Antik Yunan kültüründe de fareler kutsal kabul edilir, onlara büyük bir itina gösterilirdi. Bu durum farelere olan ilgiyi artırırdı. Ege Denizi’ndeki Tenedos Adası’nda, İsa’dan önce 1500 yılında Apollo adına yapılan tapınakta farelere ibadet edilir, hatta tapınaktaki rahipler, tanrısal olarak kabul ettikleri fareleri nöbetleşe beslerlerdi. Onlara zarar gelmesin diye büyük çaba gösterir ve onların yaşaması için ellerinden geleni yaparlardı. Aynı zamanda İspanya'da da matadorlar, boğa güreşi yaparken, boğalara zarar vermektedirler. Dünyaca vahşet sayılan bu durum, ispanya'da geleneksel hale gelmiştir. Burada dini inançlarımızın, gelenek ve göreneklerimizin, hayvanlar üzerinde yaptığı büyük etkiyi görmekteyiz. Ülkemizde pek çok hayvan dernekleri bulunmaktadır. Bu derneklerden bazıları, hayvanları her türlü zararlardan korumak için mücadele vermektedirler. Sosyal medyadan veya televizyon kanallarından hayvanlara nasıl eziyet edildiğini, nasıl işkenceler yapıldığını görmekteyiz. Bu durum, pek çok insanı rahatsız etmektedir. Vicdanını sızlatmaktadır. Bundan dolayı da hayvanların daha iyi koşullarda yaşayabilmenin mücadelesini vermek için pek çok dernek kurulmuştur. Bu derneklerden bazıları, hayvanları koruma altına alarak cani ve acımasız olan o insanlardan uzak tutmaya, onlardan korumaya çalışır. Hayvan sevgisini insanlara aşılamak için belli çalışmalar yapar. Hayvanların haklarını savunur. Hayvanların insancıl muamele görmelerine yardımcı olarak onların yaşaması için büyük çaba gösterir. Maalesef pek çok hayvan tıbbi ve kozmetik deneylerde kullanılmaktadır. Kimisi de eğlence için avlanmakta ve derisinden ticaret yapılmaktadır. Hayvancılık yapan kişilerin, hayvanları bilinçsiz bir şekilde, uygunsuz alanlarda yetiştirilmesi, hayvanlara yapılan en büyük eziyettir. Aynı zamanda Bütün bunlar hayvan haklarını ortaya çıkarmıştır. Türkiye'de yasal olarak ilk kez Avrupa Birliği Uyum Süreci’nde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Sözleşme’yi 2003 yılında imzalanmıştır.  24 Haziran 2004 yılında Hayvanları Koruma Kanunu kabul edilmiştir. Hayvanlar bizimle birlikte yaşayan canlılardır. Onlar hayatımıza renk katar. Bizler onlarla birlikte yaşamasını öğrenmek zorundayız. Hayvanlara, ihtiyacımız olduğu zaman değil, bizler onları yaşatmak zorunda olduğumuz için itina göstermeliyiz. Unutmayalım ki hayvanlar bizim için birer değerdir.
Editör: TE Bilisim