Dijital Dünya

Dijital dünya; internet, akıllı telefonlar ve benzeri cihazlarla oluşan iletişim ve etkileşim ortamına verilen addır. Lüzumlu, lüzumsuz malumatın boca edildiği bu dünya en kıymetli sermayemiz olan zamanımızı çalmakta, daha acısı da kendi sahte gerçekliğini hayatın yerine ikame etmektedir. Dijital dünyanın sınırları artık ekran temasıyla da sınırlı değildir. Teknoloji, tek taraflı izlemenin ya da sınırlı etkileşimin önündeki engelleri kaldırdığından bu yana dijital dünya sanal gerçeklik adı verilen yeni bir mahiyete bürünmüştür.

 

Sanal gerçeklik; görme, dokunma, işitme, koklama ve tatma gibi duyularımızın ayartılarak zihnimizde hakikate alternatif, yeni bir gerçekliğin üretilmesi demektir. Bu gerçeklik, hakikati ikinci plana iterek, sahte ve hevâî bir hayat tarzı doğurmakta, gerçeğin hayalle karıştığı melez bu hayat tarzı ise insanı kendi öz hakikatinden koparmaktadır. Hevâ ve hevesin tek kıble haline geldiği bu hayat tarzı acıdır ki mukaddesat, maneviyat ve güzel ahlaka uzaktır.

 

Dijital dünya özünde her şeyin çarpıtılabildiği, olmayanın var gibi gösterildiği, algının hakikatin yerini aldığı, sanal olanın gerçeği bastırdığı bir dünyadır. Burada, gördüğümüz, işittiğimiz ya da htiğimize güvenemeyiz. Bu dünyanın oluşturduğu tasavvur çerçevesi sıkıntılıdır, öncelikle göze hitap eder. Buradan kalbe ya da sadra şifa bir şey çıkması pek mümkün olmaz, çünkü gözü esas alan anlam çerçevesi büyük oranda zan, algı ve hayallerden oluşur. Dijital dünya bu açıdan sorgulanması gereken bir muhtevaya sahiptir. Burada yol almak ya da bulunmak isteyen mayınlı bir yolda yürür gibi dikkatli olmalıdır. Bu bağlamda dijital dünya ile yaşamayı doğru ve dengeli bir şekilde sürdürmeyi öğrenmemiz elzemdir. Aksi takdirde büyük felaketler ile karşılaşmak kaçınılmaz olacaktır.