MÜCADELE HABER- Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Diyarbakır 3. Olağan İl Kongresi’ni gerçekleştirdi. Tek liste ile yapılan seçimde mevcut HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş’ın yerine Faruk Dinç seçildi. 

 

Öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen Diyarbakır 3'üncü Olağan Kongresinde Kürt sorununa ilişkin konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, "Ülkenin sorun ve sıkıntılarının büyük bir kısmına kaynaklık eden Kürt meselesi adil bir şekilde, kardeşlik hukuku çerçevesinde çözülmediği sürece ülkenin rahat ve huzur görmeyeceği artık görülmelidir. Kürtler bu ülkenin iki ana kurucu unsurundan biridir. Bir kavmin yok sayılmasıyla, kültürünün ve dilinin yasaklanmasıyla yok olmayacağı, net bir şekilde ortaya çıkmışken çok basit olan çözümün hayata geçirilmesi için hiçbir adımın atılmaması düşündürücüdür. Kürt meselesinde red ve inkarcı anlayışın terk edilip çözüm arayışlarının konuşulmasının bile ülkenin sosyal, siyasi ve ekonomik açıdan düzelme trendine girdiğini hep birlikte müşahade ettik. Sorun çözüme kavuşursa hiç şüphesiz yeniden şekillenen dünyada en etkin ülkelerden biri haline gelinecektir” dedi.  

 

Kürt sorununun çözümsüzlüğe doğru gitmesinde elbette dış müdahalelerin etkisinin olduğunu söyleyen Sağlam, "Bu millet adalet üzere sorunlarını çözerse kendi huzur ve refahını sağlayacağı gibi bu coğrafyanın kaynaklarına göz diken sömürgeci güçlerin de hedeflerine ulaşmasına engel olacaktır. Bu nedenle kapitalist sömürgeci güçler, yapay ayrılıklar ve ihtilaflarla bizi çatıştırarak uğraştırmaktadırlar. Oynanan bu oyunları görmez, buna karşı inanç ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirmezsek gücümüz gider, düzenimiz bozulur ve birliğimiz dağılır." şeklinde konuştu.

 

Kürt meselesinin çözümü için vaktin geç olmadığını belirten HÜDA PAR Genel Başkan İshak Sağlam, "Sorunun çözümü basittir. Bir iradenin ortaya konulması yeterlidir. Sekiz yıl önce parti programında bunu net bir şekilde ortaya koyduk. Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu nitelemesinden vazgeçilerek Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalı, Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu halkları olarak kabul edilmelidir." dedi.

 

Onlarca yıllık sorunların bir anda ortadan kalkması elbette mümkün olmadığını belirten Sağlam, sözlerine şöyle devam etti:

 

Sorunların siyasi, ekonomik, eğitim ve sosyal boyutlarının halledilmesi bir süreç işidir. Ama bu konuda bir iradenin ortaya konması ülkeye bir güven ve huzur havası getirecek, sıkıntıların daha kolay çözülmesi imkanı oluşacaktır.

 

Küresel emperyalist güçler, bozulan sistemlerini yeniden kurmak için yeni bir düzen hedefliyorlar. Tasarladıkları dünyayı yeniden dizayn etmek için İslam ülkelerini parçalamak, ümmeti oluşturan toplumları bölmek ve çatıştırmak istiyorlar. Bunu engellemenin yolu, ümmetin iç sorunlarının İslam adaleti üzerine çözülmesi ve küresel emperyalizmin müdahalesine fırsat verilmemesidir.

 

Bugün emperyalizmin coğrafyamızdaki en büyük argümanı Kürtler ve Kürt meselesidir. Bu sorunu; tarihimizden ve inancımızdan gelen deneyimlerle çözersek onların heveslerini kursaklarında bırakmış oluruz.

 

Oynanan oyunlardan birinin de İslam toplumlarını inançlarından ve kültürlerinden ayırmak olduğunu hatırlatan Sağlam, zira yüzyıllardır siyasi, ekonomik ve askeri olarak Batıya oranla geri kalmışlığına rağmen İslam toplumlarının; inançları ve oluşturdukları sağlam aile bağları nedeniyle küresel sermayenin istediği toplum haline gelmediğini vurguladı.

 

Onlarca yıldır Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin, ülke ekonomisinden alması gereken payı alamadığını ifade eden Sağlam, bölgeler arasındaki kalkınmışlık farkını azaltmak için gerekli tedbirlerin alınması ve uygun teşviklerle bölge ekonomisinin canlandırılması gerektiğini belirtti.

