Klamlara, tiyatro sahnelerine konu olan ve halen bile dillerde söylenilen bu aşk hikayesi Diyarbakır'ın Karacadağ bölgesine aittir. Kürt kültürünün olduğu tüm bölgelerde dilden dile anlatılan Cembelî û Binefş destanı Tıpkı Mem û Zin, Xecê û Siyabend gibi yörede bilinen hazin aşk hikayelerinden biridir.
Bu aşk destanı da oyunlaştırılarak Tiyatro sahnelerinde sergilenmiştir. Destanla ilgili klam (türkü) halen bile dillerde söylenilmektedir ve hikâyesi anlatılmaktadır. Klamını en güzel söyleyen ise Silvanlı dengbej Mahmut Kızıl'dır. Diğer aşk destanlarında olduğu gibi, bu destanda da sevgi, acı, elem, hüzün, ayrılık, kavuşamama ve ölümle sonuçlanmıştır. İşte aşk hikayesinin tamamı...
CEMBELİ U BİNEFŞ' İN AŞK DESTANI
Karacadağ Mîri Dewreş Bey, amcasının kızı olan Binevş’e aşık olur. Dewreş, amcası Fariz Bey’den kızını kendisine vermesini ister. Ancak Fariz Bey, Binevş’in ve 7 oğlunun istememesi üzerine Dewrêş Bey’e kızını vermez. Aile Dewrêş Bey’in zulmünden korktuğu için Karacadağ’dan göç ederek Hakkari Mîri Cembelî’nin himayesindeki topraklara göç eder. Bunun üzerine Dewreş Bey, süvarilerini Fariz Bey’in üzerine sürerek 7 oğlunu yolda öldürtür. Binevş’in ailesinde bunlar yaşanırken, Mîrliğinin gücünü temsil eden, Arilerin de kullandığı çift başlı kartal figürünün bulunduğu kasrında Hakkari Miri Cembelî evlenme kararı alır. Buna dayanamayarak intihara kalkışan karısı Zelal ise çıldırır.
Savaşa çıktığı sırada çeşme başında karşılaşan Cembelî ile Binevş birbirine aşık olur. Gelen seslerden irkilen aşıklar birbirinden uzaklaştıkları esnada Binevş’in elindeki mendil Cembelî’nin, Cembelî’nin elindeki değnek ise Binevş’te kalır. Cembelî ölümüne kadar sakladığı mendile her baktığında Binevş’i, Binevş’te her zaman yanından eksik etmediği değneğe bakarak Cembelî’yi hatırlar. Binevş’i tanımayan, kimin kızı olduğunu bilmeyen, Cembelî, yardımcısı olan Omo’yu yollara sürer. Omo, Binevş’in yaşadığı topraklara gider. Sorup soruşturur. Nihayet bir çobanın da yardımıyla Binevş’i görüp Mîr’inin selamlarını söyleyerek geri döner. Bunun üzerine Cembelî, himayesindeki bilgelerden Remildar ile birlikte Fariz Bey’in konağına giderek, kızını ister. Sözün kesilmesinin ardından Fariz Bey, Cembelî’ye hançer hediye eder. Kasra dönen Cembelî ve ahalisi davul zurna eşliğinde düğün hazırlıklarına başlarken, gelişmelerden haberdar olan Dewrêş Bey, süvarilerini toplayıp amcasının konağını basar. Amcasının kellesini koparan Dewrêş Bey, Binevş’i kaçırarak onunla zorla evlenir.
Olanlardan habersiz olan Cembelî, aşkına ulaşmanın sevinciyle davul zurna eşliğinde eğlenirken ansızın içeri giren Omo, kötü haberi verir. Neye uğradığına şaşıran Cembelî, aşkını bulma umuduyla Mîrliğini de Omo’ya bırakıp aç susuz yollara düşer. Yıllarca çobanlık yapan ve "aşk çobanı" olan Cembelî bir gün, Remildar ile karşılaşır. İhtiyarlayan ve gözleri artık görmeyen Remildar sesinden tanıdığı Cembelî’ye olup bitenleri anlatır. Bir kez daha bilgeliğini gösteren Remildar, Cembelî’ye Dewrêş Bey’in konağında bir uşak olarak çalıştığı taktirde Binevş’i görebileceğini söyler.
Dewrêş Bey’in konağına giderek çalışmaya başlayan Cembelî, elinde kavalıyla keder dolu bir türkü çalmaya başlar. Türküsünün sesiyle uyuyan Cembelî’yi Binevş uyandırır. Binevş’i gören Cembelî yıllarca özlemini çektiği aşkına ulaşmanın heyecanıyla ona sarılır. Kendisine sarılanı tanımayan Binevş, Cembelî’nin üzerindeki hançeri alarak göğsüne saplar. Elindeki kanlı hançere bakan Binevş, babası Fariz Bey’in Cembelî’ye hediye ettiği hançeri tanır. Cembelî’nin hançer darbesiyle ölmesine dayanamayan Binevş, aynı hançerle yaşamına son verir.