Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Türkiye hapishanelerinin, hak ihlallerinin en yoğun yaşandığı mekânlardan biri olduğu iddia edilen raporda şu ifadeler öne sürüldü:

 

“Türkiye hapishaneleri, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere birçok insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin gerçekleştirildiği birer ‘insan hakları ihlal merkezlerine’ dönüştürülmüştür.  Türkiye Hapishanelerinde; mahpuslar hastalık ve diğer nedenlerle yaşamını yitirmeye devam etmekte, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolasyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, haksız disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır.” 

 

 

COVİD 19 salgınıyla birlikte tüm cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin sürekli arttığı öne sürülen raporda, “ Diyarbakır Hapishane Kampüsü içerisinde Eylül ayında 1 ve 2 nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarının açılması üzerine Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesinden ve ülke genelindeki birkaç hapishanede bulunan mahpusların yeni açılan hapishanelere sevklerinin yapıldığı bilgisi tarafımıza ulaşmıştır. Bu kapsamda mahpusların ve ailelerinin sevk/sürgün esnasında hak ihlallerinin olduğu yönündeki iddiaları içerir başvuruları ve talepleri üzerine yeni açılmış olan Diyarbakır 1 ve 2 no’lu yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarına aşağıda ismi bulunan kurum üyelerince ziyaret gerçekleştirilmiştir. Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesinden 14 Eylül tarihinden 17 Eylül tarihine kadar 46 mahpus Diyarbakır 1 ve 2 no’lu yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarına sevk edilmiştir. Gerçekleşen sevkler sonrasında ağır hak ihlallerinin gerçekleştiği bilgisi üzerine, mahpuslar ile görüşmeler yapılmış ve hak ihlalleri kayıt altına alınmıştır. Belirtmek gerekir ki, yaşanan hak ihlalleri neticesinde mahpusların açlık grevine başladığı bilgisi de belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi. 

 

“Pandemi gerekçe gösterilerek İnfaz yasasına aykırı bir şekilde tek kişilik hücrelerde tutulan mahpuslara yönelik tecrit koşullarına derhal son verilmelidir” iddiası yer alan raporda, “ Mahpuslara yönelik bu durum, TC Anayasasının 17. Ve 56.maddeleri ile koruma altına alınan sağlık ve yaşam hakkının açık ihlali anlamını taşımaktadır” denildi.

 

Raporda, Diyarbakır 1 no’lu yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumunda mahpuslara yönelik insanlık onuruna aykırı bir şekilde gerçekleştirilen arama prosedürünün aynı zamanda mahpsuların adalete/avukata erişim hakkını kullanılamaz hale getirildiği ileri sürüldü. 

 

Hapishanelerde mahpuslara yönelik işkence ve kötü muamele uygulamalarından derhal vazgeçilmesi gerektiği kaydedilen raporda, “Hukuka aykırı fiiller gerçekleştiren kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma mekanizmaları işletilmelidir. Bizler isimleri belirtilen kurumlar olarak tarafımıza yapılan başvuruların takipçisi olacağımızı yüksek sesle dile getirip yaşanan hak ihlallerin bir an evvel sonlandırılması için herkesi sorumlu olmaya davet ediyoruz”  ifadelerine yer verildi.

Editör: TE Bilisim