Ekrem Sunar On bir ayın sultanı Ramazan ayı Cuma akşam kılınacak Teravih namazı ardından gece kalkacağımız sahurla Cumartesi günü tutacağımız oruçla başlayacak. Ne yazık ki, her Ramazan ayında piyasada karşılaşılan ‘Ramazan ayı fırsatçılığı’ bu Ramazan’da da şimdiden kendini hissettirmiş durumda. Kimi esnaflar için Ramazan ayı sanki, günahların arındırıldığı ve sevapların yağmur daneleri gibi yeryüzüne yağdığı ‘Rahmet ayı’ değil, ‘fırsat ayı’dır. Kendimi bildim bileli, Ramazan ayında piyasada fiyatlar hep artar. Sanki fiyat artışları da Ramazan ayı ile birlikte Oruç tutan müslümanlara farz kılınmış. Gözü dünmüş fırsatçılar, rahmet ayında gelenek haline getirdikleri ticaretteki “helal” kazancın kar haddini, fırsatçılık zihniyetiyle “haksız-haram kazanca” çevirmeyi adeta “kutsal görev” kabul etmekten sakınca görmüyorlar. Eskiden fiyat artışları, “stoklama sistemiyle” piyasada yokluk yaratılarak yapılırdı. Ama şimdilerde öyle değil; herşey açık-beyan yapılıyor. Sorumlularına veya yetkili mercilere sorsanız farklı farklı sebepler, bahaneler ileri sürülür. Önce, ‘bu yıl yağışlı geçen bahar aylarında don olayının yaşandığı’ sonra da ‘aşırı sıcaklar’ gerekçe gösterilir. İyi de biz Oruç ayı Ramazan ayının kışını, baharını, yazını ve sonbaharını da yaşadık. Her ne hikmetse, tüm bu mevsimlerde geçirdiğimiz Ramazan aylarında görülen fiyat artışlarıyla ilgili bu tür bahaneler hiç eksik olmadı. Hep tanık olduk. Ve mübarek Ramazan ayını zorunlu besinler konusunda hep “zahmet ayı” olarak geçirdik. O nedenle, yapılan ya da yapılacak zamların tutar yanı yok. Bu açıkça fırsatçılıktır. Bulunduğumuz mevsim, bol meyve ve sebze dönemi olmasına rağmen. Ramazan'ın başlamasıyla birlikte fiyatlar daha da yükselişe geçecektir. Maalesef Ramazan'ı ticarî menfaat için kullanma, gıda maddelerine yapılan haksız zamlarla sınırlı değil. İlgili-ilgisiz pek çok alandaki Ramazan kampanyaları da tüketicileri yanıltıyor. Mübarek Ramazan ayıyla esen manevî atmosfer ticarete malzeme yapılmış oluyor. Ramazan ayını büyük bir sabır ve huzur içersinde geçirmek zorundayız. Sevabını fırsatçıların ticaretinden kaynaklanacak düşünce ve söylemlere feda etmemeliyiz. Dine ve dinini yaşamaya çalışan insanlara karşı tavrını açık açık ortaya koyan bu fırsatçıları Yüce Yaradanın adaletine bırakalım. Ama, bu fırsatçılara karşı da tüketici olarak, tüketimden gelen gücümüzü kullanalım. Bizde tavrımızı açık açık ortaya koyalım. Yoğurda zam yapıyorlarsa; yoğurt, ete zam yapıyorlarsa; et, Sebze ve meyveye zam yapıyorlarsa; sebze ve meyve almayalım. En azından Ramazan ayının ilk haftasında tüketici gücümüzü boykota dönüştürelim. Bu kararlı tavrımızla ancak, satıcıları ve sağlayıcıların “müşteri sadakatimizi” istismar etmelerini önleyebiliriz Ama en önemlisi de; Piyasayı denetim altında tutmakla yükümlü olan kurum ve kuruluşların tutum ve davranışlarıdır. Ramazan fırsatçılarına karşı cesur tavrımız, kuşkusuz onlara da gelecek için bir mesaj olacaktır.
Editör: TE Bilisim