12 bin yıllık köklü bir tarihi ile yaşamın hiç durmadan devam ettiği Diyarbakır’ın tarihi ilçelerine de yansımaktadır. Yaklaşık olarak 33 medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır’a bağlı 4’ü merkez 17 ilçenin isimleri de birçok olaya, efsaneye dayanır. Peki, Diyarbakır’ın 17 ilçenin isimleri nedir, nereden geliyor? İşte Diyarbakır’daki ilçelerin isimlerinin kökenleri ve onları özel kılan hikayeler…

Sur Diyarbakır

DİYARBAKIR’IN YAŞAYAN TARİHİ: SUR
Sur ilçesi, Diyarbakır'ın 4 merkez ilçesinden biridir. 2008 yılında, 5747 sayılı kanunla, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde, Diyarbakır'ın en eski yerleşim merkezinde kurulmuştur. Sur ilçesi adından da anlaşılacağı gibi kenti saran tarihi Diyarbakır Surlarından almıştır. Tarihi ilçede, birçok döneme ait tarihi yapı, günümüze kadar ulaşılmıştır. 

Diyarbakır’ın göbeğindeki bina tam 250 milyon liraya satılıyor! Diyarbakır’ın göbeğindeki bina tam 250 milyon liraya satılıyor!

ASDURLULAR’IN KURDUĞU İLÇE: SİLVAN
Diyarbakır’ın kırsal ilçelerinden biri olan Silvan, Asurlular döneminde kurulmuştur. Silvan adı eskiden Miyafarkin'de hüküm süren Süleymanî (Silivânî) Kürt beyleri sülalesinin adından gelir. Bir diğer bilgi de Diyarbakır Silvan ve Muş yöresinde varlığını sürdürmekte olan Badıkan Aşireti'nin kökleri Mervânîler'in kurucusu olan (Bad)'a dayanmaktadır. Silvan'da bulunan Malabadi Köprüsü adını (Bad)'dan almaktadır.

Diyarbakır'ın Çüngüş Ilçesi Nerede

ÇÜNGÜŞ YA DA ÇINKUŞ 
Diyarbakır'ın en küçük nüfusuna sahip Çüngüş, kelime anlamıyla “Çoban aldatan kuş (Çınkuş)" manasına geldiği düşünülmektedir. Ermeni kayıtlarında da Çüngüş'ten "Çınkuş" olarak bahsedilmektedir. Bir diğer rivayet ise, Çüngüş’te devlet otoritesini sağlayan Kapıkıran Mehmet Ali paşa yöreyi Çün-Guş tutarsız olarak nitelemiş ve yöreye bu adın verilmesine sebep olmuştur. 

BAĞLAR VE ÜZÜM BAĞLARI…
Merkez ilçelerden biri olan Bağlar’ın kurulu olduğu alan bağ ve bahçeler ile ünlü olduğundan, ilçe adını ünlü üzüm bağlarından almaktadır. Bağcılığın tarihinin yazıldığı şehirlerden birisi olarak bilinen Diyarbakır Bağlar’da bu üzüm bağlarından bir kalıntıya fazla rastlanmamaktadır.

KAYAPINAR VE KARACADAĞ’DAN GELEN SU PINARI
Diyarbakır’ın şehirleşme olarak en genç ilçesi konumunda olan Kayapınar’ın daha çok kurulu olduğu kayalık arazide bölgedeki meşhur Karacadağ’dan gelen suların çıkmasına dayandığı söylenmektedir. Kayalardan çıkan pınarı tanımlayan Kayapınar ismi, daha önce Peyas adı ile anılan yerleşim biriminin olduğu bölgede 1991 Yılında Kayapınar Beldesi kurulurken kullanılmıştır.

DİYARBAKIR’IN İLK YERLEŞİM YERLERİNDEN BİRİ: YENİŞEHİR
Yenişehir, Diyarbakır’ın merkezdeki dört ilçesinden biridir. Diyarbakır'ın yerlilerinin en çok yaşadığı ilçelerden biridir. Yenişehir isminin ise Sur dışında kurulan ilk yerleşim yeri olması nedeniyle aldığı rivayet edilmektedir.

GÖÇEBE KÖY: BİSMİL
Diyarbakır’ın kırsal ve önemli ilçelerinden biri olan Bismil isminin anlamı, Osmanlı kayıtlarında Basmil Oymağı olarak geçmektedir. "Oymak", Çukurlu yerde, boy, aile, köy, göçebe anlamı taşır. Basmil oymağı yanı Çukurlu yerdeki göçebe köy manası taşıyor.

