Kayyım tarafından yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, merkez Yenişehir ilçesindeki Fabrika Mahallesi'nde 18 hak sahibine ait 20 ev için 2021'de kamulaştırma ve yıkım kararı verdi. Mahalle sakinleri hukuk mücadelesi başlattı. Ancak Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi davayı reddetti. Bunun üzerine mahalle sakinleri Antep Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurarak kararı istinafa taşıdı. Yargı süreci devam ederken, belediye ekipleri dün (29 Ağustos) mahalleye giderek, 31 Ağustos'ta yani yarın evlerin yıkılacağını belirtti ve mahalle sakinlerinden evlerini boşaltmalarını istedi.
“MAĞDURUZ, HAKKIMIZI SAVUNACAĞIZ”
Mahalle sakinlerinden Heybet Koyun, "Burada bulunan 20 ev lüks siteler için yıkılacak. Biz her zaman ezilen, mağdur olan kesim oluyoruz. Birçok evde engelli çocukları olanlar var. Biz kendi hakkımızı savunacağız. Muhatap gelsin bizimle oturup anlaşsın. Bu kadar insan nereye gidecek?” dedi.
“KARARI PROTESTO EDECEĞİZ”
Abdulaziz Yaprak de evde toplam dört ailenin yaşadığına dikkat çekerek, "Ben engelli bir vatandaşım, hiçbir işte çalışamıyorum. Yakın zamanda bir kaza geçirdim ve kolumu kaybettim. Bunlar hepimizi mağdur ediyor. Ben nereye gideyim? Nereye başvursak elimiz boş dönüyoruz. Yarın burada toplanacağız. Bu kararı protesto edeceğiz” diye konuştu.
"KAYYUM ELİYLE ZULÜM"
Engelli bir çocuğu olan mahalle sakinlerinden Abdurrahim Kurt ise evlerine sadece 70 bin TL değer biçilmesine tepki gösterdi. Kurt, "Bu parayla nereye, nasıl gidelim? Devlet madem bu kararı veriyor, bize bir çare de bulmak zorunda. Kendi tapulu evimizde, arsamızda bize kayyım eliyle zulüm uygulanıyor. Yatalak çocuğum var evde. İmkânımız da yok. Bu kararı kabul etmiyoruz” dedi.
“ÇADIRLARDA MI YAŞAYALIM?”
"Birkaç zengin müteahhit için fakir insanların evi yıkılacak" diyen Mehmet Emin Yaprak da tepkisini şöyle dile getirdi:
"Bu evler ve arsalar bizim tapulu malımızdır. Bize toplam 70 bin TL bedel vermişler. Biz bu zamanda, bu parayla ne yapabiliriz? Bizi resmen dışarıda bırakıyorlar. İki üç rezidans bloğu için kalkıp evlerimizi yıkıyorlar. Çadırlarda mı yaşayalım? Gerçekten anlamıyoruz. Hiçbir gelirimiz yok. Günlük yevmiye ile çalışan insanlarız. Bu gecekondu gibi evlerde yaşıyoruz. Bunların üstüne bu bize reva görülüyor. Nerede bu devlet?” (Artı Gerçek)