Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Türkiye’de 2024 yılı itibariyle coğrafi işaretli ürün sayısının bin 670’e ulaştığını ve Gaziantep’in 106 coğrafi işaretli ürünle bu alanda ilk sırada yer aldığını ifade etti. Coğrafi işaretli ürünlerin yalnızca ekonomik açıdan değil, aynı zamanda geleneksel üretim yöntemlerinin korunması ve yaşatılması açısından da büyük öneme sahip olduğunu kaydeden Akıncı, Gaziantep’in bu alandaki liderliğinin, bölge ekonomisine ve kültürel değerlere önemli katkılar sunduğunu söyledi.
Öte yandan Diyarbakır yöresine ait 58 ürün coğrafi işaretli ürün olarak tescil aldı. Ciğer kebabı, patlıcan dizme, patlıcan dizme, cartlak kebabı, kaburga dolması, ciğer kebabı, burma kadayıf gibi lezzetler tescillenmiş durumda. Diyarbakır bu rakamla, Gaziantep ve Erzurum’un gerisinde kaldı.
GAZİANTEP’İN AB TESCİLLİ ÜRÜNLERİ
Gaziantep’in yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa Birliği (AB) sınırlarında da kendini kanıtlamış durumda olduğunu vurgulayan Akıncı, Gaziantep Baklavası, Araban Sarımsağı ve Menengiç Kahvesi’nin AB tarafından tescil edildiğini, borsa olarak Antep Fıstık Ezmesi, Antep Lahmacunu, Antep Muskası ve Antep Bulgurunun tescili için gerekli başvuruları yaptıklarını dile getirdi.
COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜN SAYISINDA TÜRKİYE’NİN DURUMU: DİYARBAKIR'IN SIRALAMASI
2024 yılında Türkiye genelinde coğrafi işaretli ürün sayısının bin 670’e ulaştığına dikkat çeken Akıncı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Gaziantep, 106 ürünle Türkiye’nin en fazla coğrafi işaretli ürününe sahip ili olarak birinci sırada yer aldı. Gaziantep’i, 78 ürün tesciliyle Konya, 60 ürün tesciliyle Erzurum ve 58 ürün tesciliyle Diyarbakır takip etmekte. Anadolu’nun farklı bölgelerinde tescillenen bu ürünler, adeta Türkiye’nin kültürel çeşitliliğini ve zenginliğini yansıtan bir harita oluşturmakta.”
COĞRAFİ İŞARETLERİN KÜLTÜREL VE EKONOMİK DEĞERİ
Coğrafi işaretli ürünlerin hem üreticilerin haklarını koruduğunu hem de bölgesel markaların tanınmasına imkan tanıdığına işaret eden Akıncı, bu işaretlerin sadece bir coğrafi bölgeye ait ürünleri tanımlamakla kalmadığını, aynı zamanda o ürünlerin kalitesini ve özgünlüğünü de garanti altına aldığını sözlerine ekledi.
