CHP Genel Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu Abant'ta düzenlenen CHP 27. Dönem 2. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'ndaki konuşmasını, aynı saatlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuştuğunun kendisine iletilmesi üzerine yarıda kesti. CHP 27. Dönem 2. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı Bolu Abant'ta bulunan bir otelde başladı. Jandarma ekipleri, toplantı öncesi otel ve çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Toplantının yapılacağı salonda, bombaya duyarlı özel eğitimli köpek ile arama yapıldı. CHP genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinin katıldığı toplantının basına açık kısmında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu açılış konuşması yaptı. Kılıçdaroğlu, yerel seçimden sonra milletvekili ve eşleriyle birlikte ilk toplantılarını yaptıklarını söyledi. Bu tür toplantıda birlikte dayanışma kültürünü geliştireceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, 4 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başladığı konuşmasında, şöyle dedi: "Bugün dünya öğretmenler günü. Bizi yetiştiren, ufkumuzu açan, hayat standartlarımızı yükselten öğretmenlerimize şükran borçluyuz. Bütün öğretmenleri saygıyla anıyoruz. Öğretmenler hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Ailemizin olmazsa olmazı. Bir toplumun olmazsa olması. Onları anmak ve bütün sorunlarını çözmek için var gücümüzle çalışmak hepimizin görevi. Dünya öğretmenler gününde öğretmenlerimiz önünde saygıyla eğiliyoruz ve şükranlarımızı sunuyoruz. KHK ile görevlerine son verilen öğretmenler. Çocuklarımızı eğitmek yetiştirmek için çaba harcaayn ama KHK ile görevlerine son verilen öğretmenler. Bütün arzumuz adaletsizliğin sona ermesi. Adalet varsa hepimiz için olmalı. Bir grup için adalet, bir grup için adaletsizlik olmamalı. Toplum kaynaşacaksa düşüncelerimizi rahatça ifade edeceksek mutlaka KHK ile görevlerine son verilen herkesin durumunun yeniden gözden geçirilmesi lazım. Dün Ankara'da ve İstanbul'da bir toplantı yapacaklardı. Dün o toplantıları da yasaklandı. Yasal bir toplantıda bir araya gelip yaşadıkları sıkıntıları kamuoyuyla paylaşacaklar. Neden yasaklıyorsunuz? Neden korkuyorsunuz? İktidar olanlar korkar mı? İktidar olanların korkmaması lazım. Özgürce her alana, düşünceye saygı göstermeleri lazım. KHK ile görevlerine son vermişsiniz ama onlar bir araya gelerek dertlerini anlatmak istiyorlar. Belki de bizim bildiğimiz haksızlıkları anlatacaklar. Eğer demokrasi varsa sadece bizim için değil, KHK ile görevlerine son verilen, sivil ölüme mahkum edilen insanların da demokrasiye ihtiyacı var. Onlar da düşüncelerini bir şekliyle dile getirmeliler." 'MİLLETVEKİLLİĞİ VE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ İÇİN ÇALIŞMAYA BAŞLADIK' Seçimlerde güzel bir sonuç elde ettiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu ancak bazı illerde bekledikleri sonucu alamadıklarını söyledi. Seçimlerde, partinin her kanadında görev yapan üyeler ile önemli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Seçimlerin birinci etabı tamamladık. Bu seçimlerde hepimiz beraber çalıştık. Birlikte çalışmanın sonuçlarını elde ettik. Şimdi sıra geldi ikinci etaba. Yine birlikte