Serdar Baturay, sektörün büyümesi için yapılması gerekenleri ise şöyle açıkladı: “Diyarbakır’ın tarihi, kültürü, gastronomisine bakıldığında ilk kez gelen misafir zaten gitmek istemiyor. İnanç turizmi, sağlık turizmi de dahil hepsini misafirimiz burada bulabiliyor. En çok İçkale, Ulu Camii, Hz. Süleyman Camii, Sur sokağı, Cemil Paşa Konağı, Müze, Meryem Ana Kilisesi geziliyor. Bir günde 3 farklı dinin mekânları görülüyor. Eğil’de Peygamberler makamı var, orayı gezip tekne turları yapılıyor. Malabadi Köprüsüne gidiliyor. Zerzevan Kalesi ÜNECKO dünya kültür mirası geçici aday listesinde. Ayrıca karşılama yolu bitmek üzere; geziliyor.
Rezervasyonlar devam ediyor. Bayramdan sonra sezon çok yoğun bir şekilde açılıyor. Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Siirt, Cizre, Midyat bölgesinde alışılmışın dışında bir tarih ve doğal güzellik var. Bölge olarak misafirlerimizi ağırlamaya hazırız.”
Turizm bacasız bir sanayi; ekonomiye, istihdama katkısı çok fazladır. Konaklama sayımızı ne kadar arttırırsak o kadar çalışan sayısını arttırırız. O yüzden bölge için turizm çok çok önemli.
Bölgede mevcut hedefleri tutturmak kolay; hedeflerimizi büyütmek ve ekonomiye katkımızı, istihdama katkımızı arttırmamız gerekiyor. Bölgede ulaşım ağlarımızı geliştirmemiz lazım. Uçuşları arttırmak ve ulaşımı kolaylaştırmalıyız. Bu olmadan çok fazla turist getiremeyiz.
Konaklama sayımızı en az 3 katına çıkarmalıyız. Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa’nın yatak kapasitesi 22 bin civarında. Sadece Diyarbakır’ın yatak sayısı bu rakama çıkmalı ki ziyaretçi sayımızı arttırabilelim.”
Kültür rotalarında alt yapı eksikliklerini gidermek gerektiğini de belirten Baturay, “Bütün bu eksiklikleri tamamladıktan sonra iş pazarlamaya kalıyor. O bugün dünyada en basit iş haline geldi. Mezopotamya bölgesini geliştirmek, kalkındırmak istiyorsak turizme yatırımı arttırmamız gerekiyor.” dedi. (Aydınlık)