Diyarbakır, Osmanlı İmparatorluğu'na büyük hattatlar kazandırmış ulu bir şehirdir. Başta Hattat Hamid Aytaç olmak üzere, pek çok hat sanatçısını memlekete kazandıran Diyarbakır, aynı zamanda Sultanahmet Cami'nin hat sanatçısını da kendi topraklarından çıkarmıştır.
17'İNCİ YÜZYILIN OSMANLI HAT SANATÇISI: DİYARBAKIRLI SEYYİD KASIM GUBARİ
Hamid Aytaç'tan yıllar önce doğan ve Osmanlı'nın büyük hat sanatçıları arasında gösterilen Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubari, şiirsel yazılarıyla ünlenmiş bir hattattır. Hat sanatıyla tanınan bir 17'nci yüzyıl Osmanlı sanatçısı olan Gubari, zamanının en başarılı hattatlarından biri olarak kabul edilir.
ÖNEMLİ KAMU BİNALARINI SÜSLEDİ
İstanbul'daki Sultanahmet Cami de dahil olmak üzere bir dizi önemli kamu binasını süsleyen Gubari'nin kesin doğum tarihi ise net olarak bilinmemektedir.
DİCLE NEHRİ KIYISINDA YAŞADI
Diyarbakır'ın bereketi olarak literatüre kazandırılan ve önemli bir mihenk taşı olan Dicle Nehri kıyısında yaşayan Gubari, Hazreti Muhammed'in doğrudan soyundan geldiği için "Seyyid" lakabını kullanıyordu.
LAKABI "ŞERİF ABDULLAH GUBARİ" İDİ
Doğduğunda kendisine "Şerif Abdullah Gubari" lakabı verilen büyük hat sanatçısı, rivayetlere göre dört ayet ve on beş kelimeden oluşan İhlas Suresi'ni bir pirinç tanesinin üzerine yazmayı başarmıştır.
“KUR'AN-I KERİM'DEN AYETLER YAZMAKLA GÖREVLENDİRİLDİ”
Başlangıçta şiirsel yazılarıyla tanınan Gubari, bir süre sonra hat sanatına ve dekoratif yazılara başladı. İstanbul'daki Sultan Ahmed Camii'nin kubbesindeki hat sanatının çoğundan bizzatihi sorumlu olan Gubari, ayrıca cami boyunca Kur'an-ı Kerim'den ayetler yazmakla görevlendirildi. Bu sayede de zamanının en büyük hattatlarından biri olarak tanındı.
VEFATI
1615 veya 1616 yılında vefat ettiği bilinen Gubari, Eyyub'un türbesi yanına defnedilmiştir.
