Ulu Cami, Diyarbakır Kalesi'nin (surları) üzerinde Harput (Dağkapı) Kapısı ile Mardin Kapısı'nı birleştiren eksenin batısında yer almaktadır. Ulu Caminin yapılış tarihi kesin olarak bilinmiyor. Camii, İsa’dan önce Putperestlerin Mabedi olarak kullanıldığı, İsa’dan sonra Hıristiyanlık kabul edilince Martoma Kilisesi olarak hizmet verdiği, 639 yılında da Diyarbakır'a egemen olan Müslüman Araplar tarafından şehrin merkezindeki en büyük mabed olan (Martoma Kilisesi) camiye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Ulu cami Anadolu'nun en eski camisidir. 1091 yılında Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah'ın buyruğu ile büyük bir onarım gören ve daha sonra da devam eden 5 büyük onarım ve eklentilerle bugünkü şeklini almıştır. Erken İslam döneminin ünlü Şam Emeviye Cami'nin (benzerliklerden dolayı) Anadolu'ya yansıması olarak yorumlanan Diyarbakır Ulu Caminin avlusunda sibernetiğin babası olarak kabul edilen ünlü bilgin El Cezeri'nin yaptığı güneş saati de bulunmaktadır. Ortadaki büyük avlunun doğu ve batısında yer alan maksureleri, güneyinde Hanefiler Cami'i, kuzeyindeki Şafiiler Camii ve Mesudiye Medresesi ve Caminin batı girişinin hemen yakınındaki Zinciriye Medresesi ile dinsel ve kültürel yapıları bir araya getiren bir yapılar grubu niteliğindedir. Ulu Cami'nin avlu cephelerinde farklı dönemlere ait mimari bezekler, kabartma ve yazıtlar büyük bir uyum içerisinde yerleştirilmişlerdir. Caminin minare, duvar ve kapı üzerlerinde çeşitli dönemlere ait yirmi yazıt (kitabe) bulunmaktadır. Cami 1713 yılında bir yangın geçirmiş, 1714 yılında yanan bölümleri onarılmıştır. Kesme taştan yapılmış olan cami 80 x 80 metre ölçüsünde 6.400 metre karelik geniş bir alanı kaplar. Minaresinin şerefeye kadar olan gövdesi dört köşelidir. Caminin çatısı iki büyük bölümde iki sıra halinde sekizer sütun üzerindedir. Duvarları kabartma ve oyma şekillerle süslüdür. Giriş kapısı, mihrap ve minber üzerindeki süslemeler değerli birer sanat eseridir. Şadırvanı işlemeli mermer sekiz sütunlu ve sivri kubbelidir. Avlusunda Mesudiye Medresesi/ Şafiî'ler Camii, batı yakınında Zinciriye Medresesi, güney bitişiğinde Hanefî'ler Camii yer almaktadır. 4 mezhebin aynı anda namaz kılabileceği bir mabet’ dır. Avlusunda hükümdar türbeleri de vardı. Bu türbeler Şah İsmail tarafından 1507 yılında yıktırılmıştır. Ulu Cami, çeşitli zamanlarda değişik dönemlerde onarılmış ve her onarımda yeni yapılar eklenerek bugünkü şeklini almıştır. Caminin duvarlarında bazı ustaların isimlerine de rastlanmakla beraber, bu ustaların caminin hangi bölümlerinde çalıştıkları kesinlik kazanamamıştır.
Editör: TE Bilisim