çalışacağız. Milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Yine aynı inanç ve aynı kararlılıkla çalışıp çaba harcayacağız. Ne zaman diyeceksiniz? Zaten başladık. Yerel seçimlerin bittiği günün ertesinde başladık. Eylül ayında 24 ile, arkadaşlarımız gitti. Buralarda toplumun bilinen kesimleriyle kanaat önderleriyle güzel görüşmeler yaptılar. Ondan sonra bir rapor hazırladılar. Raporlarda sonuçlar; birincisi yaşanan ekonomik kriz bütün illerde derinden hissediliyor. Arkadaşlarımızın vardığı birinci sonuç bu. Tarımın ağırlıkta olduğu çiftçiler perişan. Gerçekten perişanlar. Aldıkları borçları ve yüklenen faizleri ödeyemiyorlar. Her ne kadar bazen alacaklar erteleniyor ama her erteleme yeni faiz getiriyor. Hani bir seçim öncesi diyorlardı traktörün deposunu doldurursan yarısı bizden, yarısı sizden. Bu gidişle traktör kalmayacak. Bunlar raporlar da ayrıntılar var." ÖZELLEŞTİRME İŞSİZLİĞİ ARTTIRDI Özelleştirilen fabrikaların ardından işsizliğin arttığını savunan Kılıçdaroğlu, "Bunlar var olan işsizliği derinleştirmiş. Özelleştirmenin amacı neydi? Daha fazla büyümek daha fazla istihdamdı. Ama tam tersi ortaya çıktı. Acı olan bir tablo Konya'dan geldi. Beşinci büyük ilimiz biliyorsunuz. Konya bir cazibe merkezi. İş dünyası kendi ekonomik çalışmalarıyla kenti büyütmüşlerdir ama Konya son 2 yıldır göç veriyor. Bu bile hepimizin düşünmesi gereken bir tablo. Anadolu'da ki illerin üretiminden koparıldığını görüyoruz. Bu da raporda dile getirilen olay. Tabi elektrik ve doğalgaza zam, kışın uzun sürdüğü Erzurum gibi illerimizde çok ciddi sorunlar doğuracak. Çok sayıda firmanın konkordato ilan ettiğini arkadaşlarımız raporlarda belirtiyor. 24 ilde işsizlik sorun. İktidar bunları görmüyor. Çünkü sarayda işsiz yok. Birden fazla maaş alacaklar. Bir yerlerden aldıkları 10 bin liralar onların ihtiyacını karşılamıyor. Yeni yeni paralar, büyük maaşlarla geçiniyorlar. Vatandaşın işsizliği onları pek fazla ilgilendirmiyor" dedi. TÜRKİYE'NİN YENİ BİR ÇIKIŞA İHTİYACI VAR Kılıçdaroğlu, bu illere kendisinin de giderek, kanaat önderleriyle birebir görüşme yapacağını söyledi. İllerdeki kanaat önderlerinin beklentilerini ve parti olarak ne yapmak istediklerini anlatacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: "Bizden ne bekliyorlar da planlarımız nedir, hedeflerimiz ilkelerimiz nedir onları anlatacağız. Yeterli mi hayır. Nasıl yapacağımızı da anlatacağız. Türkiye'nin bir çıkışa ihtiyacı var. Bütün bir tablo karamsar bir tablo ben bunu biliyorum. Karamsar tabloya teslim olma gibi bir durum söz  konusu değil. Biz bunu aşmak zorundayız ve aşacağız. Biz bunu birlikte aşacağız. Siyasi görüşü ne olursa olsun, geldiğimiz nokta, bu karanlık süreci aşma noktasıdır. Aşma noktasında en çok güven duyacakları parti de, hiç kimse endişe etmesin o parti de, CHP'dir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Elbette ki kanaat önderlerimize soracağız. Bizim ne eksikliğimizi gördünüz? Yanlışımızı gördünüz? Bizzat onlardan dinleyeceğiz. Böylece düne kadar pek çok kesimle ilişki kurmadınız diye gelen eleştirileri bir anlamda bir tarafa bırakacağız. İşsiziyle de sanayicisiyle de çiftçisiyle de görüşeceğiz." SU ELEŞTİRİSİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait Hamidiye suyuna karşı alımların durdurulmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Suda bile bizi ayrıştırdılar. Su azizdir, su tüm canlıların ihtiyaç duyduğu mabettir. Kuran'da su geçer. Nasıl olurda suda ayrışırız? Nehir suyu, deniz suyu, gül suyu, kaynak suyu deriz. Bizim hayatımızın parçasıdır. Su üzerinden ayrışma olur mu? AK Partili ve ülkücü kardeşlerimize sesleniyorum; Su üzerinden bir toplum ayrışır mı Allah aşkına ya. Neymiş? Hamidiye sularının sahibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ymiş. Ne yapalım? Hamidiye suyu içmeyelim. Nedir bu Allah aşkına? Su konusunda toplum ayrışır mı, bölünür mü? Su ya istediğini içersin. Bu noktaya getirdiler toplumu. Biz bu noktadan toplumu alacağız ve bir bütün haline getireceğiz. Suyu kim üretirse üretsin. İhtiyaç duyduğumuz anda içeceğiz. Bu nedir? Toplumda kin öfke duygularını dışarı yansımasıdır. 'Sen kazandın, gör ben sana neleri yapacağım.' Oysa demokrasilerde kazanmak kadar kaybetmekte normaldir" dedi. KONUŞMASINA ARA VERDİ Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in getirdiği notu okuduktan bir süre sonra konuşmasına ara vererek, "Saat 14.00'ten sonra gündemdeki diğer konuları sizlerle paylaşacağım. Şimdilik gündemdeki diğer maddelere geçeceğiz. Teşekkür ediyorum" dedi. Engin Altay da aynı saatte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kızılcıhamam'da konuşma yaptığını ve Kılıçdaroğlu'nun konuşmasına saat 14.00'te devam edeceğini açıkladı. KILIÇDAROĞLU'NA 'BİTİRİN' NOTU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'CHP 27. Dönem 2. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nın ikinci oturumunda açıklamalarda bulundu. Konuşmasını saat 14.00'e almak zorunda kaldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Konuşmamızı saat 14.00'e aldık malum zat da dinlesin diye. Bizim konuştuğumuz şeyler herkesin dinlemesi gereken şeyler, doğru şeyler. Sade vatandaştan en üst makama kadar hepsinin dinlemesi gereken şeyler.  Çünkü biz adaletten bahsediyoruz, kardeşlikten, beraber yaşamaktan, farklı düşünsek bile aynı toprakta aynı havayı teneffüs etmekten bahsediyoruz. Ayrışmak bizim kitabımızda yok. Ayrışmak kavga etmek bizim düşüncemizde yok. O yüzden bizim sesimi kesmek isteyebilirler ama ne yaparlarsa yapsınlar biz sesimizi geniş kesimlere duyuracağız" dedi. BAHÇELİ'YE 'DOKUNULMAZLIK' YANITI Kılıçdaroğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye de dokunulmazlık konusunda cevap vererek, "Düne kadar beka diyorlardı. Tank palet fabrikasını söylediğim için rahatsızlar ben biliyorum. Bunu söylediğim için beni susturmak istiyorlar ben biliyorum. Bunu söylediğim için beni tehdit ediyorlar ben biliyorum. Bunu söylediğim için 'dokunulmazlığınızı  kaldıracağız' diyorlar. Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz" dedi. O NOT KÜRSÜDE KALDI Öte yandan CHP lideri Kemal Kılıçaroğlu'nun saat 10.00'da yaptığı konuşmasını yarıda kesmesine neden olan not da ortaya çıktı. Konuşma yapılan kürsüde kalan not görüntülendi. Notta, "AK Parti anlaşmaya uymadı. Siz başlayınca Recep Tayyip Erdoğan çıktı. Gündeme dair değerlendirmeyi saat 14.00'te yapacağım diyerek bitirin" yazıldığı görüldü.   