Bağımsız sinemanın dikkat çeken isimlerinden Ali Murat Güven, yazıp yönettiği “Peygambere Dokunmak” adlı belgesel filmini Diyarbakır’da izleyiciyle buluşturdu. Filmin galası ve ardından düzenlenen söyleşi büyük ilgi gördü. Güven, yaptığı açıklamalarda filmin hem manevi hem de kültürel açıdan taşıdığı önemi vurgularken, Diyarbakır’a ve özellikle Eğil bölgesine olan sevgisini dile getirdi.

“BU FİLM DEVLET DESTEKLİ BİR YAPIM DEĞİL”
Filmin tamamen bağımsız bir yapım olduğunu belirten Ali Murat Güven, projede hiçbir devlet fonunun kullanılmadığını söyleyerek, “Bu filmde bir kuruş devlet parası yok, benim de devletle hiçbir işim yok. Ben bu projeyi Diyarbakır ve Eğil’e bir sinemacı olarak, hayatımın gönül armağanı olarak hazırladım. Bu topraklar tarih boyunca dinler açısından bir kesişme noktası olmuştur. Böylesine kadim bir bölgeyi sinemayla anlatmak benim için bir onurdur” dedi.

Mahsun Kırmızıgül Diyarbakır’da taziyeleri kabul ediyor Mahsun Kırmızıgül Diyarbakır’da taziyeleri kabul ediyor

DİYARBAKIR AYDININA ELEŞTİRİ: “DİN, SADECE İNANÇ DEĞİLDİR”
Röportajda Diyarbakır aydınlarının dine yaklaşımına eleştirel bir bakış açısı getiren Yönetmen Güven, şu ifadelere yer verdi: “Diyarbakır aydını, çok sola dönük olduğu için dinle ilgilenmeyi gericilik olarak görüyor. Halbuki din, aynı zamanda arkeoloji, sanat tarihi ve kültür demektir. İnançsız olabilirsiniz ama inanç tarihini anlatan bir sanatçı da olabilirsiniz. Buradaki eksiklik, dinin kültürel birikim üzerindeki etkisini görmezden gelmektir. Dini bir oluşum varsa, bu aynı zamanda mimari bir oluşumu da beraberinde getirir”

FARKLI TEPKİLER ALDI: “HERKESE YARANMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Güven, filmin farklı yerlerde farklı eleştirilerle karşılandığını belirtip İstanbul’daki gösterimlerde “Kürtleri çok övmüşsün” eleştirisi alırken, Diyarbakır’da ise “Niye örgütten söz ettin?” tepkileriyle karşılaştığını ifade ederek, “Herkese yaranmak mümkün değil. Buraya olan sevgimi çağlayan gibi yansıtıyorum. Ben bir insanım, iktidarın arkamda durduğu zengin bir yönetmen değilim. Ama sevgimi bir tohum gibi gönderebiliyorsam, bu herkese örnek olabilir”

“DİYARBAKIR, FEODALİZMİN BARINABİLECEĞİ BİR YER DEĞİL”
Diyarbakır’ın sürekli şiddet ve siyasi çatışmalarla anılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirip, şehrin tarihî ve kültürel potansiyeline dikkat çeken Güven, “Diyarbakır silkinmiş bir yer. Feodalizmin barınabileceği bir yer değil. Feodalizm, sadece Anadolu’da değil, Avrupa’da da uzun süre hüküm sürdü ama liberalizm ve özgürlükçü fikirlerin gelmesiyle bu yapı ortadan kalktı. Bugün Diyarbakır, artık turizmle, kültürle anılması gereken bir yer. İzmir ve Ege Bölgesi gibi Diyarbakır’da da turizmin canlanmasını hayal ediyorum. Eğer bu film, Eğil’de iki otelin açılmasına vesile olursa, kendimi bahtiyar hissederim.”

EĞİL’İN TARİHÎ VE TURİSTİK DEĞERİNE VURGU
Filmin önemli bir bölümünün çekildiği Eğil ilçesinin, peygamber türbeleri ve doğal güzellikleriyle önemli bir destinasyon olduğunun altını çizen Murat Güven, bölgenin daha fazla tanıtılmaya ihtiyacı olduğunu belirtip, bakımlı hale getirilmesi durumunda Eğil’in bir turizm merkezi haline gelebileceğini dile getirdi.

ÇOCUKLUK TUTKUSUNDAN SİNEMA YOLCULUĞUNA
Ali Murat Güven, sinema serüvenine çocuk yaşlarda başladığını anlattı. İstanbul İletişim Fakültesi Sinema Bölümü mezunu olan Güven, askerlik sonrası yazılı basında muhabirlik ve editörlük yaparak mesleki birikimini artırdı. Uzun yıllar süren bu tecrübelerin ardından, bağımsız bir yönetmen olarak kendi projelerine odaklandı. Program, belgesel filmde oynayan oyunculara plaket takdimi ile son buldu.

Diyarbakır’daki Devlet Sırrını Anlatan Filme Görkemli Gala!

PEYGAMBERE DOKUNMAK FİLMİNİN KONUSU
1995 yılında Dicle Barajı’nın yapımı tamamlanmış, Diyarbakır’ın Eğil ilçesinin bir kısmı sular altında kalmaya başlamıştı. İçişleri Bakanlığı’ndan ilçe kaymakamlığına gelen bir yazıyla bölgede bulunan Hz. Elyesa ve Hz. Zülkifl peygamberlere ait türbelerin ilçenin en yüksek noktasına taşınması istendi. Gizli bir operasyonla türbeler açıldı. Görgü tanıklarına göre resmi görevliler beklenmedik bir durumla karşılaştılar. Yaklaşık 2850 yıl önce yaşamış bu iki peygamber henüz birkaç saat önce vefat etmiş ihtiyarlar gibi gözüküyorlardı.

Muhabir: Abdullah ÇAKIL