Yazıcı, şiddetli geçimsizlik ve ilişki problemleri nedenleriyle her geçen boşanma oranları arttığını vurgulayarak bu sorunların temeline inilmesi gerektiğini belirtti.
Yazıcı, "İnsanların mutsuz, tatminsiz, sağlıksız ilişki sürdürmesi tesadüf olamaz. Şiddetli geçimsizliğin, ilişki sorunlarının temelinde bireyin enerji bedenindeki kalp ve doğuştan gelen çakra blokajı ilişki problemlerine yol açabilir. Enerji bedendeki 7 çakranın her birinin enerji bedende mutlak görevi vardır. Çakralar güçlü enerji merkezidir. İnsan anne rahmine düştüğü andan itibaren annenin enerjisiyle beslenir. Anne adayının geçmişteki problemleri, rahatsızlıkları anne karması oluşturarak negatif enerji olarak çocuğa blokaj aktarımı sağlar. Yüzyıllardır süregelen bu durum atalardan gelen bağ olarak da nitelendirilir. Atalardan gelen bağ maddi, manevi, negatif enerji ve birçok rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Her insanın enerji bedenindeki blokajlardan arınması, biyoenerjiyle şifalanması daha yaşanılabilir bir hayat sürmesinde önemli rol alabilir" dedi.
Biyoenerji ile ilgili de bilgi veren Yazıcı, "Biyoenerji insan bedeninin doğal uyumunu normal hale getirmeyi sağlayan şifa tekniğidir. Bu teknikle insanın temel kodları normal düzeyde olacak biçimde uyumlama sağlayarak bireyin yaşamını maddi, manevi, fonksiyonel olarak güçlendirebilir. Blokajlardan arınmak ve şifalanmak bundan ötürü önemlidir" diye konuştu. (İHA)