Zerzevan Kalesi'ndeki arkeolojik kazılar arasında en dikkat çeken eser ise 127 yıl sonra İstanbul Arkeoloji Müzesi'nden Zerzevan Kalesi'ndeki kiliseye ait kutsal vaftiz kovanın getirilme hikayesidir. Köylü Temo ile bulunan ve binbir zorlukla Diyarbakır'a getirilen vaftiz kovanın hikâyesi haberimizde.

Zerzevan Kalesin'de bulunan kutsal vaftiz kova

Roma İmparatorluğu döneminde sınır garnizonu olan Zerzevan Kalesi, Diyarbakır’daki en önemli Roma eserlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Diyarbakır ile Mardin arasında, Çınar ilçesine bağlı Demirölçek Mahallesi sınırları içinde yer alan kalenin tarihi milattan önceye kadar dayanıyor. Stratejik bir tepede kurulan kale, sahip olduğu tarihi miras nedeniyle 2020 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştı.

Kale tarihî özelliğiyle beraber ortaya çıkardığı geçmiş özelliğe sahip eserleriyle de dikkat çekiyor. Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Aytaç Coşkun ile devam eden önemli serüven, şu ana kadar mühim işlere imza attı. Bu imzalardan biri de 30 Nisan 2022 tarihinde Zerzevan'da bulunan tarihi eserlerin sergilenmiş olmasıdır. Bu eserlerden birinin hikâyesi ise dikkat çekiyor. Tam 127 yıl sonra ilk kez Diyarbakır'a getirilen ve üzerinde vaftiz de bulunan tarihi kovanın İstanbul'a görülme hikâyesini sizlere sunuyoruz.

Zerzevan Kalesi-4

Zerzevan Kalesi

DÜNYADA EŞİ VE BENZERİ OLMAYAN VAFTİZ KOVA

1895 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne götürülen, Zerzevan Kalesi'ndeki kiliseye ait kutsal vaftiz kovanın bugüne değin eşi ve benzerinin olmadığı bilinmektedir. Sadece tek bir adet olan çarık karşığılında satılan ve 127 yıl önce Diyarbakır'dan ayrılan vaftiz kovanın kente tekrardan dönüş hikâyesi Köylü Temo ile başlar.

Zerzevan Kalesi Diyarbakır Dünya

Temo isimli köylü, Zerzevan Kalesi’nde evini sıvamak için toprak kazarken bir kova bulmuş, toprak altında kararmış kovayı bir süre hayvanlarına su vermek için kullanmış, ardından ise köye gelen çerçiye bir çift çarık karşılığında takas etmiş. Roma’dan kalma kovanın İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne nasıl gittiği ise halen merak konusu.

Beraberinde Zerzevan Kalesi'ndeki kazılarda keşfedilen Mithras Tapınağı, gizli geçitleri, kiliseleri, surları, villaları, su sarnıçları, kaya mezarları ve su kanallarıyla tarihe ışık tutuyor.

ARKEOLOGLAR VAFTİZ KOVANIN HİKÂYESİNİ GAZETEMİZE ANLATMIŞTI

1890'larda Mardin üzerinden Zerzevan'a bir ailenin göç ettiğini söyleyen arkeologlar, “Bu aile moloz dediğimiz taşlarla kendilerine bir yaşam sunuyorlar. 1891 yılında ise burada bulunan bir kilisenin önünde kova buluyorlar. Tabi bu aile kovanın ne olduğunu bilmiyorlar ve yıllarca bu kovayı hayvanlara su vermek için kullanıyorlar. Aradan uzun bir zaman geçiyor ve buraya bir çerçi geliyor. Tabi ki çerçi bu kovanın ne olduğunu öğreniyor. Çünkü kovada işlemeler buluyor ve iki çarık karşılığında kovayı köylüden satın alıyor."

KOVADA DİKKAT ÇEKEN "TANRI SİZİ KORUSUN" YAZISI

"İşte, bu eser elden ele derken İstanbul’a ulaşıyor. O dönem Osman Hamdi Bey 'Müze-i Hümayun' adlı bir müze kuruyor ve eser bugünkü İstanbul Müzesi'nde sergileniyor. Bu kova dünyada eşi benzeri olmayan bir eserdir. Neden? Çünkü üzerinde bir yazı var,“Antipatros’la ailesinin dileğinin -veya adağının- kabul edilmesi ve selameti için. Tanrı sizi korusun ” diye. Bu kovanın müze envanterinden geldiği yer olarak 'Zerzevan Kalesi' yazmaktadır. Kale'nin birçok eseri başka yerlerde sergileniyor. Çünkü bizim ne yazık ki müzemiz yok. Gelecek dönemlerde bir müze inşa edilirse Çınar'da veya başka bir yerde, biz eseri şehrimizde sergileyeceğiz.” demişlerdi.

Haber: Devrim AKTÜRK

Editör: Devrim Aktürk