Diyarbakır Barosou’ndan yapılan açıklama şöyle: “Diyarbakır E Tipi Cezaevi, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında, askeri yönetime devredilerek "Sıkıyönetim Askeri Cezaevi"(Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi) olarak insanlığa karşı işlenen suçların en önemli merkezi olmuştur.

Cezaevi, darbe dönemindeki en korkunç işkencelerin yaşandığı, insanlık dışı uygulamaların merkezlerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır. Bu sebeple, Diyarbakır Cezaevi, Kürtlerin toplumsal hafızasında önemli bir yere sahip olmaya devam etmektedir.

Diyarbakır E Tipi Cezaevinin kapatılarak müze yapılmasına dair karar alınmış ve bu amaçla cezaevi yerleşkesi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiştir. Bu kapsamda, “Diyarbakır E Tipi Cezaevi Müze ve Kültür Alanı Projelerinin Yapımı” başlıklı ihlaleye çıktığı ve proje çalışmasının devam ettiği bilgisi kamuoyuna yansımıştır.

Diyarbakır Barosu olarak 21 Ağustos 2023 tarihinde kamuoyunun aydınlatılması için demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan açıklık ilkesi gereğince, proje çalışması kapsamında insan hakları müzesi olarak inşaası; Müze ve kültür alanı çalışması öncesi ve sırasında, Diyarbakır’daki hak temelli sivil toplum kuruluşlarının, mağdurların, ikincil travmaya maruz kalan mağdur yakınlarının ve etkilenenlerlerin sürece dahiliyetinin sağlanması hususlarında Kültür Bakanlığı’na bilgi edinme başvurusunda bulunulmuştur.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca bilgi edinme başvurusuna verilen cevapta; Diyarbakır Cezaevi, müzeleri, tiyatro salon, konferans salonu ve atölyeleri ile kütüphanesi ve açık hava etkinlik alanlarının bulunduğu; “Bu kapsamda; halihazırda devam eden proje, sonrasında yapılacak uygulama çalışmalarına yönelik konunun ve bölgenin hassasiyeti dikkate alınarak, kendi uzmanlık alanlarında gerekli katkı saglayacağı düşünülen üyelerden oluşan "Danışma Kurulu" olusturulması çalısmaları devam etmekte olup söz konusu işlemlerin tamamlanmasından sonra ayrıca bilgi verilecektir.” hususu belirtilmiştir.

Diyarbakır Barosu olarak, Diyarbakır Cezaevi insanlık dışı uygulamaların insanların belleğinde önemli izler bırakmış mekânlardan biri olması gözetilerek; Kültür ve Turizm Bakanlığının cevabi yazısında “ hassasiyetlerin gözetilerek katkısına başvurulacak bir danışma kurulunun” oluşturulacağı bilgisini olumlu karşılıyor, Diyarbakır’daki hak temelli sivil toplum kuruluşlarının, mağdurların, ikincil travmaya maruz kalan mağdur yakınlarının ve etkilenenlerin sürece ivedi bir şekilde dahiliyetlerinin sağlanması gerektiğini belirtiriz.”

Haber: Fatih SURUÇ

Editör: Mücadele Gazetesi