Diyarbakır’ın Dicle ilçesinin kırsal köylerinden taşımalı eğitimle ilçedeki okullarda öğrenim gören ilk ve ortaokul öğrencilerinin açlığa terk edildiği bu manzara yürekleri sızlattı. Dicle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün, bakanlığın öğrenciler için gönderdiği günlük istihkakın yüzde 60’ını kullanıp geri kalan yüzde 40’ını kasada biriktirip öğretmenevinin tadilatı, oyun salonu, bahçeye çardak ve kamelya gibi amaç dışı işlerde kullanarak çocukları gün boyu açlığa mahkûm ettiği ortaya çıktı.
GIDA MÜHENDİSİ CİMER’E İHBARDA BULUNDU
Sözcü’nün haberine göre, vicdanları sızlatan olayla ilgili Dicle Öğretmenevi'nde 2023-2024 eğitim ve öğretim döneminde Gıda Mühendisi olarak çalışan bir kişi de CİMER’e şikâyette bulundu.
Gıda Mühendisi, çocukların hak edişlerinin başka işlerde kullanılmasına ve çocukların proteinsiz bırakılmasına karşı çıktığı için iş akdinin feshedildiğini belirterek, “Geceleri beni uyutmayan, vicdan azabı yaşadığım bu olayla ilgili çalıştığım dönemde defalarca Öğretmenevi Müdürü Osman Özkan’ı uyardım. Buna rağmen öğrencilere düşük proteinli vitamin değerinin altında yemekler yedirildi. İnceleme yapıldığı taktirde açıkça görülecektir ki kullanılan malzemeler asla çocukların ihtiyaç duyduğu enerjiye sahip değildir. Günlük kişi başına düşen et miktarının çok altında çocuklara etli yemek verildiği kesilen et faturalarından anlaşılacaktır. Yemeklerin uygun olmayan ekipmanlarla gönderimi sağlanmaktadır. Sağlık açısından uygun olmayan kova ve plastik kaplarda yoğurtlar gönderilmektedir. Ay sonu geldiğinde okuldaki yemek yiyen öğrenci sayısı değil, önceden belirlenmiş kişi sayısı hak edişe yazılıyordu. Bu husus satın alınan ekmek sayısı ile hak edişe yazılan rakamın incelenmesiyle görülebilir. Ay sonunda Öğretmenevi Müdürü Osman Özkan tarafından okul müdürleri aranarak yemek sayılarının neden az yazıldığı ile ilgili hesap soruluyor. Daha önce kurumla iş yapan esnafların ödenekleri aylarca bekletilip, yakın gördükleri esnaflarla iş yaparak piyasa araştırması yapılmadan bu kişilere haksız menfaat sağlanıyor. ‘İlçeyi ben yönetiyorum, istediğimi yaparım’ özgüveniyle Osman Özkan’ın bu usulsüzlüklere karşı çıktığım için kurumdan tasfiye edildim. ‘Diyetisyen getireceğiz’ denilerek işime son verildi. Çocuklara yapılan yemek zulmünü görüp bu duruma sessiz kalmak, onların işlediği suça ortak olmak anlamına gelmektedir. Öğrencilerin yemeğinin çalınması bir gıda mühendisi olarak bende ağır travma etkisi yarattı. Aylarca psikolojik destek aldım. Çocukların boğazından geçecek olan bir lokmaya göz dikilen bu usulsüzlüklerin önüne geçilmesini istiyorum. Devletimizin geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza sahip çıkaracağına olan inancım tamdır” dedi.
ERGANİ İLÇESİNDE DE BENZER DURUMUN SÖZ KONUSU
Ergani İlçesi'nde de benzer durumun söz konusu olduğu öğrenildi. Öğretmen evi binasının hemen altındaki nemli, rutubetli, havasız, haşere ve farelerin kol gezdiği bodrum katında hijyen kurallarından uzak yemek imalatı yapıldığı belirlendi. Buraya da gelen ödeneğin Ergani Öğretmenevi Müdürü Mehmet Ali Barut tarafından çocukların günlük yemek iaşesinin ve 80 gramlık et hakkının 0,05 grama düşürülerek öğrencilerin hakkı olan yemek ödeneğinin amaç dışı kullanıldığı ifade edildi.
Şimdi gözler Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın bu olayla ilgili idari yönden başlatılması beklenen soruşturmasına çevrildi.