afetler nedeni ile Türkiye’nin diğer bölgelerine göre tarımsal üretimde daha yüksek istihdama sahip bölgede üretici sayısında azalma ile de karşı karşıya olduklarını ifade etti.

 

Avşar yaşanan kuraklığın etkilerinin azaltılabilmesi için bölge genelinin doğal afet alanı olarak ilan edilmesi, üreticiler ve girdi sağlayan işletmeler için mevcut kredi borçlarının faizsiz ertelenmesi, hasat yapmayan çiftçilerin girdi maliyetlerini karşılayacak şekilde nakdi destek sunulması, Çiftçilerin geçmiş döneme ait tüm destek primlerinin bir an önce ödenmesi,  pompaj sulaması yapan çiftçilere elektrik ve yakıt destek primi ödenmesinin yapılması gerektiğini ifade ederek, işletmelerin karşılaştıkları bu darboğazdan çıkabilmeleri için acil destek paketlerinin uygulanması gerektiğini söyledi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim