Son yıllarda toplumda hareketsizliğin artmaya başladığını ifade eden Baloğlu, "Modern hayatın getirdiği arabalarla artık seyahat ediyoruz, fazla yürümüyoruz, masa başında uzun zamanlar geçiriyoruz. Bunlar da kaslarımızda trofinin artmasına ve böylece kemik yapımızın kalitesinin düşmesine ve ağrı oranlarımızın daha da artmasına neden oldu. Bu yüzden de fiziksel tıp ve rehabilitasyon gittikçe güncel bir hale geliyor ve hasta sayımız da giderek artıyor" dedi.
Baloğlu, şunları kaydetti: "Covid-19 hastalığının post covid sendromu dediğimiz son yıllarda rastladığımız birçok şey vardı. Covid-19 hastalığının da oluşturduğu fiziksel tedaviyle ilgili bir tablo oluştu. Covidden kaynaklı hasta sayımız şu an çok fazla. Bu hastalarımızın tedavisine yönelik çalışmalarımızı devam ettiriyoruz."
Ağrı formatını kırmanın en önemli yanının egzersiz olduğuna dikkat çeken Baloğlu, "Ağrısız hayat tıbbın temelidir. Ama bu ağrı formatını kırmada da en önemli şey egzersizdir. Modern hayat ortaya çıkınca insanlarda hareketsizlik çok fazla arttı. Hareketsizlik artınca da kaslarda dejenerasyonlar ortaya çıktı. Bu hastaların da özellikle egzersiz yapmaları gerekiyor. Örneğin masa başında çalışan bir memuru düşünün. Sadece elleri oynarken, sırt, boyun, bel hiçbir şey oynamıyor. Kaslar artık atrofiye gidiyor. Bunun yanında ağrı oranı da artıyor. Günde en az 45 dakika yürünmelidir. Belli bir tempoda yürüyüş yapılması gerekiyor. Yapılan yürüyüşün birçok faydası olacaktır. Böylelikle kemik erimesi azalacak, solunum kapasitemiz artacak, kalp rahatsızlığımız olmayacak. O yüzden gün içerisinde hareketsiz kalmaktansa, hareketli yaşamı tercih edelim" diye konuştu. (İHA)