Diyarbakır’da rahatsızlanan Abdullatif Ekinci (68), tedavi olmak için özel bir hastanenin acil servisine gitti. Burada kendisine yapılan iğnenin sinir damarlarına denk gelmesi üzerine bacağında güçsüzlük hissi oluştu. Acil görevlilerine bu şikâyetini iletse de görevliler bu durumun geçici olduğunu söyleyip taburcu etti. Ancak Ekinci’nin sağ bacağındaki ağrılar giderek şiddetlendiği gibi bacağındaki güç ve fonksiyon kaybı da giderek arttı. Yaşlı adam, acil epikriz raporuyla birlikte hastanede gördüğü tedaviye ilişkin reçetelerle birlikte sinir damarına denk gelen iğne nedeniyle bacağında kalıcı sakatlığa yol açan hastane sahipleri, yöneticileri ve ilgili personel hakkında Başsavcılığa suç duyurusunda bulundu.
BACAĞIMDA GÜÇ KAYBI VAR DEDİĞİMDE DOKTOR GÜLDÜ
Ekinci şikâyet dilekçesinde, evde rahatsızlanınca hastaneye kaldırıldığını belirterek, “Gözümü açtığımda kolumda serum takılı, yanımda da doktor vardı. Kolumun ağrıdığını söyleyince doktorun talimatıyla hemşire sağ kalça kaba etimden iğne yaptı. İğneden hemen sonra sağ bacağım uyuştu. Bu durumu doktora söyledim ama o güldü ve beni taburcu ettiler. Ağrılarım şiddetlenince bu kez aynı hastanenin fizik tedavi doktoruna gittim ve bacağımdaki güç kaybı ile uyuşmanın bana yapılan iğneden sonra olduğunu söyledim. Hastane yönetimi ve başhekimden şikâyetçiyim” dedi.
SAVCILIK İFADE BİLE ALMADAN TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ İDDİASI
Savcılık ise, olayın taksirle yaralama suçu olduğunu, hastane yönetimi ile başhekimin olayda sorumluluğu olmadığını belirterek o tarihte başhekimin ifadelerini bile almadan takipsizlik kararı verdi. Olayda sorumluluğu bulunan gerçek faillerin tespit edilmesi için şikâyetçi olmasına rağmen savcılığın hiçbir araştırma ve inceleme yapmadan, iğneyi yapan hemşire ve doktoru dahi tespit etmeden, hastane yönetiminin ifadesini almadan takipsizlik kaarı verildiğini belirtti. Savcılığın bilirkişi raporu almaya bile gerek görmeden hastane sahipleri ve ilgili personel hakkında takipsizlik kararı vermesinin vicdanen kabul edilemez olduğunu belirten yaşlı adam, soruşturmanın genişletilmesi talebiyle takipsizlik kararının kaldırılmasını talep etti. Ancak Sulh Ceza Hakimliği bu talebi reddetti.
ÖZEL HASTANE DİYE HİZMET KALİTESİNE GÜVENEREK GİTTİM
Ceza soruşturmasından sonuç alamayan Abdullatif Ekinci bu kez Tüketici Mahkemesine kendisini sakat bıraktığını ileri sürdüğü hastane yönetimi hakkında dava açtı. Ekinci, bu hastaneyi özel hastane olması nedeniyle verilen hizmetin kalitesine güvenerek gittiğini, ancak müdahaleyi yapan görevlilerin bilgisizliği, deneyimsizliği ve ilgisizliği nedeniyle özen yükümlülüğüne aykırı hareket edilerek sakat bırakıldığını belirtti. Eşinin de vefat etmesi nedeniyle bakıma muhtaç olduğunu belirten Ekinci, maddi ve manevi tazminat istedi. Mahkeme kusur oranı belirlemek için dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi.
Şaşkınlık yaratan skandal raporda ise, yaşlı adamın baygınlık hissi, gözlerde kararma, bulantı, kusma, baş dönmesi, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik baş ağrısı, fışkırır tarzda kusma, omuzda uyuşma, göğüs ağrısı, göğüste yanma şikâyetiyle hastaneye gittiği, tüm tahlil ve tetkikleri yapıldıktan sonra ağrılarının dinmesi için iğne enjeksiyonu yapıldığı belirtildi.
RAPOR: İĞNE TEKNİĞİNE UYGUN YAPILSA DA SİNİRDE HASAR OLUŞABİLİR
Klinik laboratuar verileri birlikte değerlendirildiğinde, sağ bacakta siyatik sinirin etkilendiğinin enjeksiyon nöropatisiyle uyumlu olduğu belirtilen ATK raporunda, enjeksiyonların tekniğine uygun yapılması halinde de her türlü özene rağmen doku içi yayılım ile sinir hasarına neden olduğunun tıbben bilindiğine dikkat çekildi. Ağrı kesici iğne talimatı veren hekimin yaptırdığı işlemin tıp kurallarına uygun olduğu, enjeksiyonun yapılış tekniği ve uygulandığı bölge hakkında teknik bir delil bulunmadığından iğneyi yapan personelin hatalı olup olmadığı konusunda görüş bildirilemeyeceği ifade edildi. Kaldı ki, enjeksiyon doğru yere uygulanmış olsa dahi her türlü dikkat ve özene rağmen bu sakatlığın gelişebilecek bir komplikasyon olabileceği rapor edildi.
ATK KUSUR YOK DEDİ, MAHKEME DAVAYI REDDETTİ
Bu nedenle hastane yönetimi ve personel hakkında hata tespit edilemediği vurgulandı. Mahkeme bu rapor üzerine Abdullatif Ekinci’nin tazminat davasını da reddetti ve tüm yargılama giderleri ile birlikte hastane avukatlarına ödenmek üzere vekâlet ücreti ödemesine hükmetti. Yaşlı adam, sakatlığına yol açan hastane yönetimi lehine verilen kararla ilgili bu kez Bölge istinaf Mahkemesine başvurdu.