Mektep binasının 1869 yılı başında kullanıma hazır hale gelmesi üzerine, Diyarbekir şehir merkezinde dilencilik yapan 60 kadar kimsesiz İslâm ve Hıristiyan çocukları aynı yıl mektebe kabul edilmiştir. Elbiseleri hamiyetli şahıslar tarafından temin edilen bu talebelere, ıslahhane talimatına uygun olarak sabahları her gün önce sıbyan dersi okutulduktan sonra ardından sanat eğitimine geçilmiştir. Belirtilen sanatlarda eğitim vermek üzere uygun aylık ve yevmiyelerle hoca, terzi, kunduracı, abacı, şalcı usta ve kalfalar tayin edilmiştir. Talebeler 3 ay gibi kısa bir sürede sanat melekelerini geliştirmiş; hatta jandarmanın kunduralarını imal etmiş ve bazı elbiseler dikmeye başlamıştır. Ürün çeşidinin artması için, İran şalı dokuma ve imal sanatını tahsil etmiş olan, Sivasın Gürün kasabasından Hıristiyan bir usta çağrılarak burada görevlendirilmiş; sözü edilen şalın bir numunesinin yakın bir zamanda İstanbul a gönderileceği vilayetçe ifade edilmiştir. Nitekim ıslahhanede dokunan iki şalın iki ay sonra Sadarete gönderilerek burada incelendiği tespit edilmektedir. Islahhane teşkilâtının vücuda getirilmesi ve faaliyetlerinin devamı için başta Vali İsmail Hakkı Paşa olmak üzere vilayet ileri gelenleri ve memurlar yardımda bulunmuştur. İsmail Hakkı Paşa, ıslahhanenin tesisine yardım eden hamiyetli şahıslar için Tahsinname (takdirname, beğeni kâğıdı) yazılması teklifinde bulunmuştur. Bu teklif, 3 Mayıs 1869 (21 Muharrem 1286) tarihli iradeyle uygun görülmüştür. Islahhanenin kiralık yerde bulundurulması daha sonra vilayetçe uygun görülmediğinden Hasan Paşa hanından vazgeçilmiştir. Surların dışında inşa edilmekte olan yeni hükümet konağının bitişiğinde ve ıslahhane yapılmaya elverişli bulunan resmi bina tamir edilerek talebeler buraya nakledilmiştir. Mektebin genişlemesine geliri kifayet ettikçe talebe sayısının arttırılması düşünülmüştür. Diyarbekir hükümet konağı bitişiğindeki harabede hamiyetli kişiler tarafından yaptırılan 6 adet dükkân kiraları sözü edilen ıslahhaneye bağışlanmıştır. Ayrıca, surların dışında inşa edilmekte olan yeni vilayet dairesi bitişiğinde yine hamiyet sahibi şahıslarca yaptırılması kararlaştırılan dükkân, hamam ve kahve gelirinin de ıslahhaneye tahsis edileceği belirtilmiştir. Kısacası mektebin her türlü noksanının en kısa zamanda ikmal edileceği taahhüt edilmiştir. Islahhanenin gelirinin artmasıyla birlikte talebe sayısı da arttırılmıştır. İlk zamanlarda 60 çocuktan ibaret olan talebe mevcudu,sancakları ile Resulayn’da iskân edilmiş olan muhacirinden alınan çocuklarla 110 kişiye çıkarılmıştır.
Editör: TE Bilisim