Geçmişten günümüze köklü geçmişiyle birçok medeniyete kucak açmış ve önemli bir geçiş yolu olan Diyarbakır, tarihi İpek Yolu’nun merkezlerinden olması nedeniyle önemli kervansaraylara ve hanlara ev sahipliği yapmaktadır.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi surlar; Deliller Hanı, Sülüklü Han ve Hasan Paşa Hanı İpek Yolu ticaretinde önemli rol oynayan hanlardan bazılarıdır. Hanlar hem turizm açısından hem de ekonomi açısından Diyarbakır için önemlidir. Ayrıca tarihi havasıyla ve mimarisiyle bu tarihi alanlar yerli ve yabancı turistlerin en çok uğrak yerlerinden birisi oluyor.
DELİLLER HANI
Sur ilçesinde Mardin Kapı yakınında yer alan yapı, Hüsrev Paşa Hanı olarak da adlandırılmaktadır. Bu han, Diyarbakır’da önemli kervansaraylar arasında olan tarihi han 1527 yılında dönemin Diyarbakır Valisi Hüsrev Paşa tarafından arkasındaki cami ve medrese ile birlikte inşa edilmiştir. Evliya Çelebinin de bahsettiği üzere oldukça fazla sayıda odası bulunan Deliller Hanı, 20 Haziran 1603 tarihli bir vakfiyede Mardin kapusu Menzil Han şeklinde geçmektedir. Deliller Hanı olarak bilinmesinin nedeni Hicaz’a gidecek hacı adaylarını götürecek delillerin (rehberlerin) bu handa kalmalarındandır. Han sefere çıkan Osmanlı Hükümdarlarına bile ev sahipliği yapmıştır. Han avlulu, iki katlı olarak inşa edilmiştir. Çok geniş bir alanı kaplayan hanın ortasında havuzlu, kareye yakın bir avlusu vardır. Ana malzeme olarak siyah bazalt taş ve beyaz kalker taşı kullanılmış olan hanın caddeye bakan kısmında ahır bölümü yer almakta ve burası tek katlı olmaktadır. Yanlarda geometrik geçmeli bordürler ve mukarnaslı nişlerle çerçevelenmiş bir kapıdan girilen hanın ikinci katında kalın ayakların taşıdığı revakların arkasında han odaları sıralanmıştır. Daha önce deve ve atların gecelediği ve yaklaşık 6-7 m. yüksekliğinde ahır olarak yapılmış birim günümüzde kapalı restaurant olarak kullanılmaktadır. Restaurant 300 kişi kapasiteli olup yalnız otel müşterilerini değil yerli halkın da yemek yeme amacıyla kullandığı bir mekân durumundadır. Cadde üzerindeki cephede bulunan dükkânlar da turistik amaçlı alışveriş imkânına sahiptir. Giriş katında iki kol idarî bürolar, şark odası, oyun odası, bar olarak düzenlenmiş, diğer iki kol ise yatak odalarına ayrılarak yapı işlevlendirilmiştir.
HASAN PAŞA HANI
Ulu Camii'nin doğu girişinin karşısında yer alan Hasan Paşa Hanı, Gazi Caddesi'nin üzerinde bulunan tarihî bir han. Hanın iki kitabesinden öğrenildiğine göre, Diyarbakır'ın Osmanlılar tarafından alınmasından sonra üçüncü vali olan Sokullu Mehmet Paşa'nın oğlu Vezirzade Hasan Paşa tarafından 1572 ve 1575 yılları arasında yaptırılmıştır. Ancak bu süreç içerisinde Vali Hasan Paşa başka bir göreve atandığından hanın tamamlanması dönemin valisi Osman Paşa döneminde olmuştur. Yapının doğusu güneyi ve giriş kapısının üzerinde olmak üzere üç yerinde hanın ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığına ilişkin bilgiler veren kitabeler vardır. 1612 yılında Diyarbakır’a gelen ve şehri gezen Polonyalı Simeon, seyahatnamesinde handa “Çok sayıda oda ve 500 beygiri barındırabilen yer altında iki büyük ahırının var olduğundan” bahsetmiştir. XVII. Yüzyılda şehre gelen Evliya Çelebi Hasan Paşa Hanı’nın “Kale misali, gayet metin ve müstahkem bir yapı” olduğundan bahsetmiştir. Kentin ticaret merkezinde bulunan Hasan Paşa Hanı, Deliller hanından sonra Diyarbakır’daki ikinci büyük handır. Dikdörtgen plan şemasına sahip avlulu, iki katlıdır. İki renkli taş sıralarının yatay olarak cephelerde kullanılması yapıyı olduğundan da uzun göstermektedir. Merdivenle inilen eyvanın sağında ve solunda ahır bölümüne inen kapılar bulunmaktadır. Avlu dikdörtgen planlı ve oldukçageniş tutulmuş, ortasında yer alan altı sütunlu, üstü kubbeyle örtülmüş bezemesiz bir şadırvan avluya hareket katmaktadır. Avluya açılan batı ve doğu eyvanın sağ ve solunda üst kata çıkışı sağlayan merdivenler bulunmaktadır. Üst katlarda da revaklar bulunmakta ve bu revakların arkasında odalar yer almaktadır. Han bodrum, avlulu bölüm ve üst kat olmak üzere üç katlıdır. Hanın bodrum kısmında gelen kervanların hayvanlarını barındıracak ahır kısmı bulunmaktadır. Şu an turistik bir gezi mekânı olan Hasan Paşa Hanı restore edilip, çeşitli turistik işletme ve kafelere ev sahipliği yapmaktadır. Daha önce deve ve atların gecelediği ahır olarak yapılmış birimin bir kısmı günümüzde kapalı restaurant bir kısmı ise kitap evi olarak işlevlendirilmektedir. Hasan Paşa günümüzde de görüldüğü gibi çok önemli turizm mekanı. İçeride bakırcılar, gümüşçüler, dokumacılar ve Diyarbakır’ın kahvaltı gastronomisiyle ilgili mekanlar bulunmaktadır.
SÜLÜKLÜ HAN
Sülüklü Han ya da diğer adıyla Kazancılar Hanı, Diyarbakır'ın merkez ilçelerinden olan Sur'da yer alan tarihî bir handır. 1683'te Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve onun kız kardeşi Atike Hatun tarafından inşa edilen han, siyah bazalt taştan yapılmıştır.[1] Sülüklü Han, adını avludaki kuyunun içinden tedavi amaçlı çıkarılan sülüklerden almıştır.[2][3] Zamanında üç katlı ve her katında on sekiz odanın olduğu bir yapı olan hanın zemin katı ahır olarak kullanılmıştır fakat han, günümüzde tek katlıdır.[2] Üst katların dinlenme oddası, alt katların ise ahır olarak kullanıldığı Sülüklü Han, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında süvari birliklerin karargâhı olarak kullanılmıştır. Günümüzde kafeterya olarak işletilmekte binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.
Haber: Remziye ÇELİK