1973 yılında kurulan Dicle Üniversitesi, 45 bin 250 öğrenciyle Diyarbakır’ın hem eğitim hem de ekonomik gücüne katkı sağlıyor. Dicle Üniversitesi, Türkiye’deki üniversiteler arasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden sonra en büyük araziye sahip ikinci üniversite olurken, zaman zaman arazi satışlarıyla da gündeme geliyor.
Arazi satışlarına ilişkin Mücadele’ye konuşan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat, önceki dönemlerde satışı yapılan arazilerin net bir karşılığını görmediğini söyleyerek, “Bizim dönemimizde bu tür istismara yol açan yapı oluşmayacak. Vatandaşımızın hizmetine arsaları sunmak istiyoruz” dedi.
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat
“DİCLE, EN BÜYÜK ARAZİYE SAHİP İKİNCİ ÜNİVERSİTE”
Rektör Prof. Dr. Eronat’ın açıklamaları şöyle: “Bu bizim kanayan yaramız. Bizim üniversitemiz Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden sonra en büyük araziye sahip ikinci üniversitedir. Bazen Silvan yolundan gelirken üniversiteye girdikten sonra sağa sola bakmak istemiyorum. Villalar ve yapılar oldukça fazla.
“ARAZİMİZ HOVARDACA KULLANILMIŞ”
Bizim zamanımızda bir çakıl taşını bile kimseye vermeyeceğiz ifadesini kullandım ve bunun mücadelesini sürdürüyorum. Bizim burada arsasını hibe eden insanlara karşı borcumuz var. Onlar iyi niyetlerle bu arsalarını hibe ettiler. Üniversitemiz yarın öbür gün 2-3 kat büyüyecek. Bugün tıp fakültesi hastanesini nereye yapmamız gerektiği konusunda bile tereddütlerimiz oluyor. Hovardaca kullanılmış bir arazimiz söz konusu.
“ZAMAN ZAMAN İHLALLER OLUYOR”
Ben özellikle arsalarımıza sahip çıkmayı hedefliyorum fakat zaman zaman ihlaller oluyor. Bakıyorum gelmiş ekin ekmiş. Demek ki böyle bir iklim ve ortama alışmışlar. Bizde karşı bir duruş sergileyip toprağımızı geri kazanıyoruz. Milli emlak tarafından verilen ve kullanım hakkı bize ait olan yerlere bazı villa sahipleri zeytin ağaçları dikiyor. Zeytin ağaçları ise 10 yıl sonra kesimi yasak olan ağaçlardır. Bir taraftan eğitim süreci ile ilgilenirken diğer taraftan da bunlarla uğraşıyoruz.
HASTA YAKINLARINA ÖNEMLİ HİZMET
Bazı lokanta sahipleri hastalara tahsis edilen yerleri lokantaya çevirmişler bunları boşaltıp halkın hizmetine sunduk. Soğuk ve sıcak havalarda insanlarımızın artık bahçede kilim sererek yatmalarına müsaade etmeyeceğiz. Hastane koridorlarında yatak, yorgan ve döşek getirip hastasını bekleyen insanları görmek istemiyoruz. İlk etapta böyle bir hamlemizi gerçekleştirdik. Bizim dönemimizde bu tür istismara yol açan yapı oluşmayacak. Vatandaşımızın hizmetine arsaları sunmak istiyoruz.
“SATILAN ARAZİLERİN NET KARŞILIĞINI BEN GÖREMEDİM”
Bizim niyetimiz ülkemiz ve şehrimizin menfaatine halkımızın lehine olacak şeyler yapmak. Asla arsa satışı olmayacak yani artık deniz bitti. Hem yapılanlar yanlıştı hem de bizim bu yanlışı tekrarlamamız lazım. Bu satılan, verilen arsa ve arazilerin net karşılığını ben göremedim, keşke görseydim. Yapılan birkaç tane lojman beni tatmin etmiyor. Öyle düşünüyorum ki Diyarbakır halkını da tatmin etmiyor. Bunların karşılığını en azından güzel almışız diyebilseydik, ama maalesef bence diyemiyoruz.