Ekrem Sunar Toprağı olmayan insan; ırgattır. Hayvanı olmayan insan da; çobandır. Irgatlıkla ve çobanlıkla da yoksulluktan kurtulmak mümkün değil. Çare toprak reformudur. Ne yazık ki, Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze dek geçmiş hükümetler, her dönemde programlarında yer verdikleri toprak reformunu günümüze dek tam anlamıyla uygulayamamışlardır. Güneydoğu’nun asıl sorunu budur. * * * Devletle kalkınmış ya da devlet kademelerinde çalışanlarla kalkınmış yeryüzünde tek bir ülke yok. Bu nedenle de kalkınmış ülkelerde olduğu gibi Türkiye’nin de son yıllarda devlet olarak ekonomiden giderek çekildiği görülüyor. Devletin vatandaşa rakip olma gücü ortadan kalkıyor. Devlet elindeki arsayı, araziyi yatırımcıya satıyor artık. Yatırımcı da eskiden olduğu gibi bürokrasiye pek takılmıyor. Gelişmekte olan ülkelerde devlette çalışmayanlar, işyerleri olsa da kendilerini işsiz diye tanımlaması, Güneydoğu’da kendini daha çok hissettiriyor. Bu da mevcut istihdam sorununu önemli boyutlara çıkarıyor. * * * Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı Güneydoğu’daki kentlerde var olan istihdam sorununu kısmen de giderebilmemiz için, kırsal kesimde yok olmaya doğru ilerleyen tarım ve hayvancılık sektörünü yenidenden canlandırmamız gerekir. Bununla birlikte kentlerde istihdam sorununun oluşumuna büyük ölçüde katkı sunan topraksız köylülerin de‘toprak reformu’ ile yeniden köye dönüşleri sağlanabildiği an, Güneydoğu’da kalkınmayı başlatan tüm taşlar yerli yerine oturmuş olacak. Çünkü Türkiye bugün yarı kapitalist, yarı feodal bir ülke görünümündedir. Tarımını bugünkü feodal düzenden kurtaramadığı sürece de tam kapitalist bir ülke haline gelmesi mümkün değil. * * * Ortak geleceğimizi birlikte şekillendiren bu güzel topraklarda geçmişi paylaşan ve aydınlık gelecekler için birlikte umutlar besleyen bir millet olarak, sorunların teşhisi ve çözümü konusunda sade vatandaşından, en üst düzey bürokratına, en yetkili uzmanına kadar hepimiz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Bu sorumluluk ve düşünceleri paylaşmak, projeler geliştirmek, yatırım yapmak; bu alanlarda çalışanlara destek olmaktan geçiyor. En önemlisi de ‘Siyaset ve ekonominin uyum içersinde olması ve ekonomik programların aksatılmadan uygulamaya konulması yolunda istikrarlı bir sosyal ve politik yapıya sahip olmamız gerekiyor. * * * Aksi takdirde Güneydoğu’nun kalkınması tamamlanmadan, Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada lider bir ülke durumuna gelmesinden söz etmek iyimserlik olur.
Editör: TE Bilisim