Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Diyarbakırlı Rojin Kabaiş okula başladıktan üç gün sonra 27 Eylül akşamı Van Gölü sahilinde kaybolmuştu. Rojin Kabaiş’in cansız bedeni ise tam 18 gün sonra 15 Ekim 2024 tarihinde, kaybolduğu yere 24 kilometre uzaklıktaki Mollakasım Köyü Sahili’nde bir vatandaşın ihbarıyla bulundu.
“HİÇ KİMSE BANA ‘KIZIN SUDA BOĞULDU’ DEMESİN”
Sürece ilişkin Mücadele Gazetesi’ne konuşan baba Nizamettin Kabaiş, olayın gizlilik çerçevesinde yürütüldüğüne dikkat çekip otopsi raporunun sadece bir kısmının açıklandığını vurgulayarak, raporun açıklanan kısmında ise kimliği henüz belirlenemeyen iki kişiye ait DNA örneklerinin tespit edildiğini ifade etti. Öte yandan Rojin’in kaldığı yurt yöneticilerinden hiçbir şekilde açıklama yapılmadığının altını çizen baba Kabaiş, “Kızımı ilk gece hastanede görmeye gittiğimde vücudunda herhangi bir şişkinlik olmamakla birlikte sırtında darp izleri bulunuyordu ve yüz kısmında hafif bir şişkinlik vardı. Onun haricinde kızımın kıyafetleri kupkuruydu, hiç kimse bana “kızın suda boğuldu” demesin çünkü boğulduğuna dair hiçbir delil, kanıt ve belirti yoktur. Ayrıca kızımın cesedinin bulunduğu Mollakasım köyündeki sahilde su ters akıntıdır, hiçbir şekilde Rojin’in suda boğularak o bölgeyi gelmesi mümkün değildir” dedi.
Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş Mücadele’nin sorularına şu şekilde yanıt verdi:
ROJİN DAVASI
Mücadele: Rojin’in davası hangi aşamada?
Nizamettin Kabaiş: “Rojin’in davası şu anda dosyada gizlilik vardır. Tam olarak herhangi bir açıklama yoktur, ek dosya geldi bir sefer normal açıklama yaptılar fakat net olarak elle tutulur bir sonuca ulaşamadık. Dosya halen açık bir şekilde devam ediyor, kapanmamış. Ek dosya geldikten sonra hem emniyete hem de savcılığa gidip sordum bana dediler ki; “Her iki yönden de çalışmalar yapılıyor” iki yönden kastımız ise ekiplerin hem intihar üzerindeki çalışmaları hem de cinayet üzerindeki çalışmalar sürüyor. Bana soracak olursanız kesinlikle kızımın intihar ettiğini düşünmüyorum ve inanmıyorum çünkü tüm deliller ortada, bugün en büyük delil kamera görüntüleri, telefon görüşmeleri bütün bunlar meydandadır. Ayrıca kızımın telefonunu sahil kenarındaki tellerin oraya kimin veya kimlerin bıraktığı belli değil. Rojin geçerken ki görüntüler kameralarda görünmüyor, yurttan çıktıktan sonra etrafta dolaşırken birkaç kameraya takılmış ama ne olmuşsa üniversite kampüsünün içinde olmuş. Benim aklıma şu geliyor, Rojin’i planlı bir şekilde kandırarak oraya götürdüler kampüsün içinde uçurum olan yerler var, orman gibi ağaçlar vardır kameraların görüş mesafesinden çıkan yerler var, kim yaptıysa kampüsün içinde yapmıştır diye düşünüyorum. Yani hiç kimse demesin intihardır, kesinlikle intihar değildir”
“BÜYÜK BİR HATA VE SORUMSUZLUKTUR”
Mücadele: Yurt ve üniversiteden korkuyorlar dediğiniz kimler ve niçin korkuyorlar?
Nizamettin Kabaiş: “Yurt ve üniversite ikisinin de en büyük hatası bazı deliller ortada olduğu halde hemen engel olup karartmaya çalıştıklarından dolayı ve intihara meyilli konuştukları için onlardan şüpheleniyorum. Özellikle de yurt, kızımın sorumluları onlar oldukları için en ufak bir açıklama yapma tenezzülünde bile bulunmayarak en büyük şüphe onların üzerinde çünkü Rojin bir gün boyunca yurda hiç gitmemiş ertesi gün ise öğleye doğru bize haber verdiler. Bu da büyük bir hata ve sorumsuzluktur. 17 saat aradan sonra bize ve emniyete haber verip kızımın telefonunu da daha sonra tellerin yanında öğrenciler bulup getiriyor”
“KIZIMLA AYNI ODADA KALAN KIZ DA ŞÜPHELİ”
Mücadele: Şüphelendiğiniz birileri var mı?
Nizamettin Kabaiş: “Şahsi olarak kimsenin günahına giremem çünkü bugün desem bu kişi ya da bu evdir ve sonradan suçsuz olsalar bu çok büyük bir vebaldir. Bende o günahı, vebali kaldıramam. Bu durumda iş emniyete düşüyor, şüpheli kim varsa ifadesinin alınması lazım. Hatta üniversitenin içinde de illa onlar yaptı dememekle beraber yurt müdürleri ve oradaki güvenlikçiler bana şüpheli geliyor. Bunların yanında kızımla aynı odada kalan kız da şüpheli geliyor çünkü ne yanımıza geldi ne de bizimle konuştu. Bu yüzden acaba bir şey biliyor da bize söylemiyor mu diye insan şüpheye düşüyor. Emniyet, savcılık ve yetkililerden rica ediyorum, o kızın da ifadesi tekrar alınsın. Suçu ve hak ettiği bir cezası varsa sonuna kadar çekmesini istiyorum. Ayrıca buradan ona da sesleniyorum kendisinden de şikâyetçi olacağım”
ROJİN İÇİN ÇAĞRI: KIZIMIN KATİLLERİ BULUNSUN
Mücadele: Buradan yetkililere neler söylemek istersiniz?
Nizamettin Kabaiş: “Yetkililere ben defalarca çağrımı yapmışım, Cumhurbaşkanından tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarına kadar herkese seslenmişim. Üç aydır halen bu olay aydınlatılmadı, Rojin’imin katilleri bulunmamış. Herkesten rica ediyorum, olayın takipçisi olup gerek mecliste gerek televizyonlarda ve gerekli olan her yerde gündeme getirilsin, üstü kapatılmasın. Şimdiye kadar Meclis’te kızımın dava dosyasını sadece tek bir parti dile getirmiş fakat istiyorum ki diğer partiler de üzerinde dursun, gerektiğinde Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanımız hepsi konuşsun. Yetkililerimiz olayın üzerinde dururlarsa katiller mutlaka bulunacaktır. Emniyetimize, savcılığımıza ve devletimize güvenim sonsuz, uzun sürsün ama kızımın katilleri bulunsun.”