Diyarbakır'ın Çermik Ilçesi

KAPLICALARIN MERKEZİ: ÇERMİK
Eski ismi Aberna olan Çermik ilçesi, bugünkü ismini ise dünyaca meşhur kaplıcalarından aldığı rivasyet edilmektedir. Çermik sıcak su anlamına gelmektedir. 

MELKİS, HANAKPINAR YA DA ÇINAR
Cumhuriyetin ilk yıllarında Diyarbakır merkeze bağlı büyük bir köy olan Çınar 1937 yılında, ilçe olmuştur. Eski adı "Melkis" olup merkezi daha sonra "Hanakpınar" mahallesi yakınlarına taşınan ilçenin, 1937'den önce adı "Akpınar" ve "Hanakpınar" olarak bilinmekteydi.

AKAN SU: DİCLE İLÇESİ
Dicle’nin eski ismi Piran’dır. Dicle ilçesinin geçmişi çok eskiye dayanan dönemin yerleşim yerlerinden biridir. Nehrin Sümerce ismi İdigna veya İdigina'dır, akan su anlamındadır. Bu isim daha sonra Elamcaya ti-gi-ra ve bundan sonra eski Farsçaya Tigra ve eski Yunanca'ya Tigris olarak geçmiştir. 

Birçok medeniyete beşiklik eden ve bugün inanç ve su turizminin de merkezlerinden biri olan Eğil, çeşitli medeniyet ve dönemlerde değişik adlarla anılmıştır. Urartular; Supani, veya Supa, Romalılar döneminde; Arkochthiokerta, Artagigarta, Bizanslılar Döneminde; Banaz, Basilon, Phrourion daha sonra da İngila adını vermişler. Eğil Bölgesi İngilen/İngiline, Encil, Geil, Ekle, Agel adları şeklinde geçer.  Eğil’in adı Evliya Çelebi Seyahatnamesinde “Gel” biçiminde geçmektedir ve günümüzde de yerli halk tarafından kullanılan ‘Gêl’ isminin bugünkü Eğil adını aldığı belirtilir.

Bir rivayete göre de; Allah dostlarından biri, o kemere 'Eğil' demiş ve bunun üzerine kemer Allah'ın izniyle eğilmiştir ve ilçe o günden sonra Eğil adıyla anılır olmuştur.

Diyarbakır'ın Ergani Ilçesi

DİYARBAKIR’IN İSMİ YANLIŞLIKLA VERİLEN BİR İLÇE: ERGANİ
Ergani ya da eski adıyla ‘Osmaniye’ Diyarbakır’ın bir ilçesidir. Osmanlı döneminde Ergani'ye verilen Osmaniye adı Adana'nın eski ilçesi bugünkü Osmaniye ili ile karıştırıldığı için sonradan Ergani olarak değiştirilmiştir. 

Bir rivayet ise, Ergani isminin madenlerde çalışan işçi anlamına gelen Ergane’den geldiği bilinmektedir. Araştırmalarda ise, arg kelimesinin özellikle gümüş, geniş anlamda maden ve diğer metaller karşılığında kullanıldığı için bugünkü Ergani yani Erxenî adına temel teşkil eden Arghini adının, maden yeri anlamına geldiği söylenmektedir. Arghini kelimesi, günümüzde Ergani adını almıştır.

İSMİNİ ÇEŞMEDEN ALDI: HANİ
Hani ilçesinin eski ismi Henı'dır. Henı Zazaca’da Çeşme demektir. Hani Zazaların eski yerleşim yerlerindendir ve ismini çeşmeden aldığı düşünülmektedir. 

TERCİL KALESİ'NDEN HAZRO’YA
Diyarbakır’ın kırsal ilçelerinden biri olan Hazro’nun Asurlular zamanında yörede kurulan "Hataro" adlı Tercil Kalesi'nden adını aldığı bilinmektedir. Hazro, ilk çağlardan bu yana sırasıyla Perslerin, Makedonya Krallığı'nın Roma ve Bizans İmparatorluklarının idaresinde bulunmuştur.

KARAZ, KARAS YA DA KOCAKÖY
Kocaköy ilçesi,1869 ve 1915 yılı kayıtlarında Karas ya da Karaz olarak geçmektedir. Kocaköy, bölgedeki halk tarafından Kürtçe dilinde yine Karaz ismiyle anılır.

DEREBEY KULPO’DAN İSMİNİ ALAN İLÇE: KULP
Kulp ilçesinin ismi mahalli söylentilere göre vaktiyle Kafrom Kalesi'nde oturup, bölgeye egemen olup "Kulpo" isimli bir derebeyinden kalmadır. Volkanik ve sarp bir arazi üzerine kurulan Kulp’un eski adı Baş Kale anlamına gelen Pasur"dur.

Muhabir: Remziye ÇELİK