Fatih SURUÇ

 

Psikolog M. Fatih Yiğit, ölümcül coronavirüs salgının insan üzerindeki psikolojik etkisi ile aile içi ilişkilerde olması gerekenler hakkında gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Coronavirüs nedeniyle evde ebeveynlerin sosyal, spor, kültürel ve çeşitli aktivitelerin yanında aile içi iletişim ve ilişkilere de büyük önem vermesi gerektiğinin altını çizen, Yiğit, “Ebeveynler bu sürecin sadece negatif yanlarını düşünmemeli. Bu sürec; aile içi ilişki ve bağlarını daha da güçlendirecek, robotlaştıklarını düşündüğü çocuklarına sevgi, değer, doğru bilgi, doğru iletişim, doğru yaklaşım ve haz alacakları oyunlar ile  sosyalleşmesini, hem size hem de kendisine olan güvenin pekiştirilmesine ortam ve olanak sağlayacak bir fırsat olarak görmeliler” diyerek ailelere uyarılarda bulundu. 
Psikolog Yiğit, Covid19’un artılarını düşünmek gerektiğini ve aile bireylerinin çocuklarıyla kaybolan ilişkilerini güçlendirip özellikle virüs hakkında güvende olduğumuz hissini aktarmanın önemine dikkat çekti. Ayrıca Covid19 konusunda özellikle de sosyal medyada bilgi kirliliğine yol açacak bilgi, paylaşım ve haberlere izin verilmemesine vurgu yapan Yiğit, coronavirüs konusunda vatandaşların sadece Sağlık Bakanlığı ve yetkili birimlerin yaptığı açıklamalara itibar etmesini ve uyarılarını dikkate alması gerektiğini söyledi. 

 

“İDRAK EDEMEME”
Coronavirüs gerçeğinden hiç kimsenin kaçamadığına işarete den  Psikolog  Yiğit, “Coronanın ne olduğunu bir sürü yanlış bilgiyle birlikte herkes biliyor. Türlü senaryolar, komplo teorileri üretilip duruyor. Sosyal medyada ve maalesef sokaklarda hala virüsle dalga geçen ‘gelirse göreceği var’ diyen ciddi bir kesim var. Bunun iki nedeni var. Birincisi gerçekten cehaletten kaynaklı idrak edememe; ikincisi ise bir savunma mekanizması. Gerçekten kaçma, reddetme,  acıdan korunma, benliği koruma gayreti. ‘Evde kal’ uyulması gereken bir  ültimatom  ama insanlar evde kalmak istemiyor, aslında evde kalıp farklı gerçeklerle yüzleşmekten korkuyor, gerçek bir tehdidin kapısına gelmiş olma gerçeğini kabullenmek istemiyor. O alışmış olduğu rahatı, bolluğu, konforu kaybetme gerçeğinden kaçıyor. Değerini bilmediği sağlığının elinden gitmesi ve özgürlüğünü kaybedeceği gerçeğinden kaçıyor.. 

 

“AİLE İÇİ ÇATIŞMALAR”
“Coronavirüsün ne kadar büyük bir tehdit ve ölümcül oldununun farkında olup eve çekilen kesimlerde ise anksiyeteler baş göstermeye başlayabilir”  diyen Yiğit, “Her şeyden önce kendinin ve yakınlarının yaşamına ilişkin kaygılar, sağlık sorununu atlattığını düşünüp sonraki süreçte karşılaşacağı ekonomik kaygılar, bu süreçte dikkat etmesi gereken hijyen kaygısı, daha önce aynı evde yaşayıp da günlerce hiç vakit geçirmemiş aile bireyleri arasında evde oturmaktan kaynaklanacak aile içi çatışmalar, acaba hasta oldum mu, boğazım ağrıyor mu, ateşim var mı? gibi kendini kontrol soruları. Süreç doğru yönetilmezse çeşitli takıntılar, depresyon, değersizlik hissi güven kaybı gibi psikolojik sorunlara gebe olma ihtimali hayli yüksek olacaktır “şeklinde konuştu. 

 

