Yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kalp kapakçığı değiştirilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sağlık durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Her insanın başına gelebilecek bir rahatsızlık devresinden geçtiğini belirten Bahçeli "Tedavi sürecimin sonuna yaklaştım ve hamd olsun hızla iyileşme sürecine girdim" ifadelerini kullandı.

"DOKTORLARIMA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklaması şu şekilde; "Hepinizi en kalbi duygularımla birlikte kemali hürmet ve muhabbet hislerimle selamlıyorum. Malumlarınız olacağı üzere her insanın başına gelebilecek bir rahatsızlık devresinden geçerek tedavi sürecimin sonuna yaklaştım ve hamd olsun hızla iyileşme sürecine girdim. Bu kapsamda şifayı bahşeden Rabbim'e şükrediyorum. Tıbbın tüm imkanlarını seferber eden, ihmal ve ihtiyatsızlığı bütünüyle dışlayarak hiçbir ayrıntıyı gözden ve dikkatten kaçırmayan, muayene ve müdahale süreçlerinde insanüstü çalışma azmi sergileyen muhterem doktorlarıma ve sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Diyarbakır vekili Meclis’in rekortmeni oldu Diyarbakır vekili Meclis’in rekortmeni oldu

"VAKİT HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLMA VAKTİDİR"
1 Ekim Çıkışı Sonrası Bahçeli’nin Diktiği Ağaçlardaki Not Dikkat Çekti! (1)

Vakit kesinlikle bir olma vakti, diri olma vakti, hep birlikte Türkiye ve Türk milleti olma vaktidir. Milliyetçi Hareket Partisi ülkesi ve milleti için her zorluğu göze almıştır. Bunu yaparken gerekirse fedayı canı da hesaba katmıştır. Partimiz 56 yılın her diliminde varlığının ve mücadelesinin bedelini en ağır şekilde ödemiştir. Satanlarla sövenlerin, yılanlarla yorulanların, çıkarcılarla ihanet edenlerin şirret bariyerlerine takılmadan önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben söylemini kuvveden fiile taşıdık. Şimdi yepyeni ve daha büyük bir görev önümüzdedir. Türk ve Türkiye Yüzyılının maddi ve manevi çatısını örmek için ne gerekiyorsa yapmak mecburiyetindeyiz. Değerli Dava Arkadaşlarım, anılar geride, hayaller ileridedir. Ancak her ikisi doğrudan bugün ile ilişkilidir. Bugün, dünün sonucudur. Bugün yarının nedeni olacaktır. Bu itibarla, Bizim için dün, şerefli geçmişimizdir. Övünmek hakkımızdır. Fakat anıların ötesinde, bugünümüzün ve geleceğimizin rehberi de olmalıdır. Bizim "ülkü" adını verip ardına düştüğümüz gelecek hayallerimiz de varoluş tutkumuzdur. Yalnızca geleceğin peşinde koşarken bugünümüzü kaybetmemizin bahanesi haline de gelmemelidir. Elbette ki; Bugünü ihmal ederek, yalnızca geçmişle ve geçmişe özlemle varlığımızı sürdürmek mümkün değildir. Diğer yandan, yalnızca geleceği hayal ederek bugünü ve geçmişi dikkate almamak da doğru değildir. Kendisi, toplumu, milleti ve insanlığı için iyi şeyler düşünen Türk milliyetçileri için; Geçmişin güzelliklerini, başarılarını ve zaferlerini anmak övünç vesilesidir. Ceddimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz ve onlara şükranlarımızı sunuyoruz. Ve acımasızlıkla yazılmış tarih sayfalarından sıyrılarak bugün devam eden varlığımızı onlara borçlu olduğumuzu biliyoruz. Ne kadar iftihar etsek azdır. Bu yönleriyle Türk milliyetçiliğinin bir boyutu "mazi"dedir ve mazinin acı-tatlı sayfalarındadır.Bugün yaşadığı dünyada kabına ve kalıplara sığmayan bir hareket olarak Türk milliyetçileri; Çok daha güzel, adil ve kudretli bir devlet ve millet hayalinin hedefindedir. Daha iyi bir dünyanın kurulmasını, Türk Devri'nde Türk milletinin parlak geleceğini bugünden düşleyenler çağını aşan, zamanın kapaklarını açan serdengeçti şahsiyetlerdir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı işte böylesi göz kamaştıran bir vasfa sahiptir. 56 yıl önce, bir davanın temelini atmak, bir tohumdan bir ulu çınar yetiştirmek gibi çok zor, zahmetli ve şerefli bir milli hizmeti başlatan Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey başta olmak üzere bütün emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum. Hayatta olmayanlara ve aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hayatta olanlara uzun ve sağlıklı ömürler temenni ediyorum.

Kaynak: Haber Merkezi