Diyarbakır’da iki icra müdür yardımcısı ile bir icra kâtibinin de aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında, borçlu oldukları için üzerinde rehin kararı bulunan 17 farklı kişiye ait araç üzerindeki rehin kararını kaldırıp satışa sundukları gerekçesiyle dava açıldı.
Sözcü’nün haberine göre, Diyarbakır’da icra müdür yardımcısı olan B.G., çalıştığı icra müdürlüğüne ihbar dilekçesi yazdı.
Müdür yardımcısı, bir vatandaşın kendilerine başvuru yaparak adına kayıtlı aracın kendisinin bilgisi olmadan icradan satıldığını, bu konuda kendisine bilgi verilmesini istemesi üzerine geriye dönük kayıtları incelediğini belirtti.
Müdür yardımcısı B.G., geriye dönük işlemleri incelendiğinde kendisine ait elektronik imza yerine kullanılan UYAP şifresinin başka kişiler tarafından kullanıldığını bildirdi.
PİYASA DEĞERİ 20 MİLYON LİRA OLAN 17 ARACI SATIŞA SUNDULAR
Kendisinin bilgisi dışında, mesai saatinden sonra adliyede olmadığı bir saatte piyasa değeri yaklaşık 20 milyon lira olan 17 araç üzerindeki rehin kararının kaldırılarak satışa arz şerhinin işlendiğini, ardından da usule aykırı biçimde satışı yapılmamış aracın genel yazılarından tescilinin yazıldığını ifade etti.
Sahte tescil belgelerinde araçların tümünün ihale alıcısı adı altında O.E. adlı kişiye yer verildiği belirlenirken, tüm işlemlerin iptali istendi. Bu araçların hiçbirinin noterde tescil işlemi görmediği tespit edildi.
İCRADA 1000 ARAÇ VAR BUNLARI PEYDER PEY SATALIM
İcra Müdürlüğüne gelen iş takipçilerinin güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleriyle aynı gün ve aynı saatte birbirleriyle olan telefon trafiklerinin örtüşmesiyle sanıkların sıkı irtibat halinde fikir ve eylem birliği içinde usulsüz sahte evraklarla araçlar üzerindeki şerhi kaldırıp satışa hazır hale getirdikleri belirlendi. Bazı iş takipçilerinin bu olay öncesinde de bazı icra memurlarıyla görüştükleri ve kendilerine, “İcrada 1000 tane araç var. Bunları peyder pey satalım. İşlemleri yaparsanız biz de sizi görürüz” dedikleri ifadeler yer aldı.
10 sanığın “Bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilmez kılma, sisteme veri yerleştirme, zincirleme olarak kamu kurum ve kuruluşlarını ve tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılarak dolandırıcılık” suçlarından 575 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.