Fatih SURUÇ- ÖZEL HABER

 

Salgından önce yerli ve yabancı turistlerin en uğrak yerlerinden biri olan ve her perşembe ve Cuma günleri vatandaşların türbeye gidip dua ve Kur’an okuduğu cami şimdilerde sessizliğe büründü.

Türkiye'de de görülmeye başlayan koronavirüs salgını üzerine Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın cami ve mescitlerde cemaatle namaza ara verilmesi ve cuma namazının cemaatle kılınmaması kararının ardından Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan tarihi Hz. Süleyman Camisi’nin her iki kapısına da kilit vuruldu.

Sur’daki olaylar nedeniyle hasar gördüğü için  Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, Sur'un yeniden ihya edilmesi amacıyla tarihi Hz. Süleyman Camisi ve çevresinde yürütülen çalışmalar sonucu yeniden onarılıp ibadete açılan ve salgından önce her gün binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği Hz. Süleyman Camisi ve yanındaki park bugünlerde deyim yerindeyse sessizliğe gömüldü.

Caminin avlusunda bulunan ve özellikle de her perşembe ve cuma günleri 7’den 70’e herkesin gidip dua ettiği ve Kur’anı Kerim okuduğu türbede kimi mevlit okutur kimi de yiyecek dağıtırdı.

 

Bu duruma çok üzülüyoruz

Ülkede de görülen salgının bir an önce bitip kapısına kilit vurulan caminin açılmasını isteyen Diyarbakır halkı, “Bu virüs yüzünden camilerimiz kapandı, cemaatle namaz kılamıyoruz. Dini bayramlarda camilerde ibadetlerimiz yapamıyoruz. Bizler buna çok ama çok üzülüyoruz. Bütün dünyanın başına bela olan bu koronavirüsün bir an önce geçmesini istiyoruz. Allah tüm Müslümanları korusun. Virüs nedeniyle herkes eve çekilmiş durumda ve her yer neredeyse boş. İnşallah bu kötü günleri atlatır, norma hayata döneriz” dediler.

 

Parkta kuş bile uçmuyor

Caminin çevresinde yürütülen çalışma ile öncesinde çok çirkin yapılar ve gecekondularla dolu, yıkık harabe, içine girilemez olan 115 dönümlük alanda yapılan rekreasyon çalışması sonrasında halkın hizmetine açılan ve yoğun ilgi gören caminin yanındaki parka da bugünlerde salgın nedeniyle vatandaşlar uğramıyor.   Bir zamanlar her gün binlerce vatandaşın uğrayıp piknik yaptığı, çocukların koşup oyunlar oynadığı, gelin, damat ve sevgililerin elele tutuşup fotoğraflar çekip anı ölümsüzleştirdiği, günün yorgunluğunu üzerinden atmak için çimlere uzanan yaşlıların birbirine anılarını anlattığı, yerli ve yabancı turistlerin uğramadan kenti terk etmediği, simitçi, çekirdekçi ve baloncuların sesiyle inlenen ve atılan iğneni yere düşmediği parkta şimdilerde kuş sesi dahi gelmiyor.

 

“Hz. Süleyman Camii ve 27 Şehit Sahabe Türbesi”

Hazreti Süleyman Camii, Nasiriyye Camii Meşhed Camii, Murtaza Paşa Camii ve Kale Camii olmak üzere bir çok isimle anılmaktadır. Minaresindeki kitabelerden anlaşıldığı üzere Nisanoğlu Ebul Kasım tarafından 1155-1160 yılları arasında yaptırılmıştır. İç Kalede Oğrun Kapının güneyindeki burcun kenarında yer alan caminin en önemli özelliği Hz. Ömer döneminde Diyarbakır’ın fethinin buradan başlamasıdır. Caminin bitişiğinde Osmanlılar döneminde yapılan Halid Bin Velid’in oğlu Süleyman ile Diyarbakır’ın Araplar tarafından alınışı sırasında şehit düşen diğer sahabelerin burada yattığı Meşhed bulunmaktadır. Sahabelerin burada olması burayı bir ziyaretgâh haline getirmiştir. Yapı günümüzde de geçmişten gelen önemini korumakta ve hala ziyaret yeri olma özelliğini devam ettirmektedir.

Editör: TE Bilisim