Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, tarihi surlara ilişkin Mücadele’ye özel açıklamalarda bulundu. Hatun, Surların hiçbir yetkisinin Büyükşehir’e ait olmadığını, diplerinde bulunan parkların kendilerine ait olduğunu belirterek yenileme çalışmaları yapacaklarını söyledi. Hatun, “Yetkisi bizde olsun veya olmasın surlar Diyarbakır halkına aittir. Temizliği bizde olmamasına rağmen geldiğimizden beri üç defa fiili olarak girip temizlik çalışmalarını yaptık” dedi.
KADERİNE TERK EDİLEN DİYARBAKIR SURLARI
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan tarihi Diyarbakır Surları, eski vali Münir Karaloğlu tarafından başlatılan “Surlar’da Diriliş” mottosuyla geçtiğimiz yıllarda başlatılan restorasyon çalışmaları bazı alanlarda tamamlanırken, bazı alanlarda ise henüz bitirilemedi. Özellikle surlara yazılan yazılar, içerisinde ateş yakılması ve temizliği konusunda vatandaşların tepkisini çekerken, Maraş merkezli depremlerde bazı surların düşen taşları ise henüz toplatılmadı.
Ayrıca restorasyon çalışmaları sonrasında bazı Sur Burçlarının iş yerlerine kiralanarak bu şeklide korunması hedefleniyordu.
DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR: SURLARIN HİÇBİR YETKİSİ BİZDE DEĞİL
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun’un açıklamaları ise şöyle: “Surların hiçbir yetkisi şu anda bizde değil. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve ona bağlı Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü kontrolündedir.
İHALEYİ İPTAL ETTİK
Yedinci etap diye adlandırılan Keçi Burcu’ndan Yenikapı'ya kadar olan kısmın bütün proje etüt çalışmaları Bakanlık tarafından ama ihalesi büyükşehir belediyesi tarafından yapıldı. İhalesinde bazı problemler ve yanlış pozlamalardan kaynaklı ihaleyi iptal ettik. Haksız bir ranta dönüşen hikâye vardı orda. İhaleyi yaptığımız firma ile görüşüp karşılıklı feshettik.
“DİYARBAKIR SURLARI DİYARBAKIR HALKINA AİTTİR”
Yetkisi bizde olsun veya olmasın Diyarbakır surları Diyarbakır halkına aittir. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girmesiyle birlikte bütün dünya halklarına ait olmuştur. İşleyişte yetki bizde olmadığından dolayı başka bir kurumun yetkisine müdahil olmak kolay değil, biraz zorlaşıyor. Bir çivi bile çakmadan 3-4 yıl kapalı tuttular. Yetki bizde olmadığı için birşey yapamıyorduk. İç tarafı hâlen kapalı fakat büyük ihtimalle orda da hiçbir şey yapmamışlar.
HATUN: ÇALIŞMALARI SORUDUK
Kurullara resmi yazı yazdık. Burada yapılan çalışmalar neydi, dört yıl boyunca neler yapıldı diye. Halen bize cevap vermemişler. Ne yapıldığını bilmiyoruz. Açtıkları gibi surların dipleri çöplüğe dönüşmüştü. Bütün çöplerini biz temizledik. Kurumlar ortak hareket ederlerse kente yarar sağlayabilirler.
“BU AY İÇERİSİNDE BİR ÇALIŞMA BAŞLATACAĞIZ”
Şöyle bir sorumluluğumuz daha var UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde Alan Yönetimi diye bir birim var. O planın yeniden revizyonu var onu bakanlığa sunulduktan sonra biz yapacağız. Daha önce o planlamayı yapan ekibi topladık. Çünkü şu an ki ekip tamamen değişmişti. Dolayısıyla o eski hafıza kalmamıştı belediyede. Bu ay içerisinde bir çalışma başlatacağız.
HALKA ÇAĞRI
Kentin sivil toplum yönetimleri de yine bu alan yönetiminin bir parçası. Maalesef halkımızın bazı kesimleri surlarımızın bir dünya mirası olduğunun bilincinde değil. Bunun için de surlar her türlü saldırıya maruz kalabiliyor. Diyarbakır Surları bizi dünyaya tanıtan yegâne bir kaledir. Eşi ve benzeri de hiçbir yerde bulunmamaktadır.
“SURLARIN ETRAFINDAKİ PARKLARI YENİLİYORUZ”
Temizliği bizde olmamasına rağmen geldiğimizden beri üç defa fiili olarak girip temizlik çalışmalarını yaptık. Surların dibindeki parkların hepsi belediyeye ait ama surların kendisi bize ait değil. Kentteki bütün parkların eksiklikleri yıpranmış yerleri, ağaçların budanması ve aydınlatmaların yapılmaması bir bütün olarak yani sanki sıfırdan park yaparcasına ele aldık. Arkadaşlarımızdan bir birim sadece buraları gezip tespitini yapıyorlar. Bu ekibin bir kısmı ışıklandırmalara bakıyor, bir kısmı ağaçlara, bir kısmı çimlere bu şekilde her eksiğini tamamlamaya çalışıyoruz.”