“ÖNEMLİ OLAN BU KAYGILARLA  NASIL BAŞ EDEBİLECEĞİMİZDİR”
Bu süreçte evde kalan aile bireylerine tavsiyelerde bulunan Psikolog Yiğit,  “Bu noktada size kitap okuyun, film izleyin gibi önerilerde bulunmayacağım, onları zaten yapacaksınızdır. Bunu ‘birçok  şeyi’ düzeltme fırsatı olarak görün. ‘Her şerde bir hayır vardır’ sözünü de ‘her kriz bir fırsattır’ sözünü de unutmayalım. Bu şerden nasıl bir hayır ve bu krizden nasıl bir fırsat doğurabiliriz? Evrenin bana- bize anlatmak istediği bir şey mi var? Bu bir uyarı ise gereken doğru mesajı aldım mı? Belki de herkes kendi hayatına ilişkin içe yönelmeli geçmişle ve gerçeklerle yüzleşip öncelikle kendiyle barışmalı. Belki uzun süredir her şeyden çok kendinizi ihmal ettiniz, bu da  kendinizi ihmal etmeye değmeyeceğinin mesajı, sevdiklerinizi ailenizi ihmal ettiniz, duygularınızı bastırdınız, kendi gerçekliğinizden kaçtınız, kaçmayı bırakmanın, yüzleşmenin tam vakti. Korkmanın diğer birçok duygu gibi anlamını yitireceği bir süreç belki de, fiziksel anlamda aldığınız tüm önlemlerle birlikte yapabileceğiniz çok şey olduğunu göreceksiniz. İletişime açık olun, ev içinde eşinizle, çocuklarınızla ve belki anne babanızla birliktesinizdir bu durumun size kattığı ve/veya katacağı artı değerlere odaklanın, yakınıp şikayet etmek size acizlik ve mutsuzluktan başka bir şey kazandırmayacaktır.”dedi 

 

“ASOSYALLEŞMİŞ ÇOCUKLAR  İÇİN İYİ BİR FIRSATTIR”
Ailelerin çocuklara olan ilişkilerinin bu süreçte daha da güçlü hale getirilebileceğini söyleyen Psikolog Yiğit, “Belki de bu güne kadar evinde çocuğuyla eşiyle hiç vakit geçirmemiş babaların, temizlikten gezmelerden çocuğuna doğru ve kaliteli zaman ayıramamış annelerin, ihmal edilip tv, pc karşısında robotlaşmış, asosyalleşmiş çocukların bir şeyleri düzeltmesi için iyi bir fırsattır. Doğru kaynaklardan doğru bilgiye ulaşın bilgi kirliliğine maruz kalmayın, her okuduğunuza, her duyduğunuza inanmaktan vazgeçin mesela. Çocuğunuzla doğru iletişim kurabilmelisiniz, onunla bir yetişkin gibi sözlerine ve düşüncelerine değer vererek, onu birey kabul ederek ve dinleyerek konuşun. Soruları olacaktır, olabildiğince sade açıklayıcı ve tedirginlikten uzak normalleştirerek cevaplayın” diye konuştu.

 

“ONLARA GÜVENDE  OLDUĞUNU HİSSETTİRİN”
Psikolog Yiğit, “Bizim gibi çocuklarımız da kendini güvende hmek ister, onlara güvende olduğunu htirin. Söylemlerinizden çok davranışlarınızla bunu yapmaya çalışın, doğru model olun. Siz kaygılanmayın ki çocuğunuzun da kaygılanmasını engellemiş olun. Temizlik ve dikkat edilmesi gereken konuları nedenleriyle birlikte olabildiğince net aktarın ve tabiki öncelikle siz örnek olun, hem kendi sağlığınız hem çocuğunuz için.  Ailece oynayabileceğiniz oyunlar oynayabilirsiniz, kaliteli zaman geçirerek aranızdaki ilişkiyi ve bağı güçlendirebilirsiniz. Kalabalık ailelerde üç kuşağın ortak yapabileceği aktiviteleri babanıza, annenize sorup onları da katarak yerine getirebilirsiniz. Unutmayın, bu belki de yıllardır kazanamadığınız veya kaybettiğiniz bağları tekrar yapılandırmak için büyük bir fırsat, bu fırsatı iyi değerlendirin ”diye konuştu.

 

“SİGARA İÇENLERİ  DAHA ÇOK ETKİLER”
Özellikle coronavirüs sürecinde sigara içenlere de önemli uyarılarda bulunan psikolog Yiğit, “Psikolojik olarak kendinizi korumak önemli tabi ama fiziksel anlamda bağışıklığınızı güçlü tutmak için yapılabilecekler var. Bunlardan belki de en önemlilerinden biri sigarayı bırakmak.
 Sigara içerek az miktarda virüse maruz kalma durumunda bile enfekte olma ihtimaliniz oldukça yükselmiş oluyor. Sigara içmeyen birinin maruz kalıp enfekte olmayacağı miktarda virüs sigara kullanan birini kolaylıkla enfekte edebilir. Ayrıca sigara içmek bağışıklık sisteminizi de zayıflatacağı için riski sadece enfekte olmada değil, vücudunuzun bununla mücadele gücünü de azalmış olacaktır. O yüzden temizliğe, hijyene, beslenme ve uyku düzenine verdiğiniz önemin yanında kendiniz ve sevdikleriniz için bir an önce sigarayı bırakmanızı da öneririm” dedi

Editör: TE Bilisim