2015’de Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Genel Kurulu tarafından tescillenerek Dünya Kültür Mirası Listesi’ne giren ve Büyükşehir Belediyesince uzun yıllardır restorasyon çalışmalarının sürdüğü tarihi surların duvarlarında ot ve ağaçların yeşerdiği görülüyor.
Kökü çok derinlere inebilen kapari bitkisi, surların duvarlarını çatlatabilecek ve hatta yıkımına sebep olacak kadar zararlı. Bakımsızlık yüzünden çoğu duvarda yeşeren bu otların bir an önce temizlenmesi gerektiğini ve tarihi surların bu görüntüsünden kurtulması için yetkililere çağrıda bulundu.
“SURLARA GELEN YARDIM PARALARI NEREDE?”
Tarihi surlara yapılan maddi yardımın yerine ulaşmadığını ve surların bakımsız bir halde bırakıldığını söyleyen Mehmet Murat Işık, “Bu otların kökleri gelişerek kazık kök olmuş. Kazık kök, surların yapımında kullanılan çimentodan daha uzun ömürlü olduğu için surlara zarar veriyor. Kök zamanla toprağı kaldırıp taşların içini boşaltana kadar kendine yer edinmeye devam eder. Bu otları, bitkileri yok etmek için her sene ilaçlama gerekir. Ancak ilaç, rüzgar estiğinde çevredeki ağaçlara zarar verebilir. Bunun kesin çözümü sürekli olarak bakımdır. UNESCO surlara maddi yardım yapıyor. Bu paralar nereye gidiyor? Surlara gelen yardım parasıyla düzenli bakım yapılmalı. Surları görmeye uzaklardan insanlar geliyor. Gelen turistler kentteki esnafa da katkıda bulunmuş oluyor. Surların bu hali gelen ziyaretçilerin de dikkatini çeker. Geçen bir kafile gelmişti. Anlamadık ama gördükleri manzaradan üzgün oldukları belli oluyordu. Biz de kendi aramızda surların bu görüntüsünden konuşuyoruz. Üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız. Vatandaş olarak surların bu görüntüsünden rahatsız oluyorum.”
“SURLAR MİRASIMIZDIR!”
Surlara bakımsızlık yüzünden ot ve yeşillik kaplandığını belirten Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Surlar mirasımızdır. Tarihimiz, mirasımız göz göre göre yok oluyor. Hemen ötede kiralanan surun diğer surlardan daha temiz olduğunu herkes görebiliyor. Kiraya verildi ve ticari bir geliri var. Eskiden bulunduğumuz yerde Hz. Süleyman camiye gidilen yolda bir kapı vardı. Halk kendi imkanlarıyla kapattı. Yapılmasaydı dökülmüştü burası. Ama zamanla buralar bakımsızlıktan toz toprak doldu. Sahip çıkmıyoruz. Yetkililere buradan sesleniyorum. Yazıktır, günahtır gelen yardımın çeyreği bile surlara verilse temiz ve özgün görüntüsüne ulaşır.”
Haber: Remziye ÇELİK
