Nusaybin’de yaşayan 74 Abdülaziz Işık, hiç okula gitmemiş olmasına rağmen kendi çabasıyla Kürtçe okuma- yazmayı öğrenmiş ve çok sayıda Kürtçe eserler üretmeyi başarmış. Şimdiye kadar 7’si Kürtçe, 1’i Türkçe olmak üzere 8 kitap yayınlayan Işık, iki şiir kitabını da baskıya hazırlamakta.

Abdülaziz Işık şimdiye kadar pek bilinmeyen yazarlık hikayesini ilk kez Rûdaw’a anlattı. Onun için okuma yazma bilmemek, yazma tutkusunun önüne geçememiş.

Bakan "Salgın mı var?" sorusuna yanıt verdi! Bakan "Salgın mı var?" sorusuna yanıt verdi!

OKULA GİTMEK EN BÜYÜK HAYALİYDİ
Abdülaziz amca, okul görememiş olmanın burukluğunu şu sözlerle ifade etti:
“Gercüş’ün (Şimdilerde Batman’ın ilçesi) Xirbeseyida köyünde dünyaya geldim. Çocukluğumda ailemiz Nusaybin’in Hope köyüne taşındı. Okula gitmek en büyük hayalimdi ama köyümüzde okul yoktu, şehir de bize çok uzaktı. On yaşında kendi çabamla okuma-yazmayı öğrenmeye çalıştım. Alfabe, kalem ve defter aldım. Evimize gelen misafirlere harfleri sormaya başladım. Onlar bana gösterdi ve bu şekilde kendi çabamla okumayı-yazmayı çözdüm.”

10 KİTAPLIK BİR EDEBİYAT YOLCULUĞU
Işık, Okuma yazmayı öğrendikten sonra Kürtçe şiirler yazmaya başlayan Işık, dedesi Beko’nun adını taşıyan bir yayınevi kurarak eserlerini kendi imkanlarıyla bastı. 2004 yılında yayımladığı ilk kitabı “Kaniya Eşqê” (Aşk Pınarı) ile başladığı yazarlık yolculuğunda daha çok aşk temalı şiirlere yer verdiğini belirtiyor.

NUSAYBİN’İN DIŞINA ÇIKMADI
8’i basılmış ikisi basıma hazır on kitaba imza atmasına rağmen Abdülaziz Işık Nusaybin dışında pek tanınmadı. Işık, bu durumu şöyle dile getiriyor:

“Kitaplarımın daha geniş kitlelere ulaşmasını isterdim. Kürtçe dili çok değerli. Eğer bu dile sahip çıkarsak, geçmişimize ve kültürümüze de sahip çıkmış oluruz. Çocuklarım öğretmen oldu ama evde hâlâ evde Kürtçe konuşuyoruz. Bu, bizim dilimize olan sevgimizi canlı tutuyor.”

Şiir yazmaya devam eden Abdülaziz Işık, Kürt yayınevlerinden destek bekliyor.

Kaynak: Rudaw