ÖZGÜR ÖZEL, GÜNÜ DEĞERLENDİRDİ CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP'nin Abant'ta gerçekleştirdiği kampta yapılan çalışmaları gazetecilerle paylaştı. Özel, toplantıda gün içinde yapılanları anlattığı açıklamasında şunları söyledi: "Sayın Genel Başkanımızın kısa bir değerlendirmesinden sonra grup iç yönetmeliğinde bir değişiklik öngörmüştük. 3 grup üyemizin imzası ile verilen teklif grup yönetim kurulu tarafımızdan bir rapora bağlanmış ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Kuruluna bugün sunuldu. 52 maddede değişiklik yaptık. Bu maddelerin önemli bir kısmı anayasaya, iç tüzüğe ve siyasi partiler kanununa ve uyum düzenlemeleriydi. Anayasada yapılan değişikliklerle örneğin koalisyon kurmada hükümete katılma maddesi bugün anayasaya göre o maddenin değişmesi gerekiyordu. Örneğin başbakan ifadesinin, bakanlarla ilgili ifadelerin değişmesi gerekiyordu. Teknik 50 madde ile ilgili bir değişiklik yapıldı. 2 maddenin üzerinde de müzakere ettiğimiz bir takım değişiklikler yaptık. Bir tanesi grup başkanvekili seçimi ile ilgiliydi. Biz grup başkanvekillerini seçimle belirliyoruz. Bu seçimi koruduk ancak Sayın Genel Başkanın birinden, ikisinden ya da tümünden performanslarından dolayı memnun olması durumunda ilk dönem yapılan 3'ünün de seçimle belirlenmesi şartıyla yani seçimlerden sonra toplanan grup 3 grup başkanvekilini seçimle belirliyor. 2 yılın sonunda yeniden bir seçim yerine Sayın Genel Başkanın gruba, grup başkanvekillerinin devamını teklif edebilme maddesi geldi. Böylelikle yeniden bir seçim, yeniden bir yarış yerine her şey yolunda gidiyorsa Sayın Genel Başkan da memnunsa bu arkadaşlar 2 yıl daha 3 yıl daha bu görevi sürdürsünler teklifini içeren bir değişiklikti." Cumhurbaşkanı aday gösterme kanununda uyum gerçekleştirildiğini belirten Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yine ikinci bir değişiklik. Cumhurbaşkanı seçim kanunu bizim tüzük değişikliğimizden daha sonra yapıldığı için orada grupların Cumhurbaşkanı adayı belirleyeceğini, grubu olmayanların da parti tüzüklerine göre belirleyeceklerini ifade ettik. Elbette burada bir uyum gerekiyordu. Yine Cumhurbaşkanı belirleme yetkisini gruba bırakarak ve gruba partinin üst organı merkez üst kurulunun belirlediği adayı sunma teklif etme maddesini de ilave ederek Cumhurbaşkanı aday gösterme kanununa uyum gerçekleştirmiş olduk. Toplam 52 maddelik değişiklik arkadaşlarımızın müzakeresine çıktı. 4 ya da 5 maddede haklı uyarılar oldu. Bazı ifadeleri güçlendiren ya da CHP açısından daha doğru olacağını Sayın Genel Başkanımızın da varlığında, onun da talimatlarıyla 5 sözlü önergeye dönüştürüp, onların da hepsini oy birliği ile kabul edip 52 maddelik değişiklik 5 değişiklik önergesi ile birlikte kabul edildi. Grup içi yönetmeliğimiz meclis başkanlığına sunulacak. Daha sonra milletvekillerinin görüş kısımlarına geçtik. 27 arkadaşımızın söz aldı il raporları verdi. O raporları hazırlayan arkadaşlardan çoğunlukla birbirini tekrar etmeyen birer arkadaş olarak daha çok hem gittikleri il gezileri ile ilgili bilgiler verdiler. Mutlaka sürdürülmesi gerektiği ve o ilin hakkında bilgiler aktardılar. Bunun dışında güncel siyaset ile ilgili değerlendirmeler oldu. Ardından kişisel gelişim ve siyasette milletvekillerimize katkı sağlayacağını düşündüğümüz iki uzmandan sunum alarak günü tamamlamış durumdayız." Toplantının bugünlük kısmı tamamlandı.
Editör: TE Bilisim