Amedspor’un başarılarını sürdürebilmesi için efsane Diyarbakırspor üzerinden tavsiyeler veren deneyimli gazeteci Saffet Azbay’ın yazısı şu şekilde:
"Diyarbakırspor, 15 yıl önce bugün Manisaspor’la 1-1 berabere kalarak TFF 1.Lig’de sezonun tamamlanmasına 1 hafta kala Süper Lig’e yükselmeyi garantiledi. Bu aynı zamanda Diyarbakır’ın son kez Süper Lig’e yükselmesi oldu.
O sezon aslında Diyarbakırspor için çok sancılı geçmiş ve takımın Play-Off’a kalması bile beklenmiyordu. “Takım ligde kalsın” denilmişti. Ligin başlamasına az bir süre kala takım toplanmış, doğru dürüst kamp yapılmamış, transfer tahtası son gün son saatte açılmıştı. Devre arasında da maddi kriz patlak vermiş, takım kampa gidememişti. İkinci yarının başlamasına az bir zaman kala yeni bir kadro kurulmuştu. Ligin bitimine 10 hafta kala takım Play-Off potası dışındaydı. Ama bir inanç birlikteliği vardı. Takım 8’de 8 yaptı, Kasımpaşa, Altay, Karşıyaka ve Orduspor gibi güçlü rakipler çöküş yaşadı.
Deplasmanda zaferden zafere koşan takım, kendi sahasında taraftarların müthiş desteği ve inancıyla engelleri aşıyordu. Son 10 dakikasına 2-0 geriden gidip 3-2 kazanılan Güngören maçı, 10 kişi ile 4-1 kazanılan Altay maçı, deplasmanda 1-0 kazanılan Rizespor maçı, deplasmanda rakibin son saniyelerde penaltı kaçırdığı ve 1-0 kazanılan Orduspor maçı, iç sahada 1 puanın şampiyonluğun habercisi sayıldığı 0-0’lık Kasımpaşa maçı, deplasmanda rakibin penaltı kaçırdığı ve 10 kişi ile 1-0 geriden gelip 2-1 kazanılan Gaziantep BB maçı gibi. Rakiplerin hakem ve lobi gücüne rağmen elde edilen tarihin en anlamlı ve temiz şampiyonluklarından biri.
Ne yazık ki bir hafta sonra eski Diyarbakır Stadı’ndaki şampiyonluk kutlamasında yaşanan ya da yaşatılan siyasi provokasyonla düğmeye basıldı. Sonrasında her şey karanlık bir plan dahilinde uygulandı. Ne bu anlamlı şampiyonluğun değeri anlaşıldı ne de koca çınar Diyarbakırspor korunabildi.
Diyarbakır da bölge de Diyarbakırspor da kaybetti. İçeriden ve dışarıdan tam bir imha gerçekleştirildi.
ŞİMDİ BUNLARI NEDEN YAZDIM?
Amedspor’un şampiyonluğu yıllar sonra kente büyük bir hareketlilik getirdi. Şehir tam 12 yıl sonar 1.Lig’de temsil edilecek.
Tarih tekerrürden ibarettir ama bizim buralarda çok daha fazla tekerrürden ibarettir. Umarım Diyarbakırspor’un yaşadıklarından ders çıkarılır. Umarım Amedspor’da tıpkı Diyarbakırspor gibi birilerinin siyasi hesaplarına, ticari hesaplarına, ihtiras ve istikbal hesaplarına kurban edilmez. Umarım Diyarbakırspor’un üzerine kabus gibi çöken baron anlayışı ve vesayet sistemi Amedspor’da uygulanmaz, Amedspor’un da ayağına pranga vurulmaz ve içi boşaltılmaz. O zamanlar Diyarbakırspor’un borcu yoktu, dünyanın her yerine yayılan bir sempatisi vardı. Bir çok deplasman maçını iç saha havasında oynuyordu. Ama zamanla yapılan yanlışlar ve kurulan icazet anlayışı yüzünden halk desteğini çekti. Umarım Amedspor’da aynı hatalara müsaade edilmez, halkın ve taraftarların beklentileri boşa çıkarılmaz. Diyarbakırspor’da emek verenler, bedel ödeyenler küstürüldü. Umarım Amedspor’da emek verenler, maddi ve manevi olarak her türlü fedakarlığı yapanlar küstürülmez.
Spor kulüplerinde gördüğüm ve kulüplerin çöküşünü hazırlayan, altına dinamiti koyan iki büyük hata. Siyasi hegemonya ve bazı kesimlerin kurduğu vesayet sistemi. “Burası bizimdir. Bizden başkası buraya giremez” anlayışı.
Kim ne anlar ne düşünür bilmem ama bu yazdıklarım tamamen bunca yıllık tecrübemin bana yazdırdıklarıdır. Mahalle yandıktan sonra itfaiye çağırmanın faydası yok. Biz yolun başındayken yazalım da sonrası için geç olmasın."