Abdullah Öcalan’ın PKK’ye yaptığı silah bırakma çağrısından sonraki süreci değerlendiren Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Coşkun, Kürt meselesinin çözülmesi durumunda Türkiye’nin rahat bir nefes alacağını ifade etti.
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Coşkun
Nisan 2013 yılında AK Parti tarafından kurulan Akil İnsanlar Heyetinde bulunan ve Kürt meselesinin Türkiye ve bölgeye insani, siyasi ve ekonomik açıdan büyük bedeller ödettiğini vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, bu sorun çözüldüğü takdirde Türkiye’nin nefes alacağını dile getirdi.
"GENÇLER ÖLÜYOR, TOPLUMSAL BAĞLAR ZEDELENİYOR"
Kürt meselesinin Türkiye’de siyasetin otoriterleşmesine, demokratik hakların daralmasına ve hukuk devletinin gerilemesine sebebiyet verdiğinin altını çizen Prof. Dr. Coşkun, “Özellikle genç insanların hayatını kaybetmesi, toplumsal bağların zedelenmesine yol açıyor. Bu sorun yalnızca belli bir bölgeyle sınırlı değil, tüm Türkiye'yi etkileyen bir meseledir” diye konuştu.
"EKONOMİK FATURA ÇOK BÜYÜK"
1984 yılından bu yana doğrudan ve dolaylı olarak yapılan hesaplamaların, Türkiye'nin büyük ekonomik kayıplar yaşadığını gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Coşkun, Türkiye'de çözüm sürecinin yeni olmadığını, 1993'ten bu yana farklı dönemlerde çeşitli çözüm girişimlerinin yaşandığını hatırlatarak, en son 2013-2015 yıllarında ciddi bir umut doğduğunu ancak sürecin başarısızlıkla sonuçlandığına dikkat çekti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim 2024 tarihinde DEM Parti heyetiyle görüşmesinin, yeni bir sürecin başlangıcı olabileceğini dile getiren Coşkun, bu sürecin en önemli dinamiğinin bölgedeki gelişmeler olduğunu aktardı.
"PKK'NIN SİLAH BIRAKMASI GENEL BİR TALEP"
Hukukçu Vahap Coşkun’a göre Bahçeli’nin bu görüşmelere başlarken en temel talebi, PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi olurken, bundan sonraki sürecin ise, PKK’nın kongresini toplayarak kendini feshetmesi ve devletin de buna uygun adımları atması üzerine şekilleneceğini sözlerine ekledi.
"KÜRTLER SORUNUN SİLAHLA ÇÖZÜLEMEYECEĞİNİ BİLİYOR"
Türkiye’deki Kürtlerin, bu meselenin silahla çözülemeyeceğini ve siyasetin belirleyici olması gerektiğinin bilincinde olduğunu aktaran Prof. Dr. Vahap Coşkun, Abdullah Öcalan’ın çağrısının halkın beklentileriyle örtüştüğünü, Öcalan'ın çağrısında Kürtlerin taleplerine dair herhangi bir vurgu yapılmamasının DEM Parti ve PKK çevrelerinde hayal kırıklığı yarattığını da gözle görüldüğünü vurguladı.
Öte yandan, çözüm sürecinin somut adımlarla ilerlemesi halinde endişelerin azalacağını ve sürece desteğin artacağına dikkat çeken Vahap Coşkun, siyasetin ve siyasetçilerin görevinin bu tereddütleri ortadan kaldırarak sürece toplumsal desteği artırmak olduğunu hatırlattı.