 

HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığına tek aday olarak seçilen Faruk Dinç ise, Diyarbakır genelinde eğitim, sağlık, ulaşım ve alt yapı ile ilgili sıkıntıların olduğunu dile getirerek,  aynı şekilde istihdam bakımından yeteri kadar siyasiler tarafından önemsenmediğini savundu.  

 

Diyarbakır'daki işsizlik oranlarının Türkiye’deki işsizlik ortalamasından çok daha yüksek olduğunu öne süren Dinç, "İşsizlikle uğraşan kurumların işçi alımlarında ciddi adaletsizlik görülmektedir. Bu adaletsizlik her geçen gün artmaktadır. Siyasilere yakın kişilerin işçi alımında kendi yandaşlarına öncelik tanımaları herkes tarafından malum olan bir şeydir. Devlet; yatırıma öncelik verip istihdam alanlarının sağlanması için de imkanlarını seferber etmelidir." dedi.

 

Fabrikalar çoğaltılması, istihdam alanlarının arttırılması gerektiğine vurgu yapan Dinç, "Devlet; fabrikalar ve üretim merkezleri için verdiği hibeleri takip etmeli. Bu projelerin, siyasilerin yandaşları tarafından suiistimal edilmemesi için gerekli denetimler sıklaştırılmalıdır." ifadelerini kullandı.

 

Gençliğin eğitimine değinen Dinç, "Memleketimizde, ülkeye fayda sağlayacak genç beyinlerin olduğuna inanıyoruz. Bu gençlerimizin eğitimini desteklemede ciddi adımların atılması gerekiyor. Mülki amirler, kendi bünyelerinde eğitim-öğretim kursları oluşturmalı, ücretsiz programlar vermelidir. Ayrıca, üniversiteyi kazanan gençlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda burs imkânı sunulmalıdırlar." diye belirtti.

 

İşsiz gençlerin uyuşturucuya müptela olduğunu hatırlatan Dinç, "Gençlerin elinden tutan ve değer veren de olmayınca uyuşturucu baronlarının elinde esir kalıyor. Pırlanta gibi gençlerimiz siyasilerin bilinçsiz politikasına kurban ediliyor. Memleketimizde, uyuşturucuya müptela olan evlatlarımızı tedavi etmek için ivedilikle AMATEM’i kurmaları gerekir." ifadelerini kullandı.

 

Kentteki ulaşım ve çevre düzenlemesi sorunlarını dile getiren Dinç, "Eski yerleşim yerleri olan merkez Bağlar ve Sur ilçemizin yolları ve alt yapısı iyi durumda değildir. Eski yerleşim yerlerinin kentsel dönüşümü yapılırken; yollar düzeltilmeli, yeşil alanlar ve çocuk park alanları çoğaltılmalıdır." dedi.

 

Diyarbakır'da otoban ve hızlı tren noksanlığının altını çizen Dinç, "Şanlıurfa’ya kadar gelen otoban maalesef büyük şehir olmasına rağmen Diyarbakır’ımıza kadar getirilmemesi bizi derinden olumsuz etkiliyor. Bu otoban yolunun Şanlıurfa’dan Diyarbakır’a gelmesi gerekiyor. Hızlı tren Diyarbakır’a getirilmeli ve tren garı istasyonu da şehir dışına taşınmalıdır. Yapılması öngörülen rayların etrafında duvar örmek, şehri ikiye ayırır aynı zamanda şehir trafiğini kilitler. İstasyonun şehir dışına taşınması şehir trafiğini daha da rahatlatacaktır." şeklinde konuştu.

 

Konuşmasında Kürt meselesine olan bakış açılarına da yer veren Dinç, "Batı’dan gelip, seçim dönemlerinde sahneye çıkarak Kürtçe şarkı söylemek veya bir iki cümle Kürtçe konuşarak Kürt meselesi çözülmez. Kürtlerden oy almak adına 'Kürt-Türk kardeştir, biz Kürtlerle et-tırnak gibiyiz' diyerek seçildikten sonra tırnakları kesip atan siyasiler, Kürt meselesini daha da kangrenleştirmiştir. Kürt meselesine oy gözüyle bakılmamalıdır. Hakları pazarlıksız verilmelidir. Kürt halkı bir şarkı söylendiğinde duygulanan, içli, samimi ve mazlum bir halktır" şeklinde konuştu.  (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim