Diyarbakır’ın Bağlar İlçesinin Tavşantepe Köyü kırsalında 21 Ağustos günü Kur’an kursundan çıktıktan sonra eve dönüş yolundayken kaybolan ve cesedi 8 Eylül’de köydeki dere yatağında bulunan Narin Güran (8) cinayetiyle ilgili gerekçeli karar tamamlandı.
Kararda, mahkeme 4 ana başlıkta cinayetin sanıklarca işlendiğine kanaat getirdi. Bunlar cinayet saatinde 4 sanığın bir arada olduklarını gösteren daraltılmış HTS kayıtları ve baz çakışmaları, amcanın aracında Narin’e ait DNA’nın bulunması, olay günü dere yatağında biri beyaz (Amcaya ait araç) diğeri kırmızı (Nevzat’a ait araç) iki aracın dere yatağından patika yolu takip ederek köye doğru hareket halinde olmaları gösterildi. Ancak gerekçeli kararda da küçük kızın kim tarafından, neden öldürüldüğü sorusu yine yanıtını bulmadı.
NARİN CİNAYETİNDE KATİL KİM? SORUSU YİNE YANITSIZ KALDI
8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yazılan 965 sayfalık gerekçeli kararda katilin kim olduğu ve küçük kızın neden öldürüldüğüne ilişkin bir tespitte bulunulmazken, 4 sanığa verilen cezalar ise 4 ana başlıkta açıklandı. Gerekçeli kararda, cinayetin işlendiği 21 Ağustos günü okul kamerası saatine göre 15.15’ten itibaren kendisinden haber alınamayan Narin’in bu zaman diliminde annesi Yüksel, amcası Salim, ağabeyi Enes ile Nevzat Bahtiyar’ın Narin’in evinde ve evin çevresindeki ahır ve diğer eklentilerin bulunduğu bölgede bir arada olduklarını gösteren daraltılmış HTS kayıtları ile sinyal baz çakışmaları delil olarak gösterildi.
ARAÇTAKİ DNA VE HTS KAYITLARI DELİL GÖSTERİLDİ
Yine Ulusal Kriminal Büro’ya gönderilen görüntü çözümleriyle ilgili Narin’in evin hemen yakınındaki ahırın çevresinde olduğunu ve 4 sanığın da bu bölgede olduklarını gösteren gerek HTS kaydı, gerekse görüntü incelemelerinde bir arada oldukları için suça iştirak ettiklerinin kabul edildiği vurgulandı. Mahkeme gerekçeli kararında, Narin’in öldürülmesiyle ilgili en önemli bir diğer delilin ise amcasına ait 47 KF 388 plakalı aracın koltuk döşemelerinde küçük kıza ait DNA örneğinin bulunması olduğuna dikkat çekildi. Araçtan elde edilen bulguların Van Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderildiği ve buradan gelen raporda, küçük kıza ait tam olarak ne olduğu belirlenemeyen (Kan, kıl, salya, tükürük, sürüntü vb) DNA örneğinin çıkmış olmasına rağmen Salim Güran’ın buna mantıklı hayatın olağan akışıyla uyumlu bir savunma yapamadığının altı çizildi.
İKİ ARACIN DEREDE OLMASI VE KAMERA KAYITLARI DELİL OLARAK KABUL EDİLDİ
Gerekçeli kararda, cinayete delil olarak gösterilen bir diğer husus da cinayetin işlendiği gün dere yatağında biri beyaz (Amca Salim Güran’a ait) diğeri ise kırmızı renkli (Nevzat Bahtiyar’a ait) iki aracın görülmesi ve bu araçların dere yatağından köye doğru açılan patika yol üzerinden hareket halinde olduklarını gösteren kamera kayıtları oldu.
Cinayetin işlendiği gün amca Salim Güran ile itirafçı Nevzat Bahtiyar arasında bir telefon trafiği yaşandığı ve Nevzat’ın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde, “Ben bugün Salim Güran ile gerek yüz yüze, gerekse telefonla hiç görüşmedim” demesine rağmen HTS kayıtlarına bakıldığında aralarında bir telefon trafiğinin yaşanmış olması, cinayetin işlendiği günden itibaren başta Salim Güran olmak üzere diğer aile bireylerinin tüm telefon arama kayıtlarını silmiş olmaları, kolluk kuvvetlerini cesedin bulunmaması için yoğun bir çaba gösterip dikkatlerini farklı yönlere sevk etme çabaları da dikkate alındığında Narin Güran’ın nedeni belirlenemeyen bir sebepten dolayı iştirak halinde annesi, ağabeyi, amcasının bilgisi ve görgüsü dahilinde öldürüldüğü, ardından da cesedin ortadan kaldırılması için bu görevin aynı köyde yaşayan Nevzat Bahtiyar’a bizzat Salim Güran tarafından verildiği ifade edildi.
ANNE İLE AMCA İLİŞKİSİ SADECE NEVZATIN İDDİASI
Mahkemenin gerekçeli kararında dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise Nevzat Bahtiyar’ın Salim Güran’la ilgili ifadesinin hükme esas alınmaması oldu. Bahtiyar ifadesinde, “Salim yengesiyle ilişki yaşadığı sırada Narin’in kendilerini gördüğünü, bu nedenle Narin’i kendisinin öldürdüğünü bana anlattı ve cesedi parçalara ayırıp parmağıyla dereyi işaret ederek ortadan kaldırmamı istedi, bende kabul ettim” ifadesine itibar edilmedi. Mahkeme, sanık Nevzat Bahtiyar’ın bu ifadesini destekleyecek, doğrulayacak bir delilin elde edilemediğini, haliyle anne Yüksel Güran’ın Salim ile ilişki yaşadığı yönündeki iffetine yönelik beyanlarının gerçeğe aykırı olduğuna dikkat çekildi.
"KENDİME ZARAR VERDİM" SAVUNMASI İNANDIRICI DEĞİL
Yine ağabeyi Enes’in Adli Tıp Kurumu raporuna göre kolundaki diş izlerine bağlı derideki lezyon ve oluşan cilt bütünlüğünün bozulması, gözündeki yumruklamaya bağlı gelişen lezyon, ekimoz ve morluklar, sırtındaki derin yara ve çizik izlerine mantıklı, hayatın olağan akışıyla uyumlu bir izahatta bulunamadığı gibi, “Kendimi yumrukladım, kendimi ısırdım” gibi sözlerle kendisini savunmaya çalışarak birbiriyle çelişen beyanları da dikkate alındığında cinayete iştirak halinde fail olarak katıldığı yönünde tam bir vicdani kanaatın hasıl olduğu ifade edildi.
NARİN’İ GİZLEDİ, ARAMALARA KATILDI, İNDİRİM YOK
Gerekçeli kararda, sanık Nevzat Bahtiyar hakkında da her ne kadar diğer 3 sanıkla birlikte iştirak halinde çocuğu kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmış ise de, Bahtiyar’ın Narin’in evine geldiğinde küçük kızın cesedini yerde gördüğünü, Salim’in tehditleri üzerine cesedi çuvala yerleştirip dereye gizlediği dikkate alındığında sanığın eyleminin “Suç delillerini gizleme, değiştirme veya yok etmek” olduğuna kanaat getirildi.
Ancak Narin’in cansız bedeninin sanık Nevzat’ın itirafları ve yer göstermesiyle bulunmadığı gibi, bilakis cesedi gizledikten sonra 19 gün boyunca da kolluk kuvvetleriyle birlikte aramalara katılması, cesedin uzun süre suyun içerisinde çürümeye terk edilmiş olması da nazara alındığında sanığın işlediği suça öngörülen TCK’nın 281/1 maddese uyarınca 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması gerektiği ve bu konuda hakkında taktiri indirim yapılmaması yönünde mahkemede tam bir vicdani kanaatın hasıl olduğuna vurgu yapıldı.
BU DELİLLERE GÖRE CİNAYET İŞTİRAK HALİNDE İŞLENDİ
Cinayet günü köyü ve çevresini hakim tepeden gören Dara-2 Askeri Üs Bölgesine ait Şahin Göz kamerası, küçük kızın arkadaşlarıyla yürüdüğü sırada alınan okulun güvenlik kamerası görüntüleri, HTS kayıtları, Plaka Takip Sistemi (PTS) kayıtları, içinde simkart bulunmayan sadece acil aramalar için kullanılan telefonlarla cinayet günü ve sonrasında küçük kızın bulunduğu güne kadar jandarmaya yapılan 95 asılsız ihbarlar, Ulusal Krmininal Büro’dan görüntü çözümüyle ilgili alınan raporlar, Adli Tıp Kurumu raporları, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarından gelen raporlar, görüntü iyileştirmesi için TÜBİKAT’a gönderilen görüntü ve ses kayıtları, sanık ve tanık ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde cinayetin anne Yüksel, amca Salim ve ağabey Enes’in bilgisi ve görgüsü dahilinde iştirak halinde işlendiği kaydedildi.