Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu, günümüzdeki ileri teknolojilerinin de yardımıyla çocuk kalp ve damar cerrahlarının her türlü yenidoğan hastalıklarına müdahale edip yüz güldürücü sonuçlar alabildiğini söyledi. Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu, doğuştan kalp hastalığının, kalpte doğum sırasında bulunan yapısal bir bozukluk olduğunu ve genellikle hamileliğin erken evrelerinde, organların gelişmeye başladığı dönemde meydana geldiğini anlattı. Poyrazoğlu, hastalıklar arasında en sık görülenlerin kalbin kulakçıkları ve karıncıkları arasındaki delikler (ASD-septal defekt), kalpteki karıncıklar arasındaki kanın geçişini engelleyen duvarda doğumsal nedenli defekte bağlı açıklık olması (VSD-ventriküler septal defekt) ve fallot tetralojisi (mavi çocuk hastalığı) olduğunu söyledi. Hamilelik döneminde yapılan ayrıntılı kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini eğer bu incelemeler bebek anne karnındayken yapılmamışsa var olan hastalığın doğumdan sonra ilk anda bulgu vermeyebileceğini ifade eden Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Kimi zaman bebek, ciddi bir kalp hastalığı olsa bile normal bir bebekmiş gibi görünebiliyor. Ancak kalp ultrasonu (EKO) yapılıp kalp yapısı incelendiğinde ise bazen büyük bir patolojik soruna rastlanabiliyor. Bebek sağlıklıymış gibi göründüğünden aileler bu durumu anlamakta veya kabullenmekte güçlük çekebiliyorlar” dedi. Erken tanı Doğumun hemen ardından ya da ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek sorunlara hazırlıklı olabilmek, gerekirse müdahale edebilmek veya istenmeyen ancak mecbur kalınan durumlarda hamileliği sonlandırabilmek için erken tanının önemine değinen Poyrazoğlu, “Yenidoğan dönemindeki bebeklerde çok çeşitli hastalıklar karşımıza çıkabiliyor. Bu nedenle bebeği daha anne karnındayken değerlendirmek büyük önem taşıyor. Günümüzde, çeşitli tetkikler ve görüntüleme yöntemleri ile bebeğe 18-24. haftalarda, anne karnında iken tanı konabiliyor” diye konuştu. Prof. Dr. Poyrazoğlu, Türkiye’de her bin bebekten 20’sinin konjenital kalp hastalığı ile doğduğu tahmin edildiğini, bunlardan yaklaşık yüzde 25’inin ise müdahale gerektiren durumları oluşturduğunu kaydetti. Poyrazoğlu, günümüzdeki ileri teknolojilerinin de yardımı ile çocuk kalp ve damar cerrahlarının her türlü yenidoğan hastalıklarına müdahale edip yüz güldürücü sonuçlar alabildiğini belirterek, şöyle konuştu: “Kalbin bir tarafının gelişip bir tarafının gelişmemesi, akciğer ve kan akımı artmış olan hastalıklar, akciğer kan akımı azalmış olan siyanotik hastalıklar, kalpten çıkan damarda darlık durumları, kalp kapak hastalıkları ve anne karnında kapanması gereken damarların kapanmaması gibi hastalıklara müdahale edebiliyoruz. Bebek daha 1 günlükken bile kalp anjiyosunu yapılabiliyor, gerekli tüm müdahaleleri gerçekleştirerek ameliyat planlayabiliyoruz.”
Editör: TE Bilisim