Diyarbakır ve çevresinde görülen psikiyatrik hastalıkların belirtilerinin Avrupa’daki hastalara kıyasla farklı şekillerde ortaya çıktığını vurgulayan Dicle Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Atlı, “Hastalık tanıları dünyanın her yerinde aynıdır, ancak kültürel ve sosyal yapı belirtilerin değişmesine neden olabilir” diye konuştu.

Diyarbakır'da altın fiyatları uçtu: Başkan Yüksel Mücadele’ye konuştu! Diyarbakır'da altın fiyatları uçtu: Başkan Yüksel Mücadele’ye konuştu!
Dicle Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Atlı

“KİŞİ, KENDİSİNİ ŞEYH, EVLİYA YA DA PEYGAMBER ZANNEDEBİLİYOR”
Bir şizofren veya bipolar hastasının Diyarbakır’da farklı, Paris’te farklı şeklide kendini ifade ettiğini söyleyen Prof. Dr. Atlı, "Paris'te yaşayan bir şizofren hastanın hezeyanları ile Diyarbakır’daki hastanın hezeyanları farklı olabilir. Örneğin, Paris'te bir hasta kendisini ünlü bir aktris olarak görürken, Diyarbakır'da bu tür vakalar daha çok dini içerikli hezeyanlarla kendini gösteriyor. Kişi, kendisini şeyh, evliya ya da peygamber zannedebiliyor. Bu da hastalığın tanısal sürecinde kültürel faktörlerin etkisini ortaya koyuyor" dedi.

“PARİS’TE DEPRESYONA GİREN BİR KİŞİ…”
Depresyon ve kaygı bozukluklarının da bölgesel olarak farklı şekillerde kendini gösterdiğini dile getiren Abdullah Atlı, Paris’te depresyona giren bir kişinin klasik psikolojik şikayetlerle doktora başvurduğunu ancak Diyarbakır'daki hastaların daha çok bedensel yakınmalarla kendini ifade ettiğini aktararak şunları kaydetti; "Paris’te depresyona giren bir kişi, ‘Son zamanlarda çok mutsuzum, hayattan zevk almıyorum, hiçbir şey yapmak istemiyorum, kimseyle konuşmak istemiyorum, geceleri uyuyamıyorum’ gibi ifadeler kullanır. Ancak bizim bölgemizde hastalar genellikle baş, sırt, bel ve ayak ağrıları, ellerde uyuşma, kalp çarpıntısı, ishal, kabızlık ve baş dönmesi gibi şikayetlerle doktora başvuruyor" dedi.

“HER AĞRI, GERÇEK BİR AĞRI DEĞİLDİR”
Bu farklılığın özellikle pratisyen hekimler ve aile hekimleri için dikkat edilmesi gereken bir konu olduğunu belirten Atlı, gereksiz ilaç kullanımını işaret ederek şu uyarılarda bulundu; "Bu durum, psikiyatri dışındaki doktorların yanlış yönlendirilmesine neden olabiliyor. Gereksiz antibiyotik ve ağrı kesici kullanımı artıyor. Oysa hastalarda sürekli tekrarlayan ve açıklanamayan ağrılar varsa, bu bir kaygı bozukluğu ya da depresyon belirtisi olabilir. Pratisyen ve aile hekimi arkadaşlarımızın bu konuda daha dikkatli olmasını öneriyorum. Gereksiz ilaç kullanımını önlemek ve hastalara doğru teşhis koymak için psikiyatri uzmanına yönlendirme yapılması çok önemli" diye konuştu.

Öte yandan, bölge halkının psikolojik sağlık konusunda bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayan Atlı, belirtileri ciddiye alarak uzman desteği almanın önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Muhabir: Abdullah ÇAKIL