ŞİİR DÜNYASI

    Şair olmak....

     Ozan olmak.....
     Şiir yazmak....
     Duyguları dizelere dökmek...
     Evet.....
     Öyle kolay bir durum değildir, şiir yazmak ve şair olmak. Kelimeleri bir araya getirip, dizelere dönüştürmek ayrı bir yetenektir. Geçenlerde arkadaşlardan birinden duymuştum. "Şiir yazan ya aşıktır, ya da derdi olmayan çaresiz bir hastalığa yakalanmıştır. " demişti. Bir an karşı çıkacak gibi oldum. Ama biraz düşündüm de gerçekten de şiir yazan kişinin ya hasta ya da aşık olması gerekiyor kanısına vardım. Çünkü şiir yazmak doğaya aşık olmaktır, insanlığa aşık olmaktır, hayvanlara, çiçeklere, böceklere yani bir şeyleri çok sevmektir. İçimizdeki duyguyu bir şekilde dışarıya çıkarmaktır. Şiir yazmak kişiye özel çok büyük bir yetenektir. Her aşık olan ya da her dertli olan şiir yazamaz tabii ki. Bu bir yetenek. Bu yetenek her insanda bulunmaz. Şiir yukarıda da söylediğim gibi, içindeki duyguların kelimelerle dizilere aktarılma şeklidir. Karşındakinin okurken kendisini yaşamasıdır.
    Öyle bir duygudur ki şiir, anlatılmak istenenin dizelerde gizli olması ve anlamı ise onu okuduğumuzda bize duyguyu vermesidir.. Şiir insan hayatında farklı bir dünyadır ve yaşamda bir renk.  Hani bir şeyler ararsın da bulamazsın ya, işte o zaman kaybolursun şiirin dünyasında ve kendini ararsın.
     Evet....
     Şiir, insanın içindeki duyguları dile getirerek, insanı mest eder. Bir insan anlatmak istediklerini dizelere döker.
     Mehmet Akif Ersoy, Aşık Veysel Şatıroğlu, Fuzuli, Karacaoğlan, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Necip Fazıl Kısakürek, Namık Kemal, Yahya Kemal Beyatlı gibi daha adını sayamadığım pek çok şair, bu dünyaya şiirlerini bırakarak gitmişlerdir. 
     Öyle şairler vardır ki, gündeme kendi şiirleri ile damgalarını vurmuşlardır. Öyle şiirler yazmışlardır ki, yazdıkları şiirler kılıçtan keskin olmuştur. Öyle şairler vardır ki, bir insanın anlayamadığı duyguları, onlar kendi şiirlerinde dile getirmişlerdir. İnsana doğadan, kuşlardan, böceklerden, hassas olan insan duygularının en ince yönlerinden bahsetmişlerdir.
     Yani, şiirler bizlere yeri geldiğinde duygularımıza tercüman olmuş, yeri geldiğinde de söyleyemediklerimizi şiirler dile getirmiştir. 
     Kalemi güçlü olan şairlerin şiirleri uzun yıllar okunmuş ve ders kitaplarına alınmıştır. 
     Yazılan şiirlerin duygusal içerikli olması ve pek çok insanın duygularını dile getirmesi,  kişileri bambaşka dünyalara götürür. Yazılan dizelerle, duyguyu insan içine işler.
     Şiir aslında bizim duygularımızın, bir nevi tercumanı gibidir.