Ünlü seyyahların gözünden Osmanlı Diyarbakır'ı hangi şehre benzetilmiş? 1613'te Diyarbakır'a gelen Polonyalı Simeon, ekonomik yapısına ve üretimine dair önemli bilgiler aktarmaktadır. Diyarbakır'ı bir "din ve irfan merkezi" olarak tanımlayan Simeon, şehirde darphaneler, hanlar, emsali yanız İstanbul'da bulunan kuyumcular, zernişancılar, bıçakçılar, ayakkabıcılar, çizmeciler ve diğer zanaat erbabının olduğunu aktarmaktadır. Bununla birlikte Diyarbakır'ın namlı tacirlerinin varlığa da dikkat çekmektedir.

600 On Gözlü Köprü

Bu ilin Diyarbakır’la arasında 27 derece fark var! Bu ilin Diyarbakır’la arasında 27 derece fark var!

EVLİYA ÇELEBİ DE GELDİ

1655-1656 da Diyarbakır'a gelen Evliya Çelebi, Hasan Paşa Hanı'ndan başka Mardin Kapısı'ndaki Bezirgan Hanı'ndan, içerisinde pek çok esnafı barındıran 1008 dükkânlı bir bedestenden de bahsetmektedir. Evliya Çelebi ayrıca Sipahi Pazarı, Kuyumcular Pazarı, Demirciler Çarşısı, Çilingirler Pazarı, Gazzazlar (ipek) Pazarı, Dokumacılar Pazarı gibi altmış çeşit esnafın dükkânına işaret etmektedir. Sipahi Pazarı'nda dokumacılığın gayet geliştiğine vurgu yapan Evliya Çelebi, Diyarbakır'ın zengin tüccarlarla dolu bir şehir olduğunu aktarmaktadır. Diyarbakır kuyumcularının gümüş kaplar, altın ve mücevher eşyalar yapmakta mahir olduklarını övgüyle dile getirmiştir. Bu dönemde Diyarbakır'ın tarım mahsulleri yanında kuyumculuğu, kılıç, bıçak, hançer işçiliği, kırmızı bezi ve sahtiyanı da meşhurdu.

Diyarbakır Tarih Nüfus Kahvehane

OSMANLI’NIN EN CANLI TİCARET HAYATI DİYARBAKIR’DA

1686'da Diyarbakır'a gelip bir süre burada kalan Cizvit Philippe Avril ise Diyarbakır'ı "Osmanlı'nın en kalabalık ve en canlı ticaret hayatına sahip" bir yeri olarak tanımlamıştır.

Muhabir: Onurcan GÜLER