Hepimiz yaradılışımız fıtratımız gereği Gelecek'ten korkarız. Gelecekten korkmak kınanmaz yadırganmaz. Bütün canlılar gelecek korkusunu içinde taşır.
Bir Hint masalın da fare kediden çok korkar ve endişe duyar. Buna üzülen büyücü Fareyi bir kediye dönüştürür. Fare kediye dönüştüğünden mutlu olacağı yerde köpekten korkmaya başlar. Büyücü onu güçlü kuvvetli bir kaplana dönüştürür ama ne yaparsa yapsın farenin içindeki korkuyu gideremez. En sonunda Fareyi eski haline dönüştürür. Yaradılış fıtratında var korkmak.
Rabbimiz bizi böyle yaratmıştır. Malı, mükü, Han, hamamı, sarayı olan da bir gün bunlar yok olacak, 3 metrekare kafasını sokacak yeri olan da bu evi bir rüzgarda kaybederim diye korkar.
Hangi canlı korkmaz ki; soykırım devam ettikçe AÇLIK oyunları oynayan çocuklar Kuran ile doymaya çalışıyorlar. Kuran ve Sünnete göre hareket eden yok mu var diye biliyorum. Filistin için toprak sattı deniliyor. Toplam arazi tüm Filistinli toprakların yüzde kaçı Kadardır? Madem sattı zengin olan bu Filistin nerede yaşıyor? Bunu kanıtlayacak bir delil var mıdır? Filistin halkı ya mülteci ya göçe zorlanmış ya mahkum ya da ölü ve bütün dünya bunu izliyoruz.
Ötekileştirmekten uzak duralım lütfen. Soru 1 milyona yakın kişinin keskin palalar ile Ruanda halkı birbirini doğradı. Kim vardı yanında VOA ABD'nin ve diğerlerinin tuzaklarına takılıyoruz.
Allah'ın dinine dil uzatmayız.
Kuran ve Sünnete göre hareket ederiz. Hiç bilenle bilmeyen, okuyanla okumayan bir olur mu? 84 yaşındaki Halk Ozanımız Anamoğlu Ömer Mart'ın ilk şiir kitabı çıktı, Elbistan Müsiad konteyner kentte yaşamaktadır.
Bazı Avrupa ülkelerinde insanlar Ötenazi hakkı kullanarak, aktif ya da pasif destek alarak hayatına son veriyor. Bu bir intihar değil midir?
Dinimize göre bu can bize Allah'ın emanetidir. Kimse kendi canı üzerinde karar verme yetkisine sahip değildir. Nitekim ayetlerimiz var;
"Kendinizi öldürmeyin"
"Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın"
"Bir insanı öldüren, tüm insanlığı öldürmüştür" ve Narin-bizi-birleştirdi, birbirimiz ile uğraşmayı bıraktığımızda doğru yolu bulacağız. Gerçekler acıdır ortaya çıkarmak Adaletin tecellisidir. DR Ömür Kahraman, çalıştığı kurum olan Turkish Airlines'a karşı açmış olduğu iki davayı da kazandı. Hak güçlü Ün değil, Hak haklının yanında. Tebrikler kardeşim.
Cana kıymak şöyle dursun, ölümü bile temenni etmek hoş karşılanmamıştır. Hz Peygamber Efendimiz sav ümmetin de bir yaralı, daha fazla dayanamıyor, bir bıçak alıp elini kesiyor, kanı durduramıyorlar, kan kaybından ölüyor. ALLAH buyuruyor ki; "Kulum can hakkında benim önüme geçti, ben de ona cenneti haram kıldım".
Hastalıklar bir sınavdır. Mümin sabır ve iradesi ile sınanır. Çektiği acı, ızdırap, döktüğü ecel terleri günahlara kefarettir.
Namaz kılan bir insanı kolayca kandırıp alkol kullandiramazsınız ama kolayca faize bulaşır. Neden gelecek korkusu taşır ve Kaygıları artar, bu kadar kira ödeyeceğime kredi çekip ev alırım diye düşünür ve tuzaklara takılırız. Ya da evi yenilemem lazım, ben bunu tek başıma yapamam der hoop kredi ve faize bulaşır. Ama bilir ki faiz ile çektiği kredi onu rahatsız eder, kalbi sıkışır, sıkıntılara gebedir yine de..
Evi olanla sokakta yaşayan arasında bir fark vardır, evi olan diğerini gördükçe şükretmelidir haline. Kendi durumundan sürekli yukarıya bakarak, aşağıdakilerin gözlemleyemez ise insan, endişeler yer bitirir içini.
Müslümanın Gelecek endişesi taşıması ölçüsüz ise haramdır. İfrat ile tefrit arasında olmalı Müslüman korku ile ümit arasında ömürleri boyunca.
Şair ne anlatmak istemiş beyitlerinde bakalım;
İFRAT ve TEFRİT
Ne ileri ne geri, orta yolu takip et
Sevgi saç etrafına, öyle ki demet demet…
*
Bizler millet olarak, bu konuda geriyiz
Tenkitte çok cömerdiz, takdirde çok cimriyiz…
**
Şeytanla birleşir, neler yaptırır
Gücün yeter ise, kör nefsi öldür.
Huzûra götüren, tek yolsa budur
İlimle, irfanla, kalbini doldur.
***
Müslüman ve kafir bir yatırım yaparken haram ile helal gözetmeden yapıyorsa, aramızda ne fark var. Camileri dolduran Müslümanlar ile kiliseleri dolduran Hıristiyanlar arasında far yok mu?
Herkes devlet memuru olmak istiyor. Sanki memur olunca hiç ölmeyecek gibi. Arkasından musibetleri getiren aileyi toplumu felakete sürükleyen dünya dönüyor. Kalkınmak için küçük bir hatırlatma da bulunmak istedim sadece; "Atanmış'tan tan ziyâde, “adanmış” adam gerek
Allah korkusu yoksa, ne kalp var ne de yürek."
Müslüman ile kafirin gelecek korkusu aynı değildir. Müslüman geleceğini mahşere kadar planlar, kafir bu dünya için planlar.
Gelecek korkusunu elbette içinde taşır ama Müslüman aşırıya giderek, işten atılmaktan ürkerek, gider sendikalara para yatırır israf olmasın diye söylüyorum. Allah'tan korkmuyorsun ama.
Kafirin parası yıl dönümü kutlamalarına gider, yok doğum günü, yok evlilik yıl dönümü yok şu yok bu.. Gider de gider.
Ama Müslüman güzelce bir abdest alır, 2 rekat namaz kılar, Allah'a Hamd eder şükreder, kutlama bu kadar sadedir, riya katmaz, kibir gurur taşımaz.
Müslüman haram helal bilerek ölçülü bir şekilde Yaşar ve yaşatır. Kafir öyle değildir. Hadislerde eşcinselliğe izin vermiyor ki zaten. DİNSİZ İMANSIZLARA KARŞI TOPLU ŞEKİLDE SAVAŞTIR.
"İyiyi kötüden ayıran DİN
Güzeli çirkinden ayıran SANAT
Doğruyu yanlıştan ayıran İLİMDİR."
Geleceğimiz için çalışmamak suçtur. Mücadele Gazetesinde yayınlanan haberi okuyunca bir kez daha hayran kaldım Diyarbakır Erganili İsa Tarım adlı gencimize. Hem bir devlet üniversitesinde 3.sınıf tıp fakültesi öğrencisi, diğer taraftan karpuz satmaktan utanmayan zerre kadar kibir taşımayan, helal kazancın rızkın peşinde koşan helal sana be..Seni yetiştiren Annen Baban Başım Gözüm Üstüne.
Dünya için taşıdığımız endişeyi ahiret için taşıyor muyuz? Çocuklarımız sınavda başarılı olmadığı zaman üzüldüğümüz kadar, namaz kılmadığı için üzülüyor muyuz?
Biz çektik aman çocuklarımız çekmesin diyerek, ona kıyamayıp en büyük kötülüğü bizler yapmıyor muyuz?
Esnaf ara eleman istiyorum diye dile getiriyor, 15 yaşında ergenlik çağına ulaşmış erkek evladımıza kıyıp devletimizin yasalarına uygun şekilde çırak olarak bir esnafa verebiliyor muyuz? Çalışmak çekmek değildir. Atalarından kalan gidenleri kutsamakla meşgule atıyor musun peki sen bilirsin.
Hafızlık sadece Kuran ezberlemek değildir elbette ki herkes fikrini güzellikle söyleyecek. Temelimizi Kuran ve Sünnete dayalı eğitim ve araştırma ile yaptığımız takdirde, insanın dünyada ulaşabileceği en Yüce makamlardan biridir. Önemli olan Kuran Ve Sünnet'i hayatımıza tatbik ederek uygulamak ve yaşamak gayesinde olan Hafızlarımız toplumda örnek bireyler olacaktır.
Disiplinli ve güleryüzlü eğitimi ile tanışmış olduğum Seyyid Battal Gazi Kız Hafız Yurdu Müdürü, Sevgili Hocam Aslı hanım efendi güzel öğütler vermişler. Gömleğin ilk düğmesini doğru iliklersek, devamında doğru düzgün bir şekilde İslamiyeti kabul edenlerin sayısının artıyor olması oldukça umut verici, Hafız doktor, mühendis, öğretmen, itfaiyeci, esnaf, işadamı, çöpçü, çaycı, gazeteci olması lazım zaten Nesli tükenmiş hissediyorum kendimi.
Gelecekten geliyorum. Müslümanlar uyanıyor. Dini düşman olarak gösterdikleri gibi tarikatlara da düşman yaptılar. İçeriden dışarıdan yıkmaya çalışıyorlar. Kuran ve Sünnete göre yetişen çocuklar nesiller yetiştirmek için küçük bir hatırlatma da bulunmak istedim sadece. Devletimiz 23 yıldır bunun mücadelesi içinde ayrılıkları ihtilafları fitneye dönüştürenlere Allah fırsat vermesin inşallah. Hayırlı günler dilerim.