Memorial Diyarbakır Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Muhammet Ali Kaplan, “Meme kanserinde hormon tedavisi başarı şansını arttırıyor” dedi. Hormonlarla ilişkili kanser türlerinden biri olan meme kanserinin oluşumunda, kadınlık hormonları östrojen ve progesteronun etkili olduğunun bilindiğini belirten Doç. Dr. Kaplan, bazı meme kanseri hastalarının kanser hücreleri üzerinde östrojen ve progesteron hormonlarının alıcılarının olduğunu söyledi. Doç. Dr. Kaplan, “Bu alıcılar kan dolaşımındaki hormonlarla uyarılarak, yeniden meme kanseri oluşmasına neden olabilir. Dolayısıyla hastaların tümör hücreleri östrojen veya progesteron hormonuna duyarlı ise bu hormonların etkisini ortadan kaldırıcı tedavilere gereksinim duyulur” ifadelerini kullandı. Her meme kanseri hastasının hormon tedavisinden yarar görmeyebileceğini kaydeden Doç. Dr. Muhammet Ali Kaplan, “Hastaların biyopsisinden veya ameliyatından alınan parçalar üzerinde bir takım boyama teknikleriyle bazı belirteçlere bakılır. Bu belirteçlerin pozitif olması halinde hormonal tedaviden elde edilecek başarı oranı tespit edilir. Hastaların önemli bir bölümünde belirteçler pozitiftir. Hormon tedavisinde bir diğer önemli nokta da hastaların menopoza girip girmediğidir. Bunun nedeni ise menopoz öncesi kanser hücrelerini canlandırıcı etkisi bulunan östrojen ve progesteron hormonunun daha fazla salgılanmasıdır. Tedavi başlamadan önce menopoz durumunun belirlenmesi bu nedenle önemlidir” diye konuştu. "MENOPOZ ÖNCESİ HASTALARDA TEDAVİSİ SÜRESİ 10 YIL" Hormonal tedavi süresinin, uzun yıllar boyunca menopoz öncesi ve sonrasında 5 yıl olarak kabul edildiğini hatırlatan Doç. Dr. Kaplan, “Ancak son yıllardaki araştırmalar ve gelişmeler ışığında menopoz öncesi hastalarda 10 yıllık hormonal tedavi standart hale gelmiştir. Menopoz sonrası dönemde de sürenin uzatılması tartışılmaktadır. Uzayan tedavi süresi, hastalığın tekrarlanmamasına önemli ölçüde katkı sağlamıştır. Tedavi seçenekleri de hastaya göre belirlenmektedir. İlaçların önemli bir kısmı tablet şeklindedir. Enjeksiyon formunda tedaviler de uygulanmaktadır. Menopoza girmemiş hastalar için ameliyat sonrası koruyucu amaçlı, adetlerin sonlandırılmasına yönelik işlemlerin uygulanmasına yönelik net bir bilgi yoktur. Ancak meme kanseri hücrelerinde östrojen etkisi devam ettikçe, hastalığın kötü seyirli hale geleceği öngörülür ve teorik olarak bu işlemin tedaviye katkı sağlayacağı düşünülür. Kemoterapi sonrası bu hastalara adetleri sonlandırıcı iğneler, aylık olarak uygulanır ve genelde 40 yaş altı hastalar tercih edilir” